Can Ataklı'dan Ahmet Hakan'a gönderme!

Can Ataklı'dan Ahmet Hakan'a ensest göndermesi: "Cehaleti ortaya çıkanın komplekse girmesi de bir başka oluyor yani"

Ataklı'dan Hakan'a gönderme!
Sözcü'den Can Ataklı'nın yazısı...

Hürriyet’in iri yazarlarından biri ensest konusundaki cehaletinin ortaya çıkmasından sonra belli ki ciddi bir komplekse girdi. Bu kompleksle öyle bir yazı yazdı ki, sanki Türkiye’de ensest ilişki içinde olanlar sadece AKP’liler.

Bu yazarın marifetini sırasıyla yazayım.

Hürriyet yazarı Melis Alphan magazin dünyasına bomba gibi düşen Murat Başoğlu ile yeğeninin aşkı olayından sonra yazdığı yazıda “Türkiye’de ensest ilişki oranı yüzde 40. Murat Başoğlu’nu ne konuşuyoruz ki” dedi. Buna tepki gösteren Hürriyet’in iri yazarlarından biri “Yuh” dedi ve bu oranın üfürme olduğunu söyledikten sonra “Ayrıca ensest dediğin gönüllü aile içi cinsel ilişkidir” diye yazdı. Bu cehalet cümlesinden sonra yazara elbette tepkiler geldi. Hürriyet yazarı ertesi gün gelen bu tepkileri hafiften alaya alarak ama cehaleti nedeniyle de üstü örtülü özür dileyerek olayı geçiştirdi.

Ancak araştırmayı yapan Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu’nun “Araştırmamız doğrudur” açıklamasından sonra nedense büyük bir komplekse giren Hürriyet yazarı inanılmaz bir yazı kaleme aldı.

Yazar ne yaptığının farkında mı bilemiyorum ama bu yazısıyla ensest ilişki içinde olanları AKP’li, buna karşı çıkanları da muhalifler olarak nitelemiş. Bu yazıyı ibret olsun diye aynen size de sunmak istiyorum:

Sizin gibi düşünmeyen, sizin gibi yaşamayan, sizin kadar cici olmayan, sizin gibi inanmayan, sizin kadar zengin olmayan, sizin kadar eğitimli olmayan, sizin kadar “janti” ve “klas” olmayan insanlara karşı öyle nefret ve hınç dolusunuz ki…

Onlarla ilgili kulağınıza üflenen her türlü palavrayı anında doğru kabul ediyorsunuz.
Hatta kulağınıza üflenen palavrayı bile yeterli bulmuyor, “Ne yüzde 40'ı yahu! Yüzde 40'tan bile fazla” falan diyerek…

Sizin gibi olmayan insanların ana, bacı, yeğen, kardeş, amca, dayı, çocuk falan dinlemeden ırza tasallut ettiklerine şüphesiz iman ediyorsunuz.

Nefret, gözünüzü öyle köreltmiş ki…

“Bir toplumun neredeyse yarısı aile içinde önüne gelene cinsel saldırıda bulunmaz, olmaz böyle saçmalık” demiyorsunuz, diyemiyorsunuz.

Nefret, izanınızı öyle esir almış ki…

“Hani bu araştırmanın künyesi? Nerede bunun finansörü? Nedir bunun metodolojisi?” sorularını bile sormaya gerek duymuyorsunuz.

Nefret, mantığınızı öyle bağlamış ki…

Verilen rakamın mantıksızlığını sorgulamıyor, hemen satın alıveriyorsunuz. Bu saçma rakamı sorgulayanı da “ensest destekçisi” ilan ediyorsunuz.

Ey “yüzde 40 ensest var” diyenler!

Sizin mantık sınırlarını zorlayan bu nefretiniz, karşı tarafta da mantık sınırlarını zorlayan bir nefreti besleyip büyütüyor.

Siz onlardan nefret ediyorsunuz, onlar sizden nefret ediyor.

Ve bu nefret ilişkisinin kazananı, kalabalık olan tarafa yaslanan siyasetçiler oluyor.

Siz o insanların ana, bacı, kardeş falan dinlemeden birbirlerinin ırzına musallat olduğunu tartışmasız bir veri olarak kabul edecek kadar nefret dolu olursanız…

Her seçimde “bunlar niye onlara oy veriyor” diye daha çok ağlaşırsınız.

İnanılmaz değil mi? Hürriyet’in her konuda uzman yazarı ensest ilişki içinde olanların tamamının AKP’li olduğunu varsayıyor kendisini eleştirenlere cevap vereyim derken. Muhalifleri suçlayarak “Siz onlardan onlar da sizden nefret ediyor” diye bir de altını çiziyor. Ama son cümle çok ibretlik değil mi? “Bunlar niye onlara oy veriyor” diye soruyormuş muhalifler. Cehaleti ortaya çıkanın komplekse girmesi de bir başka oluyor yani.

CAN ATAKLI'NIN SÖZCÜ'DE YAYINLANAN YAZISININ TAMAMINI BURAYA TIKLAYARAK OKUYABİLİRSİNİZ...