Arakan'da Budistlerin katliamı devam ediyor!

İslam dünyası, Kurban Bayramı’na büyük acıyla giriyor. Myanmar ordusunun “sistematik soykırım” uyguladığı Arakan’da hayatını kaybeden Müslümanların sayısı binlerle ifade ediliyor.

Arakan'da Budistlerin katliamı devam ediyor!
Yeni Şafak'ta yer alan habere göre 60 bin Müslüman da fanatik Budist çetelerin saldırılarından korunmak için can havliyle Bangladeş’e sığınmaya çalışıyor. Myanmar’ın ‘Nobel Barış Ödülü’ sahibi lideri Suu Kyi ise Müslümanları hedef gösteriyor.

BM’nin ve uluslararası toplumun gözleri önünde yavaşlatılmış soykırıma maruz kalan Arakanlı Müslümanların en önemli önceliği ‘hayatta kalmak.’ Arakanlı Müslümanlar son yıllarda Myanmar’da çoğunluğa sahip Budistlerin baskısı ile karşı karşıya kalıyor. Fanatik Budist çeteler sıklıkla Arakan’da Müslümanların yaşadığı köyleri basarak, kundaklama ve katliamlar gerçekleştiriyor. Bangladeş hükümeti girişleri engellese de 20 bin Arakanlı Müslüman kaçak yollardan hayatlarını şimdilik kurtarırken onbinlercesi sınırda yardım bekliyor. Myanmar’ın “Nobel Barış Ödüllü” lideri Suu Kyi ise Müslümanları hedef göstermeye devam ediyor.

KORKUNÇ TANIKLIKLAR

Bangladeş hükümeti mülteci girişini engellese de son birkaç günde 20 binden fazla Rohingyalı Müslüman, Arakan’dan yasa dışı yollarla Bangladeş’e giriş yaptı. Yaklaşık 60 bin Arakanlı Müslüman, Bangladeş’e giremediği için sınıra yakın dağlık bölgede hayata tutunmaya çalışıyor. Reuters haber ajansına konuşan 25 yaşındaki Abdullah adlı bir görgü tanığı, “Durum korkunç, evler yanıyor, bütün halk evlerinden kaçtı, anneler ve babalar çocuklarından ayrıldı, bazıları kayboldu, bazıları öldü” dedi. Bangladeş’in sınırı kapatması nedeniyle Myanmar ordusu ve fanatik budist çetelerin katliamlarına karşı savunmasız durumda bulunan Arakanlı Müslümanlar “Eğer biz toprakalrımıza geri dönersek ordu bizi öldürecek, Bangladeş’e sığınmaktan başka çaremiz yok, geri dönmek istemiyoruz” diyerek uluslararası topluma seslerini duyurmaya çalışıyor. Katliamdan kaçan Arakanlı bir Müslüman yaşadığı korkunç tanıklığı, "Uzak bir yerden ailemi öldürüp benzinle yaktıklarını gördüm. Köyümüzden birçok kişiyi de öldürdüler. Şu anda helikopterlerin sesini duyabilirsiniz." sözleri ile aktardı. Bir başka Arakanlı ise "Kardeşim, eşim, 3 çocuğum, 1 yeğenim, annem ve 1 kız kardeşimi sahil kenarına götürüp silahla öldürdüler." sözleriyle katliamın boyutunu gözler önüne serdi.

ÇOCUK VE KADINLAR ŞEHİT EDİLİYOR

Myanmar’ın toplam nüfüsu 60 milyon ve ülkede 1,1 milyon Müslüman yaşıyor. Geçtiğimiz Cuma günü Myanmar ordusunun saldırıları ile başlayan son katliam dalgasında binlerce Müslümanın şehit edildiği ve binlercesinin yaralandığı belirtiliyor. Ölenlerin çoğu çocuk ve kadınlardan oluşuyor. Arakanlı Müslümanlar, uzun yıllardan bu yana Myanmar ordusunun katliamlarına maruz kalan ve yok edilmeye çalışılıyor. Bölgedeki katliamlar Myanmar’ın kuruluş yıllarına kadar gitmektedir. Uluslararası toplumun gözleri önünde köyleri yakılan, topraklarına el konularak sürgün edilen ve çocuk, kadın, erkek ayır edilmeksizin öldürülen Arakanlı Müslümanlar, katliamlardan kaçmak için yasa dışı yollardan komşu ülke Bangladeş ve Hindistan’a kaçmak zorunda bırakılıyor.

AHLAKSIZ KADIN

ABD ve Çin gibi büyük güçler ile uluslararası toplum ise katliamları kınamaktan öte bir adım atmıyor. Öyle ki ülkenin “Nobel Barış Ödüllü” lideri Aung San Suu Kyi Batılı ülkeler tarafından el üstünde tutuluyor. Suu Kyi, Arakan’da katliamlar sonrası Müslümanları hedef göstermeye devam ediyor.

Vatansız halk

Rohingyaların yaşadığı katliamların en önemli nedeni Myanmar hükümetinin, kurulduğu günden bu yana sürdürdüğü ve 1982 yılında kabul edilen Vatandaşlık Kanunu ile de resmileştirdiği Rohingyaların tanınmaması. 1982’de çıkarılan kanun ülkedeki bütün etnik grupları vatandaş olarak kabul ederken, Rohingyalar ülkenin vatandaşı olarak kabul edilmemiş ve resmen ‘vatansız bir halk’ konumuna düşmüşlerdir. Rohingyalar’ın yaşadığı Arakan vilayeti zengin doğalgaz yatakları ile bilinmesine rağmen ülkenin en yoksun ve yoksul kesimini oluşturuyor.

Hindistan da katliama ortak oldu

Hindistan, Myanmar ve Bangladeş’le Arakan Müslümanlarını sınır dışı etmek için görüşmeler yapıyor. Hükümet sözcüsü, Hindistan’da yasa dışı bir şekilde yaşadıkları gerekçesiyle 40 bin Arakanlı Müslüman’ı sınır dışı etme planları için Bangladeş ve Myanmar ile görüşmeler yaptıklarını bildirdi. Hindistan’da aşırı milliyetçilerin iktidara yükselmesinden sonra Müslümanlara yönelik yaptırımlar sertleştirildi ve saldırılar arttı.

Rapor açıklandı katliam başladı

Myanmar güvenlik güçlerinin Arakanlı Müslümanların yoğun yaşadığı eyalette düzenlediği saldırılar ve yaşanan insan hakları ihlallerini incelemek üzere eski Birleşmiş Milletler Arakan Danışma Komisyonu, Arakan eyaletine ilişkin incelemelerine dair nihai raporunu 23 Ağustos’ta Myanmar hükümetine sundu. Arakanlı Müslümanlara vatandaşlık statüsü verilmesi, diğer vatandaşların sahip olduğu tüm hak ve hürriyetlerden sınırsız faydalanmaları çağrısı yapılan rapor 24 Ağustos’ta kamuoyuna duyuruldu. Ancak 25 Ağustos’ta Arakan'ın Maungdaw bölgesinde polis ve sınır karakollarına eş zamanlı şüpheli saldırılar düzenlendi. Ordu karakol saldırılarını bahane ederek Müslüman azınlığın Arakan’da çoğunlukta yaşadığı yerleri yakıp yıkmaya ve sivillere yönelik katliama başladı.

Bir avuç çıkar için

İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Genel Başkan Yardımcısı Said Demir, Myanmar’ın Arakan eyaletinde Müslümanlara yönelik saldırılara ilişkin “Küresel güç ABD ve Batılı devletler ile bölgesel güç Hindistan ve Çin, Myanmar’daki ekonomik çıkarları uğruna Arakan’daki katliama sessiz kalıyor” dedi. Arakan eyaletinde Müslümanlara yönelik katliamları hakkında değerlendirmede bulunan Demir, bölgede doğalgaz rezervlerinin tespit edildiğini belirtti. Ayrıca Çin’in, Ortadoğu’dan aldığı petrolü Malakka Boğazı yerine Bengal Körfezi ve Arakan’dan geçirdiği boru hattıyla ülkesine getirmesinin maliyeti neredeyse yarı yarıya düşürdüğüne dikkati çeken Demir, tüm bu nedenlerle Batılı ve bölgesel güçlerin Myanmar üzerinde hesaplarının bulunduğunu vurguladı. Demir, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu bölgenin kaymağını 1962’de kurulan Maoist askeri rejim üzerinden Çin yemiştir. Çin, bu çıkarların ABD’nin eline geçmesini istemiyor.”

Çavuşoğlu’ndan telefon diplomasisi


Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Arakan’da Mslümanlara yönelik uygulanan soykırıma ilişkin Endonezya, Malezya ve Katarlı mevkidaşlarıyla telefonla görüştü. Çavuşoğlu, Endonezya Dışişleri Bakanı Marsudi, Malezya Dışişleri Bakanı Aman ve Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed Al Sani ile ayrı ayrı görüştü.

Kundaklama ve katliam kınandı

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), Myanmar’ın Arakan eyaletindeki Müslümanlara ait evlerin sistematik bir şekilde yıkılmasını kınadı. İİT’den yapılan yazılı açıklamada, aralarında ağır topların da yer aldığı askeri gücün sivil halka yönelik rastgele kullanılması kınandı.

Başkentte cenaze namazı

Ankara’da çeşitli sivil toplum kuruluşları Arakan'da yaşanan katliamlarda hayatını kaybeden Müslümanlar için gıyabi cenaze namazı kıldı. ÖZGÜR-DER, İHH ve AGD Ankara şubelerine bağlı üyeler, Hacı Bayram Camisi’nde toplanarak, “Müslüman uyuma kardeşine sahip çık” sloganı attı.

Kardeşlerimize elimizi uzatalım

İzmir Sivil Toplum Kuruluşları Platformu (İSTOK) ve Memur Sendikaları Konfederasyonu (MEMUR-SEN) da Müslümanlara yönelik yapılan katliamı kınadı. Konak Meydanı’nda toplanan sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, dernek üyeleri ile vatandaşlar, katliamı protesto eden pankartlar açarak slogan attı.