Başbakan Erdoğan konuştu

Başbakan Erdoğan, MÜSİAD Fuarı'nın açılışında konuştu...

Başbakan Erdoğan konuştu

Başbakan'ın konuşmasından satır başları:

MÜSİAD'ın başarılarını gururla izliyoruz. MÜSİAD gücünü bu milletten aldı. Anadolu insanının neleri başarabileceğini ortaya koydu. İstanbul kapısına gelen herkese kuacağını açtı. Bu fuarın İstanbul'da düzenlenmesi çok önemli. İstanbul bir buluşma, kaynaşma, kucaklaşma mekanıdır.

Bugün pek çok küresel merkez bölge merkezlerini İstanbul'a taşıyor. Türkiye'nin siyasi merkezi Ankara, ekonomik merkezi ise İstanbul oluyor.

İnsani hassasiyetler gözetilerse ticaretin önünde hiçbir engel olmaz. Biz müslümanların birbirlerini sevmede, birbirini korumada tek vücut olmalı. Biz bu emre uymuyoruz.

Değerli kardeşlerim bu medeniyet coğrafyasının işdamları, yöneticileri olarak üzerimizde sorumluluk var. Dünyanın hangi köşesinde olursa olsun kardeşlerimizin maruz kaldıkları zulümler karşısında hassasiyeti göstermek zorundayız

Filistin'de, Endenozya'da, Arakan'da sıkıntı çeken kardeşlerimize yardım eli uzatmak zorundayız.

Dünya nüfusunun yüzde 22'sini oluşturan müslümanlar olarak iş birliği imkanlarını üst düzeye çıkarmalıyız. Bu forumun işlevini ve etkisini artırmalıyız.

Dünyanın herhangi bir yerinde kardeşlerimiz sıkıntıda ise bizlerin huzur içinde olmamız mümkün değildir.

Küresel ekonomideki mevcut aktörülerin o kadar da sağlam olmadığını hepimiz gördük. Batılı şirketler ülkemize gelmek, işadamlarımızla çalışmak peşinde. Geçtiğimiz yıl yüzde 8.5'luk bir büyüme oranı yakaladık. Bu yıl ekonomik dengeleri sağlama adına yüzde 3 civarında büyüme sağlayacağız. Önüzümüzdeki yıldan itibaren yine hızlı büyüyeceğiz.

AB yerine başka pazarlarda büyüdük. Birileri buralara zayıf pazar diyebilir. Bunlar tüccarlık yapmamış. Sattığın malın güçlü zayıf pazarı olur mu? Sen malını sat, paranı al.

2023 yılının Türkiye'sinde Merkez Bankası'nın rezervi trilyon dolarla konuşulacak.

Bugün Türkiye'nin dünyanın dört bir yanındaki ülkelerle ilişkisi var. Dünyada Türk vatandaşlarının ayak basmadığı yer kalmadı. Aynı şekilde dünyanın her yerine şevkat elimizi uzatıyoruz

Ayrım yapmaksızın mazlumların yardımına koşuyoruz. Türkiye olarak yaptığımız dış yardımlar 1.5 milyar doları buldu. 10 yıl önce alan eldik bugün veren el olduk.

Biz Arakan'daki Müslüman kardeşlerimizin yardımına koştuğumuzda sefaket çeken Budistlere de el uzattık.

Tsunami felaketi sonrası kardeşlerimzin yardımına gittiğimizde bu farklı inançtadır demedik hepsine yardım ettik. Bu Müslümanın olmazsa olmaz yapması gerekenlerden bir tanesidir.

Elbette bu yardımları yaparken orada niçin bulunduğumuzu da unutmadık. Biz elimizi uzattığımız mazlumun dinine, diline, rengine bakmayız. Bu anlayış bize atalarımızdan kalan mirastır

İnsani hassasiyetler konusunda asla ayrımcılık içinde olmadık. Osmanlı kendisinden yardım isteyen hiçbir toplumu geri çevirmedi.