Başbakan Erdoğan Mersin'de konuştu
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Mersin’de konuştu...
Erdoğan’ın konuşmasından satırbaşları:
Mersin Türkiye’nin aynasıdır, özetidir. Mersin limanlarda,
fabrikalarda, atölyelerde emeğin şehridir. Şimdi biz miting
programlarımızda değişiklik yapınca, birileri çıkmış şunu demiş
“Başbakan Mersin’e gelmekten vazgeçti” diye
dedikodular yaymışlar. Şimdi bu dedikoduları yapanlara ben
soruyorum, son 12 yıl içinde CHP’nin genel başkanı Mersin’e kaç kez
geldi? MHP’nin genel başkanı kaç kez geldi? BDP’nin genel başkanı
kaç kere geldi? Ben Mersin’e 12 kez geldim, bu benim 13’ncü
ziyaretim.
"ALLAH İYİLİĞİNİ
VERSİN"
Bizde tatil falan yok. Senede bir hafta yapabiliyorsan öp başına
koy. Biz hizmetle tatil yapıyoruz. Bunların Mersin’le ne kadar
ilgili olduğunu ben size söyleyeyim. CHP’nin Genel Başkanı ABD’ye
gitmiş açıklama yapıyor. Bakın çok enteresan, 7 büyükşehir
belediyesini Ak Parti’den alacağız diyor. Ancak AK Parti’den
alacağı 7 büyükşehir arasında Mersin’i de sayıyor. Hatta Tarsus’ta
Mersin güneydoğunun incisi haline geliyor diyor Tarsus’ta. Daha
enteresanı, gidip sahilleri gezin bakalım, güneydoğuda nerede böyle
olağanüstü sahil bulabilirsiniz diyor. Allah iyiliğini versin,
güneydoğunun sahili mi var ya. Mersin’e Fransız kalmış.
77 milyon bizim nazarımızda birdir, beraberdir, kardeştir.
Kılıçdaroğlu da şiir okuyor. Rabia’yı da öğrendi. Öğrendi, Rabia’yı
da öğrendi. Ha içini farklı dolduruyor ayrı mesele. Çünkü şu işaret
çok farklı bir işaret. Tek millet, tek bayrak, tek vatan. 780 bin
kilometreyle tek vatan.
"SOKAKLARI TAHRİK ETMEKTEN
VAZGEÇ"
Haykırsam kolları bu makas gibi dediler bu kadınlar, onurlu
kadınlar, o demokrat kadınlar, arslanköy’de bunlara durun dediler.
Onun için Mersin çok önemli. Ne dedim? Siyaseti bir lider niçin
yapar? Birinci parti olmak için yapar değil mi? Ama hiçbirinin
birinci parti olmak gibi bir derdi yok.
Sokakları tahrik etmekten vazgeç. Kalkıp Tayyip Erdoğan’a gençleri
tahrik etme gibi bir iftira atma. Dürüst ol, AK Parti gençliği
sokaklarda değil. Bugüne kadar olmadı, bundan sonra da olmayacak.
AK Parti gençliğinin elinde molotof yok, taş yok, sopa yok. Tablet
bilgisayar var, kalem var, kitap var, farkımız bu.
Ama Kılıçdaroğlu’nun böyle bir derdi yok. Bahçeli’nin böyle bir
derdi yok. BDP’nin zaten hiç böyle bir derdi yok. Çünkü o bölücü
terör örgütünün riyasetinde. Yoksa kendi gayretleriyle filan değil.
Muhalefet, medya, bazı iş adamları sandığı gölgelemek için çok
çirkin girişim başlattılar. Önc Gezi dediler, 17 Aralık darbe
girişimini başlattılar. Şimdi de sokakları tahrik ederek, terörize
ederek sonuç almaya çalışıyor. Medya sorumsuzca yayın yapıyor. İş
adamları çıkıyor, sokakları karıştırmak için ahlaksızca tahrikler
yapıyor. Siyasetçiler sokakları karıştırmaya çalışıyor.
"EYYY MHP..."
Filistinli bir tek çocuk için gözyaşı dökmeyen, Mavi Marmara
şehitlerini terörist diyen, Mısır için Suriye için yüreği yanmayan,
Pensilvanya’daki zatta oradan sokakları karıştırma çağrısı yapıyor.
Ey Mersin, ey Türkiye kimin kiminle iş tuttuğuna çok dikkat edin.
Ey MHP senin bu Gezicilerle ne işin var? Nasıl yanyana
durabiliyorsun? Marjinal örgütlerle, polise askere kurşun sıkan o
terör örgütleriyle sen nasıl ittifak yapıyorsun? Ankara’da
bayrağımızı yakanlarla, İstanbul’da başörtüsüne saldıranlarla nasıl
işbirliği yapabiliyorsun?
MHP’li kardeşlerime sesleniyorum, yılların MHP’sinin DHKP-C gibi
bir örgütle aynı safa yer alması senin kanına dokunmuyor mu?
Türkiye düşmanlarıyla kol kola girmek avukatlık yapmak sana mı
düştü eyyy MHP?
Mersin’de çok büyük bir skandal yaşandı, vali, vali yardımcıları,
korumaları, savcılar bürokratlar dinlendi.
HÜRRİYET