‘Boynuzladım’a tahrik indirimi yok!

Kendisine ‘Seni boynuzladım’ diyen karısını öldüren kocaya mahkeme ‘haksız tahrik indirimi’ uyguladı. Kararı bozan Yargıtay, kocaya indirim uygulamadı.

‘Boynuzladım’a tahrik indirimi yok!
Milliyet'ten Kemal Göktaş'ın haberine göre Yargıtay, kendisine küfrederek “Seni boynuzladım” diyen eşini öldüren sanık kocaya yapılan “haksız tahrik indirimi”ni, sanık kocanın daha önce eşine defalarca kötü muamelede bulunduğu için haksız tahrikten yararlanamayacağı gerekçesiyle bozdu.

Manisa’da yaşanan olayda, sanık 2004 yılında evlendiği ve son bir yıldır ayrı yaşadığı bir çocuk annesi eşine 10 el ateş ederek öldürdü. Teslim olan koca savunmasında, öldürdüğü eşinin sık sık evi terk edip gitmesi nedeniyle boşanma davası açtığını belirterek “Bana ve aileme hakaretler ediyordu. Olay günü de kendisiyle konuşmak için gittim. Bana ‘şerefsiz pe..., seni boynuzladım, ne işin var burada’ diye cevap vermesi çok ağrıma gitti, ateş ettim” dedi.

Mahkeme direndi

Manisa 2. Ağır Ceza Mahkemesi kadının sözlerini “haksız tahrik” sayarak sanığın cezasını ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasından 18 yıl 4 aya düşürdü. Kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesi haksız tahrik indirimi yapılmaması gerektiğini belirterek kararı bozdu. Kararda, sanık hakkında maktule karşı daha önce kasten yaralama, çocuğun kaçırılması, alıkonulması ve Ailenin Korunması Hakkındaki Kanuna aykırılık suçlarından dava açıldığına dikkat çekildi. Olay günü maktulün sanığa söylediği hakaret içeren sözlerle “haksız tahrikte dengenin sanık lehine bozulmadığı” kaydedildi.

Yargıtay’ın kararına uymayarak eski kararında direnen mahkeme ise sadece sanık hakkında değil maktul hakkında da kasten yaralama suçundan iki, hakaret suçundan da bir dava açıldığını ve maktulün, sanığa hakaret suçundan mahkum olduğunu belirtti. Direnme kararı üzerine dosyanın gönderildiği Yargıtay Ceza Genel Kurulu ise yerel mahkemenin kararını oyçokluğu ile bozdu. Kararda özetle şöyle denildi:

Kötü muamele var

“Karşılıklı tahrik oluşturan eylemlerin varlığı halinde, fail ve mağdurun tahrik oluşturan davranışları birbirlerine oranla değerlendirilmeli, öncelik-sonralık durumları ile birbirlerine etki-tepki biçiminde gelişip gelişmediği göz önünde tutulmalıdır. Sanığın, son bir 1.5 yıl içerisinde 10 farklı tarihte maktuleye karşı, 6 kez yaralama, 5 kez Ailenin Korunması Hakkında Kanun’a muhalefet, 3 kez hakaret, birer defa da kötü muamele, çocuğun kaçırılıp alıkonulması ve tehdit suçlarını işlediği iddiası ile çeşitli mahkemelerde yargılanıp, 6’sında mahkûmiyetine, 4’ünde dördünde hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin sonradan kesinleşen kararlar verilmiştir. Haksız tahrikte dengenin, uzunca bir süredir maktuleye karşı haksız bir zeminde bulunan sanık lehine bozulmadığı kabul edilmelidir.”