21 kişi bu yüzden mi yaşamını yitirdi?

Kayseri'deki kazada kurtarma araçlarının 8 saat sonra olay yerine ulaştığı için otobüsün altında kalan insanların, donarak öldüğü ileri sürüldü. Firma avukatı, donarak öldükleri anlaşılmasın diye ölenlerin otopsi yapılmadan defnedildiğini aktardı.

21 kişi bu yüzden mi yaşamını yitirdi?
Bugün Gazetesi'nden Yunus Tiryaki'nin haberine göre Yol-İş Sekreteri Şaban Çekil, 21 kişinin hayatını kaybettiği Kayseri’deki kazayla ilgili şok bir iddiayı gündeme taşıdı. Çekil, “Taşeronun kar bıçağı ve tuz aracı yoktu. Karayolları’nın 1 tuz aracı da o büyük yola yeterli olmadı. 21 cana mal oldu” dedi. Kurtarma araçlarının 8 saat sonra olay yerine ulaştığı için otobüsün altında kalan insanların, donarak öldüğü ileri sürüldü. Firma avukatı, donarak öldükleri anlaşılmasın diye ölenlerin otopsi yapılmadan defnedildiğini aktardı.

BUGÜN’ün Karayolları’na ait araçların depolarda bekletilip karla mücadele, yol bakım ve onarımı, işaretleme, yol güvenliği gibi işlerini trilyonlarla ifade edilen rakamlarla taşeronlara verme skandalı her geçen yeni boyut kazanarak büyüyor. 23 Ocak 2014’te Kayseri'nin Pınarbaşı ilçesi yakınlarında İstanbul'dan Muş'a giden bir yolcu otobüsünün devrilmesi sonucu meydana gelen trafik kazasında 21 kişi öldü, 22 kişi yaralandı. Kar ve tipi nedeniyle otobüs şoförünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi nedeniyle meydana gelen kazanın, karla mücadele ve yol temizliği işini alan taşeron firmanın ihmali sebebiyle gerçekleştiği ileri sürüldü.

KAR BIÇAĞI VE TUZ ARACI YOKTU

Yol-İş Ankara 1 No’lu Şube Teşkilatlandırma Sekreteri Şaban Çekil, Türkiye geneli karla mücadele işinin taşeron firmalara verilmesinin büyük ölümlü kazalara neden olabileceğini söyledi. Çekil, “Toplu ölümlerden korkuyorum. Çünkü geçen sene bu sebeple Kayseri'de 21 kişinin öldüğü olayı ne çabuk unuttuk? Kayseri'deki taşeron firma, 1 Ocak 2014’te ihaleyi aldı. Hemen göreve başlaması gerekiyordu. Karayolları ise söz konusu taşeron firmanın ihaleyi almasına rağmen kar bıçağı ve tuz aracı gibi karla mücadele ekipmanları olmadığı için çalışmasına izin verilmedi. İhaleyi alan taşeron firmanın yerine Karayolları'na ait sadece 1 tuz aracı görevlendirildi. O kadar büyük bir yola 1 tuz aracı yeterli olur mu? Sonraki durum malum. 21 cana mal oldu” dedi.

TAŞERON CANI DÜŞÜNMÜYOR

Yağan karın daha ilk kar olduğunu belirten Çekil “Bu kişiler bu işi yapamaz. Kış şartları ve kar konusunda taşeron firma çok yetersiz. Karayolları çalışanları insanların can sağlığını düşünüyor. Taşeronun dünyası, her şeyi para. Karayolları parayı düşünmüyor. Amme hizmeti veriyor. Taşeronun tek derdi nasıl daha çok para kazanırım. Kimsenin canını düşünmez” diye konuştu.

DONARAK ÖLDÜKLERİ BELLİ OLMASIN DİYE OTOPSİ YAPMADILAR

Pınarbaşı Cumhuriyet Savcılığı, söz konusu kaza ile ilgili soruşturmayı aradan bir yıl geçmesine rağmen tamamlayamadı. Yeşil Muş Ovası Turizm firmasının avukatı Emre Ayan, kazada yaşanan ihmalleri şöyle anlattı:

KORUYUCU BARİYER VE LEVHA YOKTU

“Kazanın olduğu yol yapılırken çok yükseltilmiş. Zaten araç kayıp aşağıya düşüyor. Yolda koruyucu bariyerler ve demir levhalar yok. Yolda karla mücadele veya tuzlama gibi bir faaliyet yok. Asıl önemli olan kaza sonrası kurtarmada eksiklikler. Olay yerine gelen vinç yeterli olmuyor. İkinci bir vinç isteniyor. Jandarma tutanaklarına göre olaydan 8 saat sonra Gürün’den ikinci vinç olay yerine geliyor. Bu da yolun kapalı olduğunu yolda kar temizle çalışması olmadığını gösteriyor.

8 SAAT SONRA ÖLDÜLER

Valilik ve kaymakamlığın da hatası var. Jandarma tutanağına göre sekiz saat sonra yaralı çıkarılıyor. Sekiz saat sonra insanlar otobüsün altında donarak ölüyor.” 
Olay sonrası kendisinin otopsi yapılmasını istediğini aktaran avukat Ayan, “Ancak otopsi yapmıyorlar. Travma sonucu hayatını kaybetti diyorlar. Otopsi yapsalar donarak öldükleri ortaya çıkacak. Klasik otopsiye gerek görülmeden defin işlemleri yapılıyor. Ayrıca burası İpek Yolu doğuyu Ankara’ya bağlayan yol. Bu yol böyle mi olmalı?” şeklinde konuştu.

DİSK BAŞKANI BEKO: BİNLERCE TAŞERON KARAYOLLARI'NA DAVA AÇTI

DİSK Genel Başkanı Kani Beko, Ulaştırma Bakanlığı’nın rakamlar vererek yaptığı açıklamayı eleştirdi. Beko, “Karayolları'na açılmış olan binlerce taşeron işçinin davası var. Madem bu kadar kişi işinin başında, görevinin başında ve bütün işleri onlar yapıyor peki neden Karayolları’na bu kadar dava açılıyor? Taşeron olarak çalıştırdıkları onlara dava açıyor. Zaten mahkeme de Karayolları’nı haksız buldu taşeron işçisi çalıştırdığı için. AKP iktidarı, kamu yönetimi temel kanunu diye bir kanun çıkarttı. Devlet yönetiminde Karayolları'nı taşeronlara teslim etti. Bu taşeronlar da işi bilen kişiler değil. Tecrübeleri yok. Yılların tecrübeli, birikimli elemanlarını işten çıkarttılar. Taşeronlara teslim ettiler. Taşeron da sadece karını düşünür ” ifadelerini kullandı.

BAKIM MERKEZİNDE ARAÇ YOKTU

Yeşil Muş Ovası Turizm şirketinin ortaklarından Mazhar Özkan, böylesi bir kazada 21 kişinin hayatını kaybetmesinin çok zor olduğunu ifade etti. Özkan, “Kazanın olduğu noktada yollarda ne işaretleme ne tuzlama hiçbir şey yoktu. Karayolları’nın orada bir bakım merkezi vardı. Karla mücadele etmesi gereken bu yere, yardım için gittik. İçeride insan yoktu. Bakım merkezinde doğru düzgün yardım edecek araç da yoktu. Sonra bütün günahı üzerimize yıktılar. Lastikler kış lastiği değilmiş, hızı fazlaymış. Bu iddiaların hepsi yalan çıktı. Bu yalanlar ticari faaliyetlerimizi olumsuz etkiledi. Kimse Karayolları’nın yollarda önlem almadığını, tuzlama yapmadığını konuşmadı” diye konuştu.

68 KM HIZLA GİDİYORDUM

Kazayı yapan Şoför Ertuğrul Karasu, kaza anında kar ve fırtına halinde yolculuk yapmaya çalıştıklarını anlatarak, “Ben o sırada kar fırtına tabii. 68 kilometre süratle gidiyordum. Yollarda bir işaret veya tuzlama yoktu. Yolda Karayolları’nın bir tane aracına rastlamadım. Kazada otobüs yan yattı, sürüklenerek aşağı indik. Otobüs devrilince insanlar otobüsün altında kaldı. Ölenlere bakın kafasından yaralanarak ölenler bir iki kişidir. İnsanlar orada donarak öldü. Kurtarıcı 5 saat sonra anca gelebildi” dedi.

TAŞERON AKP'Lİ ÇIKMIŞTI

Kar yağışının yurtta etkili olduğu yerlerden biri olan Tekirdağ’da yol açma işini alan taşeron firmanın AKP Tekirdağ İl Başkan Yardımcısı çıkmıştı. AKP’li yönetici Ömer Polat’ın, “İhmal falan yok, sürücüler yetkilileri dinlemiyor” diyerek suçu sürücülere atan sözleri tartışmaya yol açmıştı.

'DEVLET KAZA YERİNE GELEMEDİ'

BDP eski Muş Milletvekili Sırrı Sakık, kaza sonrası AK Parti Muş Milletvekili Faruk Işık ile kaza yerine gitmişti. Sakık, kaza ile ilgili ihmalleri Meclis gündemine taşıyarak o dönemde şunları söylemişti: “Bu insanların kaza sonrası, donarak öldüğüne dair ciddi iddialar var. Bu iddiaların araştırılması gerekir. Ambulansların gittiği saatten saatler sonra vincin gittiği ama 5 saat sonra devrilen otobüsün altında yaşamını yitirdiğine dair.

YAKINLARI ORAYA ULAŞTI

Hatta Muş'tan gelen hasta yakınları, firma sahipleri, yakınlarını kaybedenlerin iddiasıdır; ‘Biz Muş'tan geldiğimizde otobüsün altında cesetlerin, insanların olduğuna dair.' Kayseri, Muş'a 6-7 saat uzaklıkta. Muş'tan çıkıp Kayseri'ye gelebilen vatandaş, ne yazık ki devlet Kayseri'den Pınarbaşı'na gidememiştir. Çok büyük bir iddia.”


BAKANLIK, KARAYOLLARI VE TAŞERONA DAVA AÇABİLİR

İş kazaları konusunda uzman olan Avukat Erbay Yucak, vatandaşların karayollarında yaşanan eksiklikler sebebiyle sorumlulara dava açabileceklerini söyledi. Karayollarında işaret eksikliği, asfalt bozukluğu, kar, buz gibi sebeplerle meydana gelen kaza ve hasarlarda sorumlu kişileri Yucak şöyle anlattı:

TAŞERON VE İŞVEREN SORUMLU

“Karayolları Genel Müdürlüğü bakıyorsa o sorumludur. Eğer o yolun ihalesini taşeron firma almışsa sorumlu taşerondur. Kaza durumunda ihaleyi o taşerona veren işveren de sorumludur. Çünkü esas işveren burayı denetlemekle işlerin doğru yapılıp yapılmadığına bakmakla mükelleftir. Zarara uğrayan birey dava açarsa kazanın durumuna göre Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın da sorumluluğu da doğabilir.”