Çavuşoğlu açıkladı: "YPG'den silahlar alınacak"

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD ile varılan Münbiç anlaşmasına ilişkin açıklamalarda bulundu. Bakan Çavuşoğlu terör örgütü YPG'den silahların alınacağını belirtti.

Çavuşoğlu açıkladı: "YPG'den silahlar alınacak"
Habertürk'ün haberine göre Bakan Çavuşoğlu terör örgütü YPG'den silahların alınacağını ifade etti.

İşte Çavuşoğlu'nun açıklamalarından satır başlıkları...

"Önce heyetler arası sonra ABD Dışişleri Bakanıyla baş başa görüşmemiz oldu. Ardından da Amerika'daki iş dünyası ve finans temsilcileriyle bir araya geldik. Türkiye ekonomisiyle ilgili bilgi verdik. Çok verimli bir toplantı olduğunu belirtebilirim.

Münbiç ve yol haritasını görüştük. Mili Savunma Bakanlığı'ndan, Genelkurmay'dan ve MİT'ten arkadaşlarımız daha önce hazırlık yapmıştı. Bu şekilde yol haritasını hazırladık ve onayladık. İkili ilişkilerimizde ekonomik konuları değerlendirdik. ABD'nin çelik ve bakırda uyguladı vergi sektörümüzü rahatsız etti. Biz de karşılık verdiğimiz zaman ABD'nin daha çok zarar edeceğini anlattık.

Konsolosluk ve hukuki meseleleri değerlendirdik. FETÖ'nün iadesi konusunda adım atmaları gerektiğini söyledik. Onlar da Brunson meselesini gündeme getirdiler. Belki bu ay içerisinde çalışma grubumuz bu konular için Türkiye'de bir araya gelecek.

Yol haritasına gelirsek, genelkurmay ve savunma bakanlığından arkadaşlarımız bir araya gelecek. Bu süreç içerisinde birlikte burayı kimlerin yöneteceğine karar vereceğiz. Münbiç modelini diğer alanlara da taşıyacağız. YPG'nin işgal ettiği diğer alanlara da taşıyacağız. Mutabakatta bu da var. Diğer YPG'nin kontrol ettiği yerlerden, YPG'nin çekilmesi ve burayı yerel halka devretmesi.

Buradaki temel amacımız, yerinden edilmiş insanların geri dönmesini sağlamaktır.

Umarım bunu uygularız, iki tarafta da kararlılık var. 2016'da Obama bize defalarca, YPG'nin operasyonun ardından Münbiç'ten çekileceğini söylemişti. Maalesef bu sözler tutulmadı. İlişkilerimizi bozan hatta kopma noktasına getiren gelişmelerden bir tanesi buydu. Tam bu noktada Tillerson Ankara'ya geldi. O ziyarette bir mutabakat sağlamıştık. Dolayısıyla bu adım hem Suriye'nin geleceği için önemli hem de ABD'yle ilişkileri rayına koymak için bir fırsat.

FETÖ konusunda sizden gelen bilgi ve belgeleri ciddiye alıyoruz dedi Pompeo. Çalışma grubu içerisinde arkadaşlarımız otursun nesi usulüne uygun değil anlatın dedik konuyla ilgili olarak.

Temmuz'daki toplantı, hukuki konuları görüşen çalışma grubunun toplantısı olacak. Bundan sonra Suriye'yle ilgili 10 gün içerisinde çalışmalar yapılacak. Genelkurmay Başkanı Akar, bizden önce Dunford'la görüştü. Bizim görüşmemizden sonra bir daha görüşecekler. Epeyce bir ön hazırlık çalışması yapılmıştı. En son MGK'da da bu konuyu gündeme getirdik. Biz de kimlerin burada görev alacağı konusunda hazırlığı tamamlayalım diye düşündük.

Daha önce ABD'den farklı kurumlardan farklı açıklamalar geliyordu. Bu da bizi rahatsız ediyordu. Yine diğer taraftan sık sık değişiklikler oldu. Henüz Ankara'ya büyükelçi atanamadı. Bizim çalışma arkadaşlarımızın karşılarında muhattap bulamadığı dönemler oldu. Pompeo, Türkiye'yi ve hassasiyetlerini çok iyi biliyor. Siyasi ve ticari bir geçmişi var. Bunlar avantaj. Kendi aralarındaki uyum yol haritasının uygulanması açısından önemli.

Münbiç konusunda önhazırlık şudur. Bizim askerlerimiz nasıl gidecek, YPG çekilirken kim nezaret edecek? YPG çekilirken otorite boşluğu olmaması lazım. Ayrıca kim yönetecek, nasıl bir yapı olacak? Bir kriterimiz var, demografi. Savaş başlamadan önceki nüfus yapısı kriter olarak alınacak. Tabiki YPG'den silahlar alınacak.

6 ayı bulmayacak bir süreç olacak. Artık oyalama yok. Ön hazırlık 0-10 gün olacak. Birkaç ayda 3 aşama tamamlanacak. Artık taraflardan birisi 'ben vazgeçtim' derse bu yol haritası uygulanmaz.

YPG'liler nereye gidecek, ne olacak. Bunların zorla aralarına kattığı Araplar da var. Biz SDG falan bilmeyiz dedik. Bize bunları teklif etmeyin dedik. Bunların hepsi bizim için YPG/PKK. Şu andaki takvimde ilk olarak Münbiç'te bu yol haritasını uygulayacağız.

YPG Münbiç'ten çekilirken silahlar alınacak. Hiçbir üçüncü ülkenin dahli olmayacak. Bu Fransa'yı ve İngiltere'yi de kapsar. Bu ABD ile Türkiye'nin yol haritasıdır. Diğer platformlarda fikirdaş ülkeler toplantısı yapacağız siyasi çözüm için. Terörle mücadele için biz koalisyonun içinde aktif bir ülkeyiz. Bu çalışmalarımız devam edecek.

Bu iki dışişleri bakanının onayladığı bir belgedir. Bu iki ülke ilişkilerini etkileyecek bir durumdur. Bu uluslararası bir anlaşma değil, onay verdiğimiz bir yol haritası.

Kaç askerin gideceği konusuna ben karar veremem, onu Genelkurmay'a sormak lazım.

Diğer tüm bölgelerde de çekilme olması gerekiyor. Kobani'de olması Kürtler için de iyidir. YPG bu bölgeden birçok Kürt'ü sürgüne gönderdi. YPG/PKK çok sayıda Kürt partisini kapattı. Esad rejiminden daha fazlasını yaptı Suriye'de Kürtlere. Nüfus kriteri olduğuna göre, mesela Kobani'de Kürtler yönetimde ağırlıkta olacak ama orada da yaşayan Araplar var. Bunlar da yönetimde olacak.

YPG/PKK bir terör örgütüdür. YPG hiçbir şehirde görev üstlenemez. Terör örgütlerine şehir teslim edemeyiz. Arapların ağırlıkta olduğu yerde Araplar yönetimde olacak, Kürtlerin ağırlıkta olduğu yerde Kürtler.

Sahada İran da var, Rusya da var. Ama Rusya'nın üslerinin olduğu bölge, Akdeniz'e yakın bölgeler. ABD ile yaptığımız çalışma YPG'nin kontrolünde olan bölge. Burada Rusya yok. Diğer taraflarda Deyrizor'a kadar, ırmağın kuzeyinde, rejim de yok Rusya da yok. Buralarda ABD var, bazı küçük gruplar var çölde DEAŞ var. Bizim yapacağımız çalışma siyasi çözüm için tamamlayıcı bir çalışma. Astana'da biz ne yaptık? Ateşkesi tesis ettik. Bizim attığımız adımlar çatışmaları durdurarak, rejim ve muhalefeti masada buluşturmaktı. Burada yaptığımız ise terör örgütünün elindeki topraklara istikrar getirmektir.

Şimdi mesela Irak, DEAŞ'la mücadele eden farklı farklı yapıları askere ve polise entegre etmeye çalışıyor.

Suriye'de atacağımız adımlar, Rusya'ya ve Suriye'deki başka bir aktöre alternatif değildir. Atacağımız adımlar ve yol haritasını da Rusya'ya anlatıyoruz. Bu gizli bir yol haritası değil, şeffaf bir yol haritasıdır.

Burada dörtlü bir işbirliği olacak. Türkiye, ABD, Bağdat ve Erbil. PKK, aynı zamanda Erbil'in de düşmanıdır. Geçenlerde görüştüğüm bir bakan, Talabani'nin partisinden, dedi ki; bizim parti içerisinde küçük bir grubun PKK'ya verdiği desteğin bedelini ödemeye başladık. Parti yönetimine talimat veriyorlar dedi. Burada PKK'ya yönelik yaptığımız operasyonlarda istihbarat paylaşımı da yapıyoruz. PKK'nın sınırımızın ötesinde de temizlenmesi konusunda biz kararlıyız. Irak'taki seçimleri bekledik. İçeriden destek de önemli. Sincar bölgesinden çıktılar ama Kandil ve ötesinde ciddi bir PKK yapılanması var. İnşallah buraları da temizleyeceğiz.

İlk etapta YPG'liler Münbiç'ten ayrılacak. Ayrılırken de silahları alınacak. Fırat'ın doğusuna gidecekler. Bize yönelik tehdit esas itibariyle Fırat'ın doğusundan geliyor. Dolayısıyla Münbiç'ten sonra yol haritası burada da uygulanacak. Mutabakatımızın içerisinde bu var. İşte o zaman YPG nereye gidecek? Esas soru burada. Bunların hepsini istihbaratımızla beraber, tüm birimlerimiz muhattaplarıyla görüşecek. Biz onların buralarda kalmasını istiyoruz.

Ankara'da ABD'nin bir büyükelçisinin olmaması ABD için bir eksiklik. Ama atayamadıkları başka yerler de var. İlişkilerimizle alakalı bir durum değil.

Bu adam halen serbestçe dolaşıyor. Türkiye'yi tehdit ediyor, bunlara da fırsat vermemeniz gerekiyor dedik. Bu konuda FBI'ın ciddi bir şekilde soruşturma başlattığını Pompeo da teyit etti. Biz de bu soruşturmadan memnuniyet duyduğumuzu ve işbirliği yapabileceğimizi belirttik."