Ateşböceği Ercan: 'Zeki Müren çok çapkındı'

Ercan Bostancıoğlu nam-ı diğer ‘Ateşböceği Ercan’ yeni projelerinden tiyatroya, gazino günlerinden anılarına samimi açıklamalar yaptı. Ateş Böceği Ercan Yeşilçam tadında bir diziyle ekranlara dönmeye hazırlanıyor.

Ateşböceği Ercan: 'Zeki Müren çok çapkındı'
Akşam'dan Emine Bıyık'ın röportajı...

Yeni projeleriniz neler?

İki ayrı kanalla görüşmelerin sürdüğü güzel bir proje var. Yeşilçam döneminin önemli aktör ve aktrislerinin yer aldığı bir komedi dizisi. İçinde komedinin yanı sıra dram da var. İki ayrı kanaldan teklif var, temmuz ayının sonlarına doğru çekimlerine başlayacağız. Bu konuda fazla bilgi vermemiz yasak.

Ediz Hun, Hülya Koçyiğit gibi ustalar mı?
Aklına gelebilecek birçok sanatçı var…

Kaç yıldır sahnelerdesiniz?
1957’de çıktım, 57 yıllık sanatçıyım. ‘Ateş Böcekleri’ olarak çıktık, öyle tanındık.

Anılar çoktur sizde?
Bende anılar Ayhan’ın (Ercan) mağazasına sığmaz!

ANILARIMI YAZMAK DOĞRU OLMAZ ÇÜNKÜ KİMSE HAYATTA DEĞİL

Kitap yazmayı düşünüyor musunuz?
Düşünüyorum ama bir taraftan da yazmak istemiyorum çünkü anılarımı yazacağım insanların yüzde 90’ı bu dünyadan göçtü. Onları üzmek istemem. Yaşasaydılar onlarla olan hatıralarımı anlatırdım, anlatılabilecek olanları tabii ki… 
Onlar dünyada olmadıkları için arkalarından yazmak doğru olmaz, çünkü cevap verebilecek kimse yok.

YALNIZCA SANATÇI DEĞİL ŞİMDİ O SEYİRCİLERDE YOK!

Yeni komedyenleri nasıl buluyorsunuz?
Bizim devrimizdeki komedyenlik anlayışı başkaydı, şimdi başka. Yalnızca sanatçı değil şimdi o seyirci de yok, bizim zamanımızda başka türlü espriler vardı. Bazı yerlerde politik espriler yaptık, bazı yerlerde zekâya dayalı espriler yaptık. Gazinolardan çıkan insanlar bizim yaptığımız esprileri konuştular. Ben şimdikiler içinde isim vermeyeyim ama bir arkadaşı beğeniyorum, geri kalanı bana pek tat vermiyor. Ben tiyatroda Muzaffer Hepgüleri’yi arıyorum meselâ. Bugün hâlâ arıyorum. 
Günümüzde tiyatroda çok değerli sanatçılar var onu demek istemiyorum; bir Celal Şahin yok, bir Bal Arıları yok, bir Ateş Böcekleri yok! Onların yerine başka güldürü sanatçıları var.

Adile Naşit, Kemal Sunal gibi komedyenler bir başkaydı değil mi?
Adile Naşit başka, babadan gelme… Adile Naşit tiyatrodan sinemaya geçti, Toto Karaca, Ali Sururi,  Celal Sururi, Muammer Karaca, Vahi Öz, Kenan Büke, Tevhid Bilge, Sadettin Erbil, Mürüvet Sim, Asuman Arsan vardı. Şimdi devir değişti öyle sanatçılar yok. Rahmetli Asuman Arslan taklitlerin içinde, en zoru olan Ermeni taklidini çok iyi yapardı, iyi yapamazsan Kastamonu, Kayseri şivesine kaçar. Asuman Arsan ve Mürvet Sim bu konuda çok başarılıydılar. Zannedersin ki ‘Ermeni’.

Günümüzde Cem Yılmaz, Ata Demirer, Şahan Gökbakar gibi ünlü isimler çok popüler. Stund-up yapıp, bir kısmı film de çekiyor. Gittiniz mi hiç?
Hayır, hiç gitmedim. Bazen Cem’in (Yılmaz) filmleri oynuyor TV’de bakıyorum. Cem Yılmaz’ı seviyorum, o çocuk zeki bir çocuk güzel şeyler yapıyor. Ata Demirer taklide dayalı espriler yapıyor fena değil.

Şahan Gökbakar?
Ondan anlamam! Onun için bir şey söyleyemem. Recep İvedik’i izlemedim. Bir gün izlersem belki bende katıla katıla gülerim.

KAVUK, ATEŞBÖCEĞİ YALÇIN’IN ABİSİNDE

Birde bu çok meşhur kavuk meselesi vardır, İsmail Dümbüllü’nün kavuğu en son Ferhan Şensoy’da, o kime geçecek diye…
Beni ilk sahneye çıkaran İsmail Dümbüllü’dür. Bak, önemli bir şey söyleyeceğim bunu kimse bilmiyor. İsmail Amca benim sahneye çıkmamdaki en büyük etkendi. Hani bilmem kimin kavuğu bilmem kime geçti deniyor ya, ben öyle bir şeyi kabul etmiyorum ama İsmail Amca’nın hakiki kavuğu benim Ateşböceği Yalçın’ın rahmetli abisi Merih’in evinde. Ona hediye etti. Onlar da güldürü yapıyordu evinin yanında, “Al sen güldür” dedi. Ama ‘geleneği sen sürdür’ manasında değil, 
sadece hakiki kavuğu orada duruyor. 

ZEKİ MÜREN ÇOK ÇAPKINDI…

Zeki Müren ile çok samimiydiniz değil mi, ilginç anılarınız vardır sizin…
Olmaz mı, 17-18 sene ben Zeki Müren’in kadrosunda komedyenlik yaptım. Zeki Müren’i en iyi tanıyan insanlardan biri benim, biri Ateşböceği Yalçın, bir tanesi Ajda Pekkan, bir diğeri de şimdi gazinoculuğu bırakan, yıllarca onunla Çakıl Gazinosu’nda çalışan, Behzat Şenyıldız’dır.  Şimdi o otomotiv sektöründe.

Nasıl bir anınız var?
Zeki Müren ile hem gazinoda hem de gazino dışında Yalçın’la beraber hukukumuz vardı. Allah rahmet eylesin, Hüsnü abi vardı; Hüsnü Tatari, Zeki Müren’in Zeki Müren olmasında büyük yararı olan, ilk defa onu Mis Sokağı’nda görüp, kursa devam ettiğini öğrenince, rahmetli Şükrü Tunar’a götürüp ilk defa ‘Bir Muhabbet Kuşu’ şarkısının ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Biz de Ateş Böcekleri olarak iyi hizmetler yapan komedyenleriz, onun vasıtasıyla Zeki Müren’in kadrosuna girdik bir daha da bizi hiç bırakmadı, çok nadir Orhan (Boran) ağabey girdi kadrosuna. 
Biz Behiye Aksoy ile başka kadroda olduğumuzda onunla çalışırdı. Zeki Müren çok hatırası olan bir insan.

‘Yaşamak için öldür’ anlayışını benimserdi diyenler oldu…
Zeki Müren’i eleştirmek haddime düşmez, bana da yakışmaz aleyhine konuşmak. Zeki Müren kadroya başladığı zaman duvara bir pano asılırdı, aşağı yukarı 40 şarkı vardı ve bu şarkıların hiçbirini orada çıkan başka sanatçılar söyleyemezdi, Zeki Müren’in repertuvarıydı o. Şimdi Zeki Müren’in kadrosunda olup da aleyhine konuşanlar olursa ayıplarım, çünkü onun kadrosuna girmek için neler yaparlardı. İsterse yüz tane şarkısı olsun, söylettirmesin yine de onun kadrosuna girmek için araya başkasını sokarlardı. Bu Ateş Böceği Ercan’da ne hatıralar var ne hatıralar da…

Plaja, denize gittiniz mi birlikte…
Ohoo ne Caddebostan plajları, ne Şile plajları, ne Almanyalar, Zeki Müren’le ne işler yaptık. Bodrum’u Bodrum yapanda Zeki Müren’dir. Çok başka bir insandı. İş hayatında benim tanıdığım en mert, en delikanlı insandı. Sözü geçen biriydi. İmza atmazdı, biz de atmadık. Gazinoyla anlaştığı vakit ilk sözü “Çocukların işini halledin” olurdu. Bizde de bir şey vardı tabii. Fahrettin Aslan’a sormuşlar, “Komedyen nedir?” diye, o da “Komedyen gazinoya gelen izleyiciyi eğlendirir ama Ateş Böcekleri’nin müşterisi vardır” demiştir.

Çapkın mıydı rahmetli?
Zeki Müren çapkındı… Bulunduğumuz şu yerden (Caddebostan) üç yüz, dört yüz metre ileride zincirli bir villa vardı. O villanın ağzı dili olsa da konuşsa, neyse açtırma kutuyu söyletme güzel şeyleri bana… (Gülüyor) Nurlar içinde yatsın, bugün Ateş Böcekleri olarak hâlâ tanınıyorsak, gençler bizim yanımıza gelip ilgisini gösteriyorsa biz Zeki Müren’e çok şey borçluyuz Yalçın’la.

Bülent Ersoy’la da anılarınız vardır…
Onu ilk sahneye çıkaran benim. Bülent Ersoy’u ilk defa keşfeden benim. Sorabilirsiniz…

Maksim’e mi?
Yok, dolaylı yollarla oldu. Maksim’e Müzeyyen (Senar) abla götürdü ama Müzeyyen ablaya götürene kadar olan safhada onu ilk defa gören, dinleyen benim. Allah var yukarıda Türk musikisini yutmuş bir insandır. Nota bilir, usul bilir. Ocaktan, işin mutfağından yetişme, Bülent Ersoy… Ben zaten onda o cevheri görmeseydim araya girmezdim, gördüğüm, dinlediğim ilk gün hayran oldum.
Ali Poyrazoğlu ile Haldun Dormen arasında Afife Ödülleri öncesi polemik oldu. Poyrazoğlu ‘Afife Jale ödülleri itibarsızlaştırıldı… Komedi dalını kaldırdılar, kendi adamlarını aday gösteriyorlar’  diyerek Nilgün Belgün, Süheyl-Behzat Uygur ile birlikte tepki gösterdi…
Bu sene de kim hak ettiyse o almıştır. Polemiğe gerek yok bence. Bir dahaki senede de diğerleri kazanır tabii ama komedi dalının kaldırılmasını doğru bulmam. Biz yıllarca komedyenlikten ekmeğimizi kazandık. Seneye hatadan dönerler umarım.     

SEVENLER ALLAH’A DUA ETSİN

Ateşböceği Yalçın (Otağ) sağlık sorunları yaşıyor….
Maalesef çok hasta. Hemen her gün telefonla konuşuyorum, durumu kötü. Bugüne kadar basına hiç aksettirmedik ama karaciğer rahatsızlığı var. 3 günde bir karaciğerinden 10 litre su aldılar. Karaciğer yetmezliği tabii ki kalbi de rahatsız ediyor, durumu iyi değil. Allah’tan yardım bekliyoruz maalesef, tıbbın yapabileceği bir şey kalmadı.

En son ne zaman görüştünüz?
10- 15 gün önce Datça’ya gitmeden görüştük. Orayı bir görsün dedik, yazlığı.  Ondan önce her gün Moda’da beraberdik. Şimdide her gün telefonla konuşup bilgi alıyorum. Lale (Belkıs) hanım onunla ilgilenip annelik yapıyor.

Yalçın Otağ ile kaç yıl aynı sahneleri paylaştınız?
30 yıl beraber çalıştık. Her anımız anı hangi birini anlatayım; askerliği de birlikte yaptık Ankara Orduevi’nde.  Zeki Müren’in vazgeçemediği ikiliydik.  

Nasıl ekonomik durumu iyi mi, gereken yardım yapılıyor mu?
Tabii, özel hastanede yatıyor ama kötü hasta.

Son olarak neler söylemek istersiniz?
Sevenler Allah’a dua etsinler.
Konular Röportaj