'Ar' ve 'haya' kavramı olmayan soysuzlara dair bir yazı!

"Bu soysuzların, 'Ar' - 'Haya' kavramı yoktur, sadece çıkarları söz konusudur. Ahlak anlayışı da kendilerine ödenen paranın miktarı ile doğru orantılıdır, yani 'ne kadar köfte o kadar ekmek'...

'Ar' ve 'haya' kavramı olmayan soysuzlara dair bir yazı!

Herkes de bilir ki aslında erkekler kadınlardan daha çok dedikodu yapar.

Üstelik erkeklerin dedikodusu, yalan yanlış anlatımları çok daha tehlikelidir.

Çünkü konular genelde bel altı ve çıkarlara dayalıdır.

Çok vardır böyle saçı-sakalı hatta g.....n kılları ağırmış, elalemin kızlarını yarı çıplak ortaya döken yavşaklar!..

O yavşaklar hiç düşünmezler ki, kendi kızlarının da olduğunu...

Hiç düşünmezler ki, gün gelir bu kızlara yaptıklarımızı, bizim de kızlarımıza da yaparlar diye!..

Yıllarca, açlığa-yoksulluğa ve her türlü zor şartlara ğögüs germiş, büyük fedakarlıklar yapmış eşlerini, çocuklarının annelerini, yanında maaşla çalışan kadınlara tercih edenler, sözde aşık olduğu için boşandıktan sonra, eşini sokağa terkeden ve 3 kuruşa muhtaç bırakan bu insan artıklarını adam yerine koyup sözünü dinleyenlere ve itibar edenlere binlerce defa yazıklar olsun!...

Gözlerini kan bürümüştür bu ahlak yoksunu hayasızların, bu karektere sahip olan tiplerin, erkeği-kadını yoktur...

Bu soysuzların, "Ar"-"Haya" kavramı yoktur, sadece çıkarları söz konusudur.

Ahlak anlayışı da kendilerine ödenen paranın miktarı ile doğru orantılıdır, yani "ne kadar köfte o kadar ekmek"

Bunlar, kendilerinin eleştirilmesini asla hazmedemezler.

Bunlar, yaptıkları hatalarını hiç bir zaman kabul etmedikleri gibi asla özür dilemezler.

Bunlar, tehdit-şantaj ve manevi baskı yöntemlerini kendilerine şiar edinmiş, insan artıkladır.

Bunlar, gerektiğinde şiar edindikleri, bu aşşağılık kavramları uygulamaya koymak için, sahip oldukları herşeylerini ama "herşeylerini" bir çırpıda altın tepside sunmaya hazırlardır!..

Bunlar için, Din-İnanç-Allah-Şeref-Namus-Ahlak gibi kutsal değerler icap ettiği zaman "adamına göre" sadece çıkarları için kullanılan kelime ve kavramlardır!

Bunların, ne kadını kadın gibidir, ne erkeği erkek gibi...

Gün gelir, bir bakarsın ki, kadın erkek olmuş marjinal gece kulüplerinde hemcinsleriyle dudak dudağa!
Erkeği ise jartiyeri giymiş yakışıklı sevgilisinin kucağında!

Düşünün ki, 20 milyonluk, koskoca bir şehirin kanalizasyonu bir dereye akıyor ve kazara düştüğünüz bu "bok"lu derede "bok"lara bulaşmadan ve o pis suyu yutmadan, yüzüp karaya çıkmak! maalesef herkese nasip olmuyor!...

İsteyen bana demode desin ama ben bazı konularda eski kafalı bir adamım...

Kadının kadın, erkeğin erkek gibi olmasını isterim.

Görüntü olarak da tavır olarak da...

Erkek adam da, şayet gerçekten adam ise aynı şekilde kalıbına uygun davranacak.

Allah'ın bahşettiği son nefesime kadar, bu yaşam şekli "Benim Tarzım" kimseyi de ilgilendirmez diyerek kabul eden kadın veya erkeğe asla saygım ve sevgim olmadı, olmayacakta...

Sacit Aslan