Başak Daşman 'Hale'yi anlattı

Milliyet'ten Özlem Ülkü'nün röportajı..

- ‘Kara Ekmek’ yeni sezona  oldukça iddialı bir giriş yaptı... Bize yeni dönemdeki  Hale’yi anlatır mısınız?

Yaşadığı onca acıdan sonra kendine bir yol bulma arzusunda. Kendini sevilmemiş, emek verilmemiş gibi hissediyor. Aslında, hakkı olduğuna inandığı basit mutluluğun peşinden gidiyor. Bunu, kaybettiği yerde aramaya çalışacak yine. Bu da onu aynı kapana kıstıracak gibi görünüyor.


- Kibirli, sert ve mutsuz bir karakteri oynuyorsunuz... Bu sizi etkiliyor mu?

Zaman zaman etkiliyor elbette. Sadece mutsuzluk duygusunun peşine takılmak bile insanı yıpratıyor. Kibirse daha fena ama dışarıdan bakmanızı sağlıyor. Böyle bir karakteri oynamak hepimizin içinde belli oranda var.

- Hale’nin kocası ve Asiye’ye yaklaşımını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Hale’nin Asiye’yle aynı düz-lemde buluşması zor. Çünkü onu ‘Bu kadın hayatıma girdi ve her şey tepetaklak oldu’ gibi görüyor. Haklı olduğu noktalar var ancak bir yandan da onun gelişi, eksik olan şeylerin su yüzüne çıkmasını sağladı. Kocasına gelince, onu gerçekten seviyor. Nefret ettiğinde bile. Yumuşak karnı dediğimiz şey Hale’nin.. Ancak bu kadar severken bir yandan, öfkesini ve acısını dizginleyemiyor.

- Hale’nin hayatı, 2.5 yaşındaki kızını kaybettikten sonra değişmiş. Bu durum size ne hissettiriyor?

Bir kadın olarak bu durumu pek düşünmemeye çalışıyorum. Ölmek ama nefes almaya devam etmek gibi sanki...

- Siz de rolünüzdeki kadar hırslı mısınız?

Bence hırslıyım. Ancak hırsın toplumda nasıl algılandığına bakınca değilim. Yaptığım şey elimden geldiğince iyi olsun isterim.

- Dizilerde dram, filmlerde komedi oynuyorsunuz. Bu bilinçli bir tercih mi?

Komedi dizisinde de kesinlikle oynamak isterim. Komediyi çok seviyorum ve aslında mizacıma dramdan daha yakın. Ancak dizi teklifleri genelde o yönde geliyor. Ben de tercihimi sinemada komediden yana kullanıyorum.

- Yer aldığınız projeler arasında, kalbinizde en çok yer edinen hangisi oldu?

Bu zor bir soru. Çünkü ayrı kulvarlarda oyunculuk yapıyorum. Sinemada ayrı, tiyatroda ayrı bir rolüm oldu. Ancak hepsinin beni etkileyen tarafları ve içimde bıraktığı izler var.

- Birlikte rol almak istediğiniz bir isim var mı?

Elbette bazı üstatlarla karşı karşıya gelmeyi çok isterim. Ancak bu öyle bir iş ki, kiminle ne kadar heyecanlanacağınız, kimden ne öğreneceğiniz uzaktan hiç belli olmuyor.

- Aile ilişkileriniz nasıl?

Adı üstünde, onlar benim ailem. Her adımda yanımda götürüyorum onları. İki tane muhteşem kardeşim var mesela. İyi ki varlar.

- Kalbinizde biri var mı?

Kalbimde biri var ve orada olduğu için çok mutluyum.

- Kısa süren bir evliğiniz olmuştu. Şu an evliliğe bakışınızı öğrenebilir miyiz? Yeniden ister misiniz?

Düşünüyorum zaman zaman... Bir gün karar verebilecek kadar büyürsem, geri kalan yolda onunla da yürüyerek büyümek isterim.

‘Oyunculuk bazen yoruyor’

- Eğlenmek için ne yaparsınız?

Sürekli eğlenmenin peşindeyim zaten. Evde yalnız otururken de arkadaşlarımla dışarıda dans ederken de, film izlerken de, Kitap okurken de ve en önemlisi işimi yaparken de çok eğleniyorum...

- Canınınız sıkıldığınızda ilk aradığınız kişi kim olur?

Kız kardeşim her zaman yanımdadır.

- Sporla aranız nasıl? Fiziğinizi nasıl koruyorsunuz?

Sporla aram çocukluğumdan beri çok iyidir. Yıllarca yüzdüm şimdi de pilates ve fitness yapıyorum.

- Oyunculuk yaptığınız için mutsuz olduğunuz zamanlar oldu mu?

Olmaz olur mu? İnsan öyle bir an geliyor yaşadığına pişman oluyor ama kısa sürüyor neyse ki. Her işin kendine göre acayip zorlukları var. İnsan duygularının, bu kadar peşinden koştuğu bir iş, çok yoruyor ve elbette ki buna eklenen sağlıksız çalışma koşulları bazen mutsuz edebiliyor.

- Hayat felsefeniz nedir?

Bir tek sorumluluk biliyorum; o da sevmek.