Berkay: "İyilik yaptıklarım ayağıma dolanıyor"

Berkay'ın Akşam'da yer alan röportajı...

- Öncelikle nasıl bir albüm oldu? Hangi isimler var?

Bu albüm tamamen bir pop albümü oldu. Bir önceki arabesk projemiz çok beğenildi. Ama ‘Yansıma’ kariyerimdeki bence, en iyi pop albümlerimden biri diyebilirim. Çünkü gerçekten çok değerli müzisyenlerle çalıştık. Çağrı Telkıvıran, Ozan Çolakoğlu, Alper Atakan ve Erhan Bayrak aranjelerini yaptı. Sezen Aksu, Soner Sarıkabadayı, Sinan Akçıl, Isra Gülümser, Murat Güneş, Yılmaz Taner, Çağrı Telkıvıran, Fatih Doğangil ve Oğuz Yılmaz gibi çok değerli kişilerden çok güzel şarkılar aldık.

- Neden “Yansıma”?

Çünkü her insanın bir başka insana, bir başka insanın hayatına yansıdığını düşünüyorum. Çünkü insanların yaşadığı olaylar, onların nasıl bir insan olacağını şekillendirir. Ve biz de yaşadığımız olaylardan dolayı edindiğimiz tecrübeleri, duygusal ya da arkadaşlık ilişkilerimizi ve iş ilişkilerinde edindiğimiz tecrübelerimizi olumlu ya da olumsuz yaşadığımız başka bir ilişkiye; işe ya da aşka yansıtırız.  Onun için ‘Yansıma’ bu albümün adı.

YERİMDEN GAYET MEMNUNUM

- Müzik dünyasında büyük bir çekişme var. Herkes zirve benim diyor. Bu nasıl bir zirve?

Valla bilmiyorum. Ben yerimden gayet memnunum. Zirvede, aşağıda ya da sağda solda veya kenarda olduğumu düşünmüyorum. Sadece müziğimi yapmakla ilgileniyorum. Zirvede kim var dersen haberim yok. Siz öğrenirseniz bana söylersiniz.

- Profesyonel anlamda hayatınızın dönüm noktası nedir?

Bir gün İzmir’de bir kafede şarkı söylüyoruz. Grubumuzla birlikte o kafede demo yapmaya karar verdik. O demoyu İstanbul’a göndermiştik, bir arkadaşımızın vesilesiyle. Ve sonra cevap gelmişti, sanırım o demoyu yapmaya karar vermek ve bir şirkete onu göndermek, profesyonel hayatımın bir başlangıcı oldu. Tabii bu yaklaşık, 1999 ya da 2000’lerde olmuştu.

- Hiç kendinize çelme taktığınız oldu mu?

Evet oldu… Kesinlikle oldu. İyi bir adamımdır ben, insanlara da iyilik yapmayı severim. Bazen iyilik yaptığım kişiler ayağıma dolanır. Çok umursamam gerçi, çünkü ayağıma dolanmışlardır. Geçip gider ama bu benim aslında kendi kendime taktığım bir çelme.

ÖZEL HAYATIMDAN FEDAKARLIK ETMİYORUM

- Bir yandan da bebek heyecanı var tabii. Bu yoğunlukta eşinize yardımcı olabiliyor musunuz?

Tabii ki oluyorum. Eşim benim için çok değerli, çok önemli ve kıymetli. Ve onun şu an özel bir durumunun olması, benim için aşırı kutsal ve aşırı önemli bir durum. Onun hassasiyeti ve memnuniyeti, benim için çok öncelikli. Onun için tabii ki her konuda yardımcı oluyorum.

- Evlilik kariyerinizi etkiledi mi? Sosyal hayatınızdan fedakarlık ediyor musunuz?

Özel hayatımdan fedakarlık etmiyorum. Evlilik de kariyerimi etkilemedi. Ama sosyal hayatımdan da fedakarlık etmiyorum hiçbir konuda. Yani sosyalleşiyorum hâlâ, arkadaşlarımla çıkıyorum, yemekler yiyorum, oturuyoruz ve sohbetler ediyoruz. Her seferinde eşimin yanımda olması gerekmiyor. Çünkü, herkesin bir sosyal hayatı var. Benim de kendime ait bir sosyal hayatım var.

BAŞKA HAYALLERİM VAR

- Şöhretin size kattığı en güzel şey nedir?

Bence herkesin hissettiği bazı şeyler var, iyi ya da kötü. O hissettikleri şeylere, ben dokunabiliyorum. Onlar, aşırı bir şekilde ‘ben’ oluyor. Ben de o şarkıları söylerken, onların hikayelerinin içine dahil olabiliyorum. Benim için şöhretin bana kattığı en özel şey; insanlarla değişik bir bağ kurduk, bu beni aşırı mutlu ediyor.

-  Başka hayalleriniz var mı?

Benim hayalim şarkı söylemekti. Şarkı söylediğim zaman, herkesle birlikte bu şarkıları bağıra bağıra söylemekti. Ben de bunu yaptım. Çok da mutluyum, bunu yapmaya da devam edeceğim. Diğer hayalim baba olmaktı. O da gerçekleşmek üzere. Başka hayallerim de var ama onlar için sanırım biraz daha zaman geçmesi lazım.