Başbakan Yıldırım'dan flaş Süleyman Şah açıklaması

TBMM'deki bütçe görüşmelerinde konuşan Başbakan Binali Yıldırım “Suriye’de işler yoluna girdikten sonra Süleyman Şah Saygı Karakolu tekrar faaliyete geçecek” dedi.

Başbakan Yıldırım'dan flaş Süleyman Şah açıklaması
Habertürk'te yer alan habere göre Başbakan Binali Yıldırım, TBMM Genel Kurulu’ndaki 2018 yılı bütçe görüşmelerinde konuştu. Başbakan Yıldırım gündeme dair önemli açıklamalarda buldundu:

"PUTİN'İN BUGÜN TÜRKİYE'DE OLMASI TESADÜF DEĞİLDİR"

Başbakan Yıldırım Trump'ın Kudüs kararına ilişkin, "ABD yönetiminin bu kararı hem uluslararası hukuka hem de BM kararlarına aykırıdır, yok hükmündedir. Bölgedeki ateşin üzerine benzin dökülmüştür. Bu kararı alanlar, Ortadoğu'da barış istemediğini alenen ortaya koymuştur. Sayın Putin'in bugün Türkiye'de olması tesadüfi değildir" dedi.

Kudüs'te şu anda İsrail'in birçok devlet kuruluşunun yer aldığını anlatan Başbakan Yıldırım, şunları kaydetti:

"Biz, Kudüs'ü asla ve asla İsrail'in başkenti olarak tanımadık. İsrail ile Filistin arasında çözüm oluncaya kadar da tanımayacağız, bu nettir. Efendim neden Tel Aviv, İsrail'in başkenti olarak yazılmamış, internet sitesinde. Elimde anlaşmalar var, 1996 yılında merhum Demirel İsrail'e resmi ziyaretinde 6 adet anlaşma yapmış, 6'sını da Kudüs'te yapmış, Kudüs'te imzalamıştır. Bunları yaptı diye Türkiye, Sayın Demirel Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak mı tanımış? Elbette değil. İki şeyi birbirine karıştırmamamız lazım; bizim büyükelçiliğimiz Tel Aviv'dedir. Bizim için İsrail'in başkenti Tel Aviv'dir. Ama bu konuda İsrail ile uluslararası camia arasında bir mutabakat yoktur. Onlar Kudüs diye iddia ediyor, biz de Kudüs'ü kabul etmiyoruz, olay bundan ibarettir. Ama bizim Kudüs'te  büyükelçiliğimiz var. Kimin büyükelçiliği? Filistin devletinin büyükelçiliği. Başka milletlerin orada Filistin büyükelçiliği yok."

"TRUMP ARAMAYA CESARET EDEMEDİ"


Başbakan Binali Yıldırım, "Çarşamba günü İslam İşbirliği Zirvesi İstanbul'da toplanıyor. Mesele çok ciddidir. Yıllardır barış için bedel ödeyen Filistin halkı bu haksız, hukuksuz ve kibirli karar karşısında asla yalnız değildir. ABD Başkanı Trump, Sayın Cumhurbaşkanımızı aramamıştır. Çünkü Cumhurbaşkanımızın görüşü belli olduğu için aramaya cesaret edememiştir. Çözüm oluncaya kadar Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanımayacağız. Bizim Kudüs'te büyükelçiliğimiz var ama Filistin Devleti'nin büyükelçiliği" ifadesini kullandı.

"BU DAVA HUKUKİ DAYANAKTAN YOKSUN, SİYASİ BİR DAVADIR"

Başbakan Binali Yıldırım, ABD'nin FETÖ liderini hala iade etmediğini, tüm uyarılara rağmen DEAŞ'la işbirliğini sürdürmeye devam ettiğini kaydederek yine ABD'de devam eden ve Reza Zarrab'ın tanık olarak ifade verdiği davaya ilişkin açıklamalarda bulundu.

Başbakan Yıldırım, "ABD'de devam eden bir dava var, Amerikan menfaatlerine zarar verdiğine dair. Bu dava hukuki dayanaktan yoksun siyasi bir davadır. Davadan 24 saat canlı yayın yapılıyor. FETÖ'cüler dava içinde kendilerini seferber yapmışlar. FETÖ'cü firari polis, FETÖ'cü firari bankacı. Bu dava FETÖ'nün  15 Temmuz da yapamadığını, ABD yargısını kullanarak yaptığı işten başka bir şey değildir" dedi.

YILDIRIM'DAN KILIÇDAROĞLU'NA YANIT

Yıldırım sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sayın Kılıçdaroğlu 'Zarrab davasını gelin tekrar açalım' dedi. Bunu söylerken 'şarlatan, sahtekar' dedi. Zarrab hakkında İstanbul Cumhurİyet Başsavcılığınca soruşturma açılmış, takipsizlik kararıyla kapanmıştır. İtiraz edilmiş. Adı geçen bakanlar hakkında bu yüce meclis soruşturma komisyonu kurmuş ve komisyon raporunu hazırlamış, soruşturmaya gerek olmadığı kararı vermiş. Şahsa bir bakalım: Bu şahıs diyor ki; 'Ben yalan söylersem ceza almadan kurtulacağım.'

Yalanlarıyla da kurtulmak için önüne geleni karalıyor suçluyor. Kılıçdaroğlu'na katılıyorum. Biz şarlatanın söylediklerine mi itibar edeceğiz yoksa yüce meclisin söylediklerine mi itibar edeceğiz. Yüce meclisin kararına itibar edeceğiz. FETÖ'cüler orada kendilerini seferber etmişler. Bu davanın sanığı olarak çıkıp tanığa dönen bu şahıs, 'Ben yalan söylersem ceza almaktan kurtulacağım' diyor. Biz şarlatanın söylediklerine itibar etmeyeceğiz."

"TERÖR ÖRGÜTÜ AĞIR DARBE ALMIŞTIR"


Başbakan Binali Yıldırım Suriye'deki son duruma ilişkin, "Astana'daki kararların etkisiyle alanda şiddet azaldı, siyasi çözüm süreci çalışmaya başladı. Bu işbirliğini Cenevre'de kalıcı çözüme kavuşturmayı değerlendiriyoruz. Myanmar'da dünyayı harekete geçiren de insani yardımları ilk ulaştıran da Türkiye olmuştur. Terörle mücadelede en etkin olunan yıl oldu. Terör örgütü ağır darbe almıştır, varlığını sınır ötesine taşımaya çalışmaktadır. Terör örgütüne katılım bitme noktasına gelmiştir" diye konuştu.

"SÜLEYMAN ŞAH SAYGI KARAKOLU YENİDEN FAALİYETE GEÇECEKTİR"

Binali Yıldırım, "Süleyman Şah Saygı Karakolu'nun yeri, orada Türkiye'nin mülküdür. Orada Türk bayrağı dalgalanacaktır. İşler yoluna girdikten sonra yeniden orada faaliyete geçecektir. Anayasa değişirse ekonomi iflas eder diyenler sınıfta kaldı. Çevremizdeki bütün olumsuzluklara rağmen Türkiye'nin büyümesi sürdü. Yargı sistemimiz, FETÖ darbe girişiminden sonra hızla toparlanmış ve çalışmaya başlamıştır." ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE'NİN AB'YE TAM ÜYELİĞİ

Binali Yıldırım Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğine değinerek, "Adı geçen bakanlar hakkında yüce meclis soruşturma komisyonu kurmuş ve soruşturmaya gerek olmadığına karar vermiş. Genel Kurul'da bu soruşturmanın açılmaması yönünde kararını ortaya koymuş. 2018 bütçesini değerlendirirken dış politikadan önemli bir diğer şey AB ilişkileridir. AB tam üyelik süreci daha da uzamamalı sonuca ulaşılmalı. Birlikte ya içine kapanıp küçülecek ya da çok sesliliği esas alarak güçlü şekilde geleceğe yürüyecektir. Bu da Türkiye'nin tam üyeliği ile olacaktır. Kıbrıs meselesi Avrupa Birliği üyeliğini tıkayan bir konu olmaktan çıkarılmalıdır." dedi.

Binali Yıldırım sözlerini şöyle devam etti:

"Asla Kürt kardeşlerimizi hedef almadık, onların ihtiyaçlarını görecek iletişimi açık bıraktık. DEAŞ ve PKK, Irak ve Suriye'nin toprak bütünlüğünü tehdit ediyor. Irak hükümetinin sınır kapısını tam kontrol altına almak için önümüzdeki günlerde Gaziantep'te toplantı gerçekleştireceğiz. İnsan haklarının ayaklar altına alındığı büyük bir etnik kıyım yaşıyoruz. Myanmar'da insanlar evlerinden atılmış durumda. Oraya insani yardımları en önce ulaştıran Türkiye olmuştur."

EĞİTİM VE ALT YAPIYI ELE ALAN BÜTÇE


Binali Yıldırım, "Bütçenin özelliklerine değinmek istiyorum. Bu bütçe mali disiplini odak alan bir bütçedir. Büyümeyi, yatırımı destekleyen bir bütçedir. Eğitim ve alt yapıyı öncelikle ele alan bir bütçedir. İktidara geldiğimzide bütçe açığımız milli gelire göre yüzde 11.5 dir. Gelişmiş ülke ortalamalarına göre bu çok daha iyi konumdadır. Bütçeyi sadece büyütmedik daha etkin kullandık. 2017'ye girerken bu bütçe görüşmelerinde felaket senaryoları oluşturmuşlardı. Ne oldu, aldık tedbirlerimizi hayata geçirdik işte sonucu ortada. Sayın Kılıçdaroğlu, 2018 2017'den daha güzel olacak. Bugün büyüme oranı yüzde 11.1 olarak açıklandı. Dünya böyle bir büyüme oranı görmedi. Yıl Sonu itibariyle büyüme oranımız 6 buçuk ile 7 arasında gerçekleşecek." sözlerini kayda geçirdi.

''EGE YUNANİSTAN İLE TÜRKİYE ARASINDA BİR SORUN DEĞİLDİR''

Başbakan Yıldırım, "Ege ne bir Yunan gölüdür, ne bir Türk gölüdür. Ege, Türkiye'nin ve Yunanistan'ın arasında sorun alanı değil, ilişkilerini daha geliştirmesi için önemli bir denizdir. Onun için Türkiye'nin hak ve menfaatlerinin, en ufak bir halel gelmemesi için ne gerekiyorsa yaparız. Türkiye kuru gürültülere pabuç bırakacak bir ülke değildir. Bunu herkesin bilmesi lazım. Ege adalarından tek bir çakıl taşı dahi iktidarımız döneminde gitmemiştir" ifadelerini kullandı.

Yıldırım, konuşmasında şunları kaydetti:

"Yunanistan, soydaşlarımızın hakları Lozan'da net olarak belirlenmesine rağmen, bunları uygulamaktan kaçınıyor, Türk kelimesinin kullanılmasına bile izin vermiyor, kimliklerini ifade etmesine izin vermiyor, müftülerinin seçilmesine izin vermiyor. Peki göz göre göre bir anlaşmayı uygulamayan ülkeye, hem de evinde 'Bunun değişmesi lazım gelir' demenin neresi yanlış? İşte milli duruş budur."

"DEVLETİN BİR KAYBI YOK"


Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "altın işini" gündeme getirdiğini hatırlattı.

Başbakan Binali Yıldırım, "Sayın Kılıçdaroğlu bu konuyla ilgili ilk ortaya çıktığında, 'Bunlar sahtedir, bu bilgiler yalandır, yanlıştır' diye anında muhatapları açıklamalarını yaptılar ve belgelerin savcılığa verilmesini talep ettiler. Bir müddet verilmedi, sonra vermeye karar verdiniz, yapıldı. Sonra, belgeler alenileşince uzmanları baktı, ortaya bir şey çıktı; Size verilen bilgilerin doğru olmadığı anlaşıldı. Nasıl doğru değil? Man Adası'nda bu insanların hiçbirinin şirketi yok, bir. İkincisi, buraya giden bir para yok. Buraya giden para da yok, gelen para da yok, bu kadar net. Orada isimleri zikredilen Sayın Cumhurbaşkanımızın yakınlarının hiçbirinin bir şirketi yok, oraya gönderilen bir para da yok, paralar iki Türk bankası arasında havale edilmiş, hepsi bu. Dolayısıyla, burada devletin bir kaybı yok" dedi.

Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İzmir İstanbul 2 saat 50 dakika Kemal Bey. Ama bilmiyorum Osmangazi Köprüsü'nden geçtin mi? Fakat çok güzel. Engin Altan, en pahalı hizmet olmayan hizmettir. Bunu aklından çıkarma. Sayın Kılıçdaroğlu, (Ankara- İstanbul Otoyolu) sen yürüyerek gittin ama yürüyerek ölçülmez bu. Otoyol parası ödemediğin için. Otoyol ücreti 89 değil, 70 lira.

Vergi cenneti Man Adası'na değinelim. Sayın Kılıçdaroğlu, ilk ortaya çıktığında 'Bu bilgiler sahtedir' diye aniden açıklama yaptılar ve belgelerin savcılığa verilmesini talep ettiler. Size verilen bilgilerin doğru olmadığı açıklandı. Man Adası'nda bu kişilerin şirketi yok, buraya giden para da yok, gelen para da yok. Orada isimleri zikredilen kimsenin şirketi yok. Paralar iki Türk bankasına havale edilmiş bu kadar.

Bugün itibarıyla görevden uzaklaştırılan 106 belediye başkanı var. Bunların 93’ü BDP’li, 9’u AK Parti'li, 3’ü MHP’li, 1 tanesi CHP’li."