Arzu Yanardağ sessizliğini bozdu!

Özlenen oyuncu Arzu Yanardağ ‘Delisin Deli’ adlı sinema filmiyle seyirciyle buluşmak için gün sayıyor.

Arzu Yanardağ sessizliğini bozdu!
Akşam'dan Aysun Yıldız'ın röportajı..

‘Delisin Delisin’ ekibine nasıl dâhil oldunuz?

Filmin yönetmeni Tolga Baş sayesinde oldu. Daha önceden Tolga’yla ‘Koğuş Akademisi’nde birlikte çalışmıştık. Onun ilk filmiydi. Dolayısıyla benim için de çok özel ve güzel bir projeydi. ‘Delisin Delisin’ filmini çektiğini ve bir doktora ihtiyacı olduğunu söyledi, ben de hiç düşünmeden kabul ettim. Çekimler çok eğlenceliydi. 24 Ekimde vizyona girecek, takdir izleyicinin.

Filmden beklentileriniz neler?
Komedi filmi olduğu için seyircinin izlerken keyif almasını, eğlenmesini istiyorum. Çünkü biz çekimler sırasında çok eğlendik. Eminim onun ışığı beyazperdeye yansıyacaktır. Umarım film, çok fazla seyirciye ulaşır.

Sizin canlandırdığınız karakter nasıl bir tip?
Aslında konuk oyuncu kıvamındayım. Psikiyatrist Dr. Aslı karakterini canlandırıyorum. Aslı’nın da içinde yaşadığı bir takım sorunlar var. Ee o kadar dert dinliyor sonuçta (gülüyor). 

'Her filmde heyecanlanırım'

Tolga Baş ile ikinci filminiz. Bu bir avantaj oldu mu sizin için?
Tolga’yla ilk karşılaştığımız andan itibaren aramızda bir güven oluştu. Bu sadece benim için geçerli değil. Çünkü Tolga, sette çok rahat davranan ve bu özelliğiyle de oyuncuya keyif aldıran bir yönetmen. Bazı yönetmenler vardır; 'dünyaları ben yarattım' havasında gezer sette. Ama iş ortaya çıkar, boştur. Tolga öyle değil, arkadaş gibi bizimle. Böyle bir ortam olunca, o sette bulunmak istiyorsun ve keyif alıyorsun. 

Heyecanlı mısınız?
Heyecanlıyım. Ben her filmde heyecanlanırım. 

Peki, tiyatro, sinema, televiyon... Hangisi daha keyifli?
Hepsinden çok ayrı keyif alıyorum. Tiyatro provalarında bir role aylarca çalışıp o rolü çıkarmak ayrı bir keyif. Seyirciyle aynı havayı soluyup o anki reaksiyonu almak çok güzel. Sinemadaysa beyazperdenin büyüsü çok başka. 'Televizyon' denildi mi, orada imkânı olan olmayan, herkesin oturma odasına dâhil olmak çok güzel. İşim, bütün hayatıma yayılmış durumda ve işimi çok seviyorum.

Bir fuar açılışında oynadığınız oyunun aynı zamanda yönetmenliğini de yapmıştınız. Düşünüyor musunuz yine bir oyunu hem oynayıp hem yönetmeyi?
O gösteri 15 dakika sürdü. Benden oyun istediler ve birden ilham geldi. Bir şeyler karaladım beğendiler (gülüyor). Sonra kendimi yönetirken buldum. Kızım Alara’ya da küçük bir rol verdim. Metni okuyan herkes “Bunun devamı gelsin ve bunu sahneye çocuk oyunu olarak koyalım” dedi. Şimdi sen tekrar hatırlattın. Olabilir, neden olmasın (gülüyor)?

Bu sene de tiyatroda görmeye devam edecek miyiz sizi?
Evet, geçen sene Veysel Diker’le beraber çalıştık. Bu sene de devam ediyoruz. 

Televizyonda neden yoksunuz?
Ocak sezonu için beni çok heyecanlandıran iki proje var. Biliyorsun kısmet bu işler. Bizim istememizle olmuyor, her şeyin oturması lazım. Bu piyasaya çocuk yaşta girdim. 18 sene oldu. Artık amacım para kazanmak ya da popülerliğimi arttırmak değil. Yaptığım işin, harcadığım vakte ve çocuğumdan ayrı kaldığım zamana değmesi lazım. O yüzden bu kadar bekledim. İnşallah beklediğimin karşılığını alacağım gelecek sezonda.

RAHAT OLMAK İSTİYORUM

Gelecekten beklentileriniz neler?
Çok fazla kaybımın olmadığı, kafamın rahat olduğu bir yaşam istiyorum.

Oyunculukla ilgili ileriye dönük neler düşünüyorsunuz? Özellikle canlandırmak isteğiniz bir karakter var mı?
Yıllardır Uzakdoğu dövüş sporları çalışıyorum. İyi bir aksiyon filmi olursa yer almak isterim. En iyi şekilde oynayacağıma inanıyorum.

Hakkını veririm diyorsunuz…
Veririm vallahi (kahkahalar). 

FAZLA SÖZ HAKKI TANIYORUM

Annelik nasıl gidiyor? Kızınız da epey büyüdü…
Evet, dokuz yaşına girdi. Okula gidiyor.

Maşallah diyelim. Geleceğe dair hedefleri var mı? Mesela  annesi gibi oyuncu olmak istiyor mu?
Oyuncu olmak istemiyor. Benimle tiyatro turnesi olsun, film çekimleri olsun birçok yere geliyor. Gözlemleri sonucunda, yönetmen olmaya karar verdi. Baktı; kimin sözü geçiyor, herkes kimi dinliyor, kime saygı duyuyor (gülüyor). Ufak bir makinesi var. Kısa filmler çekiyor, hepsinde beni oynatıyor (kahkahalar).

Kızınız yönetir, siz oynarsınız…
(Gülüyor) Evet evet,  öyle hayalleri var. Sevdiğim bir arkadaşımdan kısa film teklifi geldi ikimize. Şimdi Alara’yı onun heyecanı sardı. Hemen moda girdi. Daha senaryosunu okumadan filmin ödül almasını hayal ediyor (gülüyor).

Kızınızın yönetmen olmasını destekliyor musunuz, yoksa 'başka bir şey yapsa daha iyi olur' düşüncesinde misiniz?
Onun önüne o kadar çok seçenek sunmak istiyorum ki, içlerinden kendini en çok mutlu edebilecek olanı seçsin. İlla onu bir şeylere yönlendirme taraftarı değilim. Çünkü yeni nesil çocuklar hem çok zekiler hem de çok duygusallar. Benim kişisel kanaatim; imkânlar ne kadar çok olursa tercih yapma şansı da o kadar çok olur. Yönetmenlik de olabilir, şarkı da söyleyebilir, politika da yapabilir. Onu mutlu eden neyse o olsun. Önemli olan, o mutluluğu bulup kendini keşfetmesi. 

Çocuklar artık çok başına buyruk. Sizinki de öyle mi?
Ben biraz fazla demokratım (gülüyor). Ona çok fazla söz hakkı tanıyorum. Kararları birlikte alıyoruz. 
İlişkimiz daha çok iki yakın arkadaş gibi. Ama ona her zaman şunu da söylerim; “Ben sana arkadaşlık yapıyorum ama her şeyden önce annenim.” 

GÜZELLİĞİM GENETİK

Güzelliğiniz için cildinize uyguladığınız herhangi bir şey var mı?
Fazla yemiyorum; yağlı yiyecekler, kızartmalar, gazlı içecekler ve şeker asla tüketmiyorum. Çok su içiyorum özellikle maden suyu içerim. Fazla yürüyüş yapıyorum, araç kullanmıyorum, asansör yerine merdiven çıkıp inmeyi tercih ediyorum. Öğlene kadar uyumuyorum. Sabah 7’de kalkıyorum. Zaten ne yaparsan yap metabolizma bir yere kadar izin veriyor. Genetik miras da var galiba. Annem geç yaşlandı, keza babam da öyle. Allah razı olsun cildimin güzelliğini onlardan almışım (gülüyor).

Nasıl bir yaz geçirdiniz?
Çok güzel bir tatil yaptım. Hayatımda daha önce böyle keyifli bir tatil yapmamıştım. Tabii tatilin içine tiyatro turnesi de bağımsız bir sinema filmi de dâhil oldu. Çok gezdik. İstanbul’a okulların açılmasına bir gün kala geldik.

İstanbul’da nasıl bir koşuşturma bekliyor sizi?
Yine toplantılar, tiyatro provaları, iş görüşmeleri olacak. Anlayacağınız çok boş zamanım kalmayacak. Ama ben halimden memnunum. Çünkü hayatımdaki tek amacım; kızıma iyi bir yaşam sunmak.
Konular Röportaj