Bahçeli Havuç'un kulağını çınlattı
MHP lideri Bahçeli, dizileri eleştirdi: "Eğitici olmalı. Mesela Çocuklar Duymasın. Havuç eğitile eğitile büyüdü. Ama büyüdükten sonra raydan çıktı, reyting kurbanı oldu."
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, televizyonda yer alan haberlerin ve dizilerin içeriklerini eleştirerek, esprili bir dille “Çocuklar Duyması”nın sevilen karakteri “Havuç”tan yakındı. Bahçeli, “Ekranlarda, insanları mutlu kılacak, mutlu yaşamalarını sağlayacak şeyler olması lazım. Eskiden Küçük Ev diye bir program vardı. İki çocuğun aile içerisindeki yaşantılarını düzenleyen çok eğitici unsurlar vardı. Şimdi mesela bizde ‘Çocuklar Duymasın’ var. Gayet güzel eğitiyordu. Havuç eğitile eğitile büyüdü. Fakat şimdi raydan çıktı. Reyting uğruna Havuç gitti” dedi.
Cinayetler çok fazla işleniyor
Osmaniye ve Hatay illerinde temaslarda bulunan Bahçeli,
değerlendirmelerde bulundu. Medya yöneticilerinin özellikle şiddet
içeren haberleri yayınlamasını eleştiren Bahçeli, şunları söyledi:
- “Dizi filmlerinde genellikle cinayet motifleri, baskınlar, bir
takım hukuk dışı uygulamalar, kuvvet kullanarak sonuç alma
eğilimleri çok fazla işleniyor. Buna bağlı olarak toplumsal suçlar
artıyor, cinayetler de cinnet de toplumun tüm katmanlarına
yaygınlaşıyor. Bir kişi sokakta silah denemesi yapıyor ve bir genci
öldürüyor.
Baltayla doğruyorlar
- İki kişi birbirini baltayla doğruyor. Bu dakikalarca
televizyonlarda veriliyor. Bir kültürel, siyasal faaliyet bu kadar
uzun verilmiyor. İşsizlik, yoksulluk, çaresizlik yüzünden bıçak
sırtında olan insanlarımız var. Tedavi olmuyor ve bir
bakıveriyorsunuz bir yerde bir aile faciası ile karşı karşıya
kalıyorsunuz. Bunun dizi film gibi saatlerce yayınlanmasının bir
manası yok.
- Bir tane hem siyasal içerikli hem bir aile dramı olan, ‘Öyle Bir Geçer Zaman Ki’ dizisi, diğerleri var. Hepsi üzerinde durulması gereken şeyler. Bu konuyu medya incelemeli. RTÜK’ün bu manada önemli bir görev üstlenmesi lazım.
Üniversiteler neyi araştırır?
Sosyal antropologlara ve psikologlara ihtiyaç var. Bu üniversiteler
ne yaparlar, neyi araştırırlar? Üniversitelerin o kadar enstitüsü,
programı var ama hiçbir tanesi bu konuya eğilmiyor. Türkiye’de
medya ve toplumsal ilişkilerde bir çalışma yok.
Asayişsizlikten yaşanmaz oldu
Arabayla gidiyorsunuz birisinin üzerine su sıçramış, mutlaka
şiddetle cevap veriyor. Asayişsizlik en az terörle mücadele kadar
önemlidir. İstanbul, İzmir, Ankara gibi büyükşehirler yaşanamaz
hale geldi. Öbür yandan toplumsal eylemler de artıyor. Bunu bir
devlet ve sosyal politika haline getirmek lazım.”
İzlemiyorum
Karadağlar diye bir dizi var. Oraya bakıyorsunuz, tefecilik meşru,
kumarhane meşru, herşey meşru. Böyle şey olur mu? Kurtlar Vadisini
izlemiyorum. Ben bunları seyretmiyorum. Bilgi sahibi olmak için
muhtevasına bakıyorum. ‘Bundan sonra muhtemelen böyle olur’ diyerek
kapatıyorum.”
İntihar sahneleri intihara neden oluyor -
“Dizi filmlerinde intihar olayları kötü örnek oluyor.
Dizideki bir genç kızın veya delikanlının intihar olayı, bir
bakıyorsunuz 10 gün içerisinde 3-4 benzer intihar olaylarına neden
oluyor. O zaman bu televizyonların eğitici vasfı, haber verme
vasfının çok gerisine düşüyor. Sabahleyin saat 10.00’da evde ev
hanımları, işlerini bitirmiş bir sade kahve içip televizyonda
program seyredecek. Sağlık programı faydalı, eğlence programı
faydalı ama ismini vermiyorum öyle bir program var ki Flash TV’de
onu gördükten sonra gerilmemek mümkün değil.”
Ya felaketler yaygınlaşırsa? -
“Bu ülke bizlerin olduğu kadar televizyon sahiplerinin de
ülkesidir. Ellerindeki alet onlara büyük imkan sağlıyor olabilir
ama bunun çok tehlikeli bir araç olduğunu görmeleri gerekiyor.
Yarın bu felaketler yaygınlaşırsa, dalga dalga Türkiye’nin her
tarafına yaygınlaşırsa ne olacak? ”