ABD ilk defa bu kadar yalnız

Reform taleplerinin damga vurduğu BM Genel Kurulundaki 72 saatlik oturumda ABD ve İran liderleri birbirlerini hedef aldı. Trump’ın, tehditleri, ithamları, bencilliği önümüzdeki süreçte yaşanacak gerilimin ilk sinyallerini verdi.

ABD ilk defa bu kadar yalnız
Türkiye Gazetesi'nden Osman Sağırlı'nın haberine göre New York’ta 140’tan fazla devlet ve hükûmet başkanının katılımıyla gerçekleşen Birleşmiş Milletler 73. Genel Kurulu ilginç diyaloglara sahne oldu. Genel Kurulda 193 ülkenin kriz, güvenlik, insan hakları gibi Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’nin temel prensiplerinin masaya yatırıldığı 72 saatlik görüşmelerde; karşılıklı atışmalar, suçlamalar hatta hesaplaşmalara neden olan genel kurula şüphesiz damgasını vuran Türkiye oldu.

REFORM KAÇINILMAZ

Bir süredir, BM’nin mevcut yapısı ile çözümden çok çözümsüzlük ürettiğini savunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, son genel kurul konuşmasında da geçen yılki sözlerini tekrar ederek, “Dünya 5’ten büyüktür” dedi. BM’nin yapısında acil reformlar, yapısal değişiklikler olması gerektiğini öne süren Erdoğan’ın bu çıkışı analistler tarafından Davos’taki One Minute çıkışının bir benzeri olduğu şeklinde yorumlandı.

Genel Kurul’da ilk konuşmayı yapan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres de Birleşmiş Milletler’de insanlığa daha fazla yardım etmek için ve güven sağlamak için reform yapmak istediğini belirtti.

Guterres’in ardından kürsüye gelen 73. Genel Kurulu Başkanı ve Ekvador Dışişleri Bakanı Maria Fernanda Espinosa da BM’de reform yapılmasının kaçınılmaz olduğunu dile getirdi. Fransa Cumhurbaşkanı Macron da BM’de birçok yapısal reforma ihtiyaç olduğunu söyledi. ABD başkanı seçildikten sonra tavırları ve diplomatik gafları ile dikkatleri üzerine çeken Trump genel kurulda da benzer tavırlarını sürdürdü. Geç kaldığı için konuşma sıralamasının değişmesine neden olan Trump’in, “Benim yönetimim bizim tarihimizdeki çoğu yönetimin çok daha ötesine gitti” şeklindeki sözleri Genel Kurul’da gülüşmelere neden oldu. Trump bunun üzerine “Gülmenizi beklemiyordum ama teşekkürler yine de” diyerek olayı geçiştirdi.

Genel Kurul’da İran’ın tecrit edilmesi ve daha fazla ekonomik yaptırım sözü veren Trump, katılımcı ülkelere Amerika’nın yanında yer almaları çağrısında bulundu. Donald Trump, Genel Kurul’daki konuşmasına geçen yıl yerden yere vurduğu Kuzey Kore liderine övgüler yağdırarak başlarken, İran yönetimini de ‘yozlaşmış diktatörlüğe’ benzetti.

KARAKTERSİZ SUÇLAMASI

“İran’ın liderleri kargaşa, ölüm ve yıkım ekiyor” diyen Trump, İran’a yönelik suçlamalarını “Komşularına, sınırlara veya ulusların egemenlik haklarına saygı duymuyorlar” diye sürdürdü.

Trump’ın bu sözlerine İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani sert tepki gösterdi. Ruhani, Trump için ‘Nazi eğilimli’ ve ‘otokrat’ ifadelerini kullandı. ABD Başkanı ile aynı fotoğraf karesinde yer almak gibi bir fırsata ihtiyacının olmadığını söyleyen Ruhani, Trump’ı uluslararası kurumlardan çekildiği için de karakter bozukluğu yaşayan bir kişi olmakla itham etti. Trump’ın korumacı politikalarını eleştirirken “Çoğulculuğa karşı durmak bir güç göstergesi değil aksine zekânın zayıflığının bir belirtisidir” diyen İran Cumhurbaşkanı, Trump’ın tavrını, “Karmaşık ve birbirine bağlı bir dünyayı anlamadaki yetersizliğine delalet ediyor” ifadeleriyle tanımladı.

GAF MI KASIT MI?

Trump konuşmasında en çok Suriyeli mülteciyi kabul eden Türkiye’den tek kelime bahsetmeden, uzun uzun Ürdün’ün Suriyeli mülteciler yaptıklarını övmesi ve teşekkür etmesi dikkatlerden kaçmadı.

Trump’tan sonra kürsüye gelen Erdoğan ise konuşmasının büyük bölümünü kimi zaman isim vermeden, kimi zaman da doğrudan seslenerek, ABD’nin Suriye, Kudüs, vergi yaptırımları ve FETÖ politikalarına yüklendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansına UNRWA’ya mali desteğini kesen ABD’yi sert ifadelerle eleştirerek, "Filistinlilere uygulanan zulme ses çıkartmayanların, onlara yapılan yardımları kısma gayretleri, sadece zalimlerin cesaretini artırmaktadır. Tüm dünya arkasını dönse bile Türkiye olarak biz, mazlum Filistinlilerin yanında yer almaya devam edeceğiz” dedi.

FRANSA ABD VE İSRAİL’E TEPKİLİ

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un hedefinde ise hem İsrail hem de ABD vardı. Macron, İsrail’e, muhtemel barış anlaşmasını tehlikeye atacak siyaseti derhal bırakması çağrısında bulundu.

Orta Doğu’da İsrail’in ve ABD’nin uygulamalarına tepki gösteren Macron, tek taraflı kararlar alarak veya Filistinlilerin meşru haklarını ayaklar altına alarak barışın sağlanamayacağını söyledi. Macron, Erdoğan gibi Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansına UNRWA’ya mali desteğini kesen ABD’yi hedef alarak, Fransa olarak BM’nin bünyesinde bulunan kurumları desteklemeye devam edeceklerini, mali desteği de artıracaklarını söyledi.

Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump’ın BM Genel Kurulu’na hitabı, salonda bulunan dünya liderleri tarafından sessiz bir şekilde takip edildi.

Analistler, ‘Önce Amerika’ politikasını sık sık tekrarlayan Trump’ın ABD’yi nükleer anlaşma ve Paris İklim Anlaşması gibi uluslararası anlaşmalardan çekmesi, yine Dünya Ticaret Örgütü’nden çekilmekle tehdit etmesi, NATO müttefiklerine ağır ithamlarda bulunması, NAFTA ve diğer ticari örgütleri hiçe saymasını Washington’ın ilk defa bu kadar yalnız kalmışlığı olarak değerlendirdi.