Betül Demir: "Kendimi iyi tanıtamadım"

Akşam'dan Bilgen Bülbül'ün röportajı...

- Yeni projeniz nasıl çıktı ortaya?

‘Esas Duruş’ benim 4’üncü stüdyo albümüm. 2 yıldır müzik direktörüm Emirhan Cengiz’le birlikte üzerinde titizlikle çalıştık. Biliyorsunuz müzik sektörü zor zamanlardan geçiyor. Bu yüzden yaptığımız single çalışmalarla listelerde ilk 5’e yerleşince dinleyicim artık albüm yapmam konusunda çok ısrarcı oldu. Biz de bu motivasyonla şirketim GNL desteğiyle albümü tamamladık.

- Müzik listelerine de rakiplerinze 'Hodri Meydan' diyor musunuz?

Her zaman müziğim konusunda iddialı oldum ve bir yorumcu olarak yaptığım şarkılarımın arkasında dağ gibi durdum ki bu albüm zaten bütünüyle hodri meydan dediğim bir çalışma. Çıkalı henüz 15 gün oldu ve çıkış şarkımız ‘Karabatak’ radyolarda ilk 100’e 5 numaradan girdi. Dijital satışlarda şahane gidiyor. Esas olan duruşumdur, müziktir dediğimiz bu albümde diğer şarkılarımı da listelerde görmek en büyük arzum ki gidişat onu gösteriyor.

- 6 yıl aradan sonra albüm çıkardınız. Piyasaya neden bu kadar ara verdiniz?

Hem sektör hem de zor kendim dönemlerden geçtim. Yapmış olmak için yapmak hiç bana göre değil. Bir yandan hikayelerimi biriktirirken diğer yandan da söz yazıp, beste yapıp, dinleyicime en kaliteli haliyle sunmanın derdine düştüm. Ben titizlendikçe süreç daha da uzadı. Bir de Emirhan Cengiz titizliğini eklersek iyi ki uzatmışım diyorum.

FANLARIM BİLE ÇOK SAYGILI

- Betül Demir hangi özelliğiyle sizce piyasadaki diğer insanlardan farkını ortaya koyuyor?

Yorum farkıyla diyebilirim. Ben şarkılarına hizmet eden şarkıların kendisi olmayı seçmiş bir yorumcuyum. Bir de adımın anlamı; ayrı kök salmış fidan demek. Ben günün soundunu takip ederken yorumumla şarkılarımı, mutlaka farklı bir yere taşımayı tercih ediyorum müziğimde. Dinleyici kitlem bile çok farklı, eleştirirken bile çok saygılılar.

- Şu anki aklınızla mesleğe yeni başlayan Betül Demir’e ne gibi öğütlerde bulunurdunuz?

Müzikal olarak değil ama stratejik açıdan çok yeriyorum kendimi. Doğru ekibi kurmam çok zaman aldı. Şarkılarım her yerde çalıp üst sıralardayken ben kendimi tanıtmak adına çok fazla bir şey yapmadım. Ama son 2 yıldır bu algıyı kırdığımı düşünüyorum. Bu işin en önemli bölümü bu aslında diyebiliriz.  

- Seslendirdiğiniz eser listelerde de ilgi görüyor. Sizce bu başarının nedeni ne?

Çünkü söylediğim şarkılardaki kahraman benim, kendi hikayelerimi anlatıyorum. Şarkılarımda aşklarım, aldanışlarım, yanlışlarım, kendimle eğlenişlerim, isyanım kısaca; ben varım, samimiyet var.

GİZLİ GİZLİ KULÜP GEZERİM

- Mesleki anlamda kendinizi nasıl geliştiriyorsunuz?

Yeniliklere yüzümü dönüyorum ve denemekten korkmuyorum. Hem dünyada yapılan müziği hem de kendi sektörümde yapılan her şeyi dinliyorum. Bir de gizli gizli çok kulüp gezerim. İnsanlar nelere tepki veriyor, mutlaka takip ederim.

- Sizi magazinde çok sık görmüyoruz. Bu kadar tanınmışlığa rağmen kendinizi bu dünyadan nasıl bu kadar soyutlayabildiniz?

Olabildiğim kadarı bu. Çünkü karakterim bu, kendimi olduğumun dışında yansıtmayı tercih etmiyorum. Hep bir gizem söz konusu hayatımda (gülüyor).

- Bu sektörün kadınlar için dezavatantajları nelerdir size göre?

Ben kadın olmanın dezavantajını yaşamadım hiç, aksine kadın yaptığı işe yakışırsa çok daha avantajlı olabilir. Her şey duruşunuz ve kalitenizle bağlantılı aslında, ben mesleğimde bunu yakaladığıma inanıyorum.

AŞIK OLDUĞUMDA DAHA ÜRETKENİM

-Özel hayatınızda durumlar nasıl?

Her şey yolunda ama çok fazla konuşmayı sevmiyorum (gülüyor). Bu artık insanlara klişe geliyor. Bunun da farkındayım ama arkadaşlarımla dahi çok zor paylaşırım. Kendime ait kurduğum bir dünya var onun içinde yaşarım zaten böyle de olmalı bir  ilişkiyi iki kişi yaşar.

- Âşık olduğunuzda nasıl biri oluyorsunuz?

Çok tatlı olduğumu söylüyor erkek arkadaşım (gülüyor). Şaka bir yana heyecanlı, dinamik ve daha üretken oluyorum. Bir de sanırım adrenalin yüksekliğinden kilo veriyorum, hiperaktif yanım çıkıyor ortaya çünkü.

NEZAKETLE BÜYÜTÜLDÜM

Kendimden başka kimseyle bir derdim yok. Müziğimi daha ileri nasıl taşırım daha geniş kitlelere nasıl ulaşırımlara yoruyorum kafamı daha çok. Bir de başkalarının yaptıklarını küçümsemenin, yermenin acımasız olduğunu düşünüyorum. Dedikodu, polemik vb hareketler için öyle bir kültürden gelmiş olmak lazım sanırım. Düşünsene birine bir kelam ediyorsun. Ardından o sana feci şeyler söylüyor. Hazır cevap olman lazım sürekli, bir kaos ve savaş hali, yok hiç bana göre değil. Ben nezaketle büyütüldüm. Böyle güzel.