ABD İdlib’de boş durmuyor!
Rusya’nın Hımeymim üssüne insansız hava araçlarıyla yapılan saldırıyı İdlib’de Pentagon hesabına çalışan bir grubun gerçekleştirdiği belirtiliyor. Gerekli teknolojiyi ABD verdi. Bu gruplar Rusya ve rejime saldırıp Türkiye’yi sıcak çatışmaya zorluyor.
Yeni Şafak'tan Kiymet Sezer'in haberine göre
Rusya’nın Suriye’deki Hımeymim Üssü’ne yönelik İHA’lı saldırının
arkasından ABD çıktı. İdlib’deki gruplar arasında ABD için çalışan
bir kesim, bölgede bir süredir garantör ülkelerin çabalarını
baltalama girişimlerinde bulunuyor. El yapımı İHA’larla Rus üssünün
taciz edilmesi olayında sözkonusu teknolojinin sahadaki hücrelere
ABD tarafından verildiği öğrenildi. Sabotajın ayrıntılarından Rus
tarafının da bütünüyle haberdar olduğu bildirildi. ABD’nin
yönlendirdiği bu grubun sahada Rusya ve rejime saldırarak
Türkiye’yi sıcak çatışmaya girmeye zorladıkları belirtiliyor. Bu
hareketlerle ulaşılmak istenen hedefler arasında Türkiye’nin Afrin
operasyonunun engellenmesi çabaları da bulunuyor. Yine İdlib’den
Türkiye’ye uzanması istenen yeni göç dalgasıyla Ankara’yı
sıkıştırma politikası da dikkatlerden kaçmıyor.
ESED O OLAYI KULLANDI
Halep’teki sivillerin Ekim 2016’da İdlib’e taşınmasının hemen ardından ABD’nin bölgedeki gruplarla temasa geçtiği iddiaları gündeme gelmişti. Son provokasyonu kullanan Esed güçleri ise provokasyonu fırsat bilerek muhaliflerin kontrolündeki bölgelere saldırdı. Hımeymim provokasyonu sonrası ulaşılan bilgileri Türkiye, diğer garantörlerle paylaştı. Rusya ve İran büyükelçileri Dışişleri'ne çağrılırken, Türkiye’nin garantörlük görevini yerine getirdiği, aynı hassasiyeti kendilerinden de görmek istediği vurgulandı.
ESED O OLAYI KULLANDI
Halep’teki sivillerin Ekim 2016’da İdlib’e taşınmasının hemen ardından ABD’nin bölgedeki gruplarla temasa geçtiği iddiaları gündeme gelmişti. Son provokasyonu kullanan Esed güçleri ise provokasyonu fırsat bilerek muhaliflerin kontrolündeki bölgelere saldırdı. Hımeymim provokasyonu sonrası ulaşılan bilgileri Türkiye, diğer garantörlerle paylaştı. Rusya ve İran büyükelçileri Dışişleri'ne çağrılırken, Türkiye’nin garantörlük görevini yerine getirdiği, aynı hassasiyeti kendilerinden de görmek istediği vurgulandı.