Hakikat Değişmez, Değişene Hakikat Denmez!
Adnan Oktar'ın veliahtı Serdar Dayanık itirafçı oldu
İtirafçı olan Oktar’ın veliahtı Dayanık: "Örgütten ayrılmak isteyenlere yüzlerce dava açıyordu..."
Akşam Gazetesi'nden Bülent Şanlıkan'ın haberine
göre Adnan Oktar ve grubuna yönelik süreç devam ediyor.
Bir taraftan örgütten ayrılıp etkin pişmanlık yasasından
faydalanmak isteyenlerin sayısı da gittikçe artıyor.
GÜZEL-ZENGİN KRİTERİ
Oktar’ın 32 yıldır yakınında bulunan ve veliahtı olarak tanınan işadamı Serdar Dayanık, Akşam’a konuştu. İtirafçı olup cezaevinden çıkan Dayanık, kopuşun ardından vicdanen büyük bir rahatlama yaşadığını söyleyerek şunları kaydetti: "Zamanla A9’daki gibi tuhaf bir yaşam tarzı oluştu. ‘Kedicikler’ tartışmalarına sebep oldu. Bu durum örgütte ciddi bir ahlaki dejenerasyonu gözler önüne serdi. Oktar çevresindeki arkadaşlarını seçerken Masonik teknikler kullandığını söylerdi. Güzel-yakışıklı, kültürlü ve zengin olmasına dikkat ederdi. Kendisine karşı duran ya da örgütten ayrılmak isteyen kişilere yüzlerce dava açıyordu. Oktar hukuk yolunu bir silah olarak kullanıyordu. O kadar çok sayıda dava açardı ki kişinin ticari hayatını, aile düzenini bitirirdi."
Üzerimden ağır bir yük kalktı
“Örgütten ayrılma konusunda bir iç kopuş daha önce başlamıştı” diyen Dayanık şöyle devam etti: "Operasyon, cesaretsizliğimi ortadan kaldırdı. Örgütten ayrılmakla üzerimden büyük ve ağır bir yük kalkmış oldu. Örgütte bulunduğum süreç içerisinde, örgütün talimatları doğrultusunda hareket ederek kalplerini kırdığım, zarar verdiğim kişilerden özür diliyorum.
50 firma örgütün hizmetinde
2000'de örgüt üyeleri ticari konulara yöneldi. Yurtiçinde ve yurtdışında 50 civarında firmanın örgüte ait olduğunu veya birlikte kazançlarını örgüte aktardığını değerlendiriyorum."
GÜZEL-ZENGİN KRİTERİ
Oktar’ın 32 yıldır yakınında bulunan ve veliahtı olarak tanınan işadamı Serdar Dayanık, Akşam’a konuştu. İtirafçı olup cezaevinden çıkan Dayanık, kopuşun ardından vicdanen büyük bir rahatlama yaşadığını söyleyerek şunları kaydetti: "Zamanla A9’daki gibi tuhaf bir yaşam tarzı oluştu. ‘Kedicikler’ tartışmalarına sebep oldu. Bu durum örgütte ciddi bir ahlaki dejenerasyonu gözler önüne serdi. Oktar çevresindeki arkadaşlarını seçerken Masonik teknikler kullandığını söylerdi. Güzel-yakışıklı, kültürlü ve zengin olmasına dikkat ederdi. Kendisine karşı duran ya da örgütten ayrılmak isteyen kişilere yüzlerce dava açıyordu. Oktar hukuk yolunu bir silah olarak kullanıyordu. O kadar çok sayıda dava açardı ki kişinin ticari hayatını, aile düzenini bitirirdi."
Üzerimden ağır bir yük kalktı
“Örgütten ayrılma konusunda bir iç kopuş daha önce başlamıştı” diyen Dayanık şöyle devam etti: "Operasyon, cesaretsizliğimi ortadan kaldırdı. Örgütten ayrılmakla üzerimden büyük ve ağır bir yük kalkmış oldu. Örgütte bulunduğum süreç içerisinde, örgütün talimatları doğrultusunda hareket ederek kalplerini kırdığım, zarar verdiğim kişilerden özür diliyorum.
50 firma örgütün hizmetinde
2000'de örgüt üyeleri ticari konulara yöneldi. Yurtiçinde ve yurtdışında 50 civarında firmanın örgüte ait olduğunu veya birlikte kazançlarını örgüte aktardığını değerlendiriyorum."