Buse Terim'den 'anneliğe' dair sözler

Buse Terim: "İşime çok bağlıyım. Hamileyken de, bebeğim doğduktan sonra da çalışmaya devam edeceğim. Annelikle kariyerimi birlikte yürütebilirim..."

Buse Terim'den 'anneliğe' dair sözler
Sabah'tan Özlem Yılmaz Küçük'ün röportajı...

Bebek planı yapmış mıydınız? Şu an neler hissediyorsunuz?


Gebeliğimin ilk evresindeyim ve bununla ilgili söyleyeceğim en önemli şey; bu bebeği çok istediğimiz. Hiç 'Bir kızım ya da oğlum olsun' demedim ama eşimle birlikte bir bebeğimizin olmasını çok istedik. Geleceğe dair çok fazla konuşamıyorum; bunun için çok erken. Henüz cinsiyeti bile belli değil. Ama tüm aile, bebeğimizi heyecanla bekliyor. İnşallah sağlıklı, sıhhatli olur.

CANIM ERİK ÇEKTİ

Dedesi Fatih Terim neler hissediyor?


Dedesi, anneannesi, babası ve diğer tüm ailedekiler bebek haberini duyduklarında büyük sevinç yaşadı. Herkes çok heyecanlı ve mutlu... Aileye ikinci torun gelecek Allah'ın izniyle.

Aşeriyor musunuz?

Şimdilik hiç aşermedim. Aslında aşermeyle alakası var mı bilmiyorum ama geçtiğimiz gün canım erik çekti ve bayağı yedim. Yemekle ilgili kendimi kısıtlamıyorum. Tabii ki beslenmeme dikkat ediyorum ama kontrollü bir şekilde canım ne isterse de yiyorum. Havalar güzelleşti, sabah yürüyüşleri de yapıyorum.

Hamilelik süresince çalışmaya devam mı?

Bir aksilik olmadığı sürece tabii ki devam edeceğim. Çalışabildiğim yere kadar çalışacağım. Bebeğim olduktan sonra da kariyerim bitmeyecek. İşimi çok seviyorum ve bağlıyım. Hem annelik, hem kariyer birlikte yürütebileceğim bir şey. O yüzden işle ilgili aksi bir şey düşünmüyorum.

RİSK ALMAYI SEVİYORUM

Bildiğim kadarıyla birkaç iş birden yürütüyorsunuz...


Evet. Yeniliklere açık ve girişimci bir ruha sahibim. İşimle ilgili yeni adımlar atmayı çok seviyorum. Risk almayı seviyorum. Hep yeninin peşindeyim. Ve evet, bu aralar dijital dünyanın modaya yansımasından yola çıktığım yepyeni bir projenin hazırlığındayım. Eğitimini aldığım moda pazarlama ve satın alma uzmanlığını dijital dünya ile birleştirdiğim bir iş modeline sahibim. Bu çerçevede farklı projeleri değerlendirmeye, işim gereği dijital dünyada çıkan yenilikleri yakından takip edip kullanmaya çalışıyorum. Yeni araçları, moda dünyasına nasıl entegre edebileceğimi araştırıyorum. Markalar için sıra dışı projeler üretmek işimin en zevkli yanı. Öte yandan bir zamanlar tek başıma başladığım blog'um bugün, başka yazarların ve editörlerin de katılımıyla, bir kadının yaşamına değen her alandan söz eden bir portala dönüştü.

İKİ SEZONDUR KENDİMİ AŞTIM

Kapsül koleksiyonlar da hazırlıyorsunuz, öyle değil mi?

Evet. DeFacto benden kapsül bir koleksiyon hazırlamamı istediğinde çok heyecanlandım ve hemen kabul ettim. İki sezondur bu marka için koleksiyon hazırlıyorum. Sonbahar/kış koleksiyonu, günlük hayatta tercih edilebilecek parçaların ağırlıkta olduğu bir koleksiyondu. Şimdi ise; yaz güneşinin ışıltısını yansıtan ve günlük stili geceye de taşıyabileceğiniz şık bir koleksiyon hazırladık. Buse Terim for DeFacto güzel tepkiler alıyor. Daha önce de bu tip iş birlikleri yapmıştım ancak burada markaya katkımın somut verileriyle karşılaştım. Defacto ile kendimi aştığımı söyleyebilirim. Mağazalara girdiği gibi tükenen ürünler de oldu. Mesela reklam filminde son sahnede giydiğim mavi kaban, daha ilk hafta sonu tükenmişti. Kahverengi güderi pardösü de yok satmıştı. Markanın e-ticaret sitesinde de pek çok ürün kısa sürede tükendi. Bir de takipçilerimden aldığım geri dönüşler var ki, hepsi ayrı ayrı benim için çok değerli.
Konular Röportaj