Cem Belevi: "Stüdyo aşaması doğum sancısı gibiydi!"

O hem şarkıcı, hem besteci, hem de aktör... Cem Belevi çok kısa sürede hafızalara kazınan ‘Aç Kollarını’ klibinin çekim aşamasını ve yeni projelerini anlattı.

Cem Belevi: "Stüdyo aşaması doğum sancısı gibiydi!"
Cem Belevi'nin Akşam'da yayınlanan röportajı...

Yeni sezona iddialı bir giriş yaptınız. Bu yaz için hedefleriniz nelerdir?


Bu yaz yoğun bir tempomuz olacak. Özellikle sahil kesimlerinde geceli gündüzlü konserlerimiz var. ‘Aç Kollarını’ bir an da hızlı yükseldi. Çok da geniş bir kitleye hemen ulaşmaya başladı. Ben bu sene içerisinde bir albüm hazırlayacağım ve çok sevdiğim bir şarkım var. Belki onu bir single olarak sunabilirim yaz sonuna doğru

Single çalışmanız için hazırlık süreci ve kayıtlar toplamda ne kadar zaman aldı?

Aslında stüdyo aşaması doğum sancısı gibiydi. Normalde altı ay önce çıkmasını planlıyorduk. Ama sadece bana bağlı olmayan nedenlerle biraz gecikti. Büyük isimlerle çalışmanın böyle zorlukları olabiliyor. Büyük şelaleler, büyük dağlardan akarmış.

Klibinizin enteresan bir hikâyesi var. Ondan da bahsedebilir misiniz bize?

Kendi evimizde çektik. Aslında biz Tayland’da çekmeyi planlıyorduk ama oradaki klip yönetmeni başka bir sanatçıya söz vermiş. Burası olmayınca Capetown’a baktık. Capetown da olmayınca bari sıcak bir yer olsun dedik, Antalya’yı düşündük. Orası da içimize sinmedi ve sonunda yönetmen Murat Joker’e çatıya çıkmamızı önerdim ve o da fikrimi beğenince klibi burada, 142 metre yükseklikte çektik.

Şarkınızı ithaf ettiğiniz biri var mı, yoksa sadece aşk kelimesi, size beste yapmak için gerekli ilhamı veriyor mu?

Bütün şarkılarımı kendim yazıyorum ama  şarkıların içinde baştan sona ben varım diyemem. Mutlaka ya birisine söylüyorumdur ki o kişi zaten kendisini biliyordur. Ya da kendimden de bir şeyler katmışımdır.

Her geçen gün artan bir hayran kitlesine sahipsiniz. Bu durum günlük yaşantınızda olumsuz etkiler yarattı mı?

Kar topu gibi, günden güne büyüyor. Bu durum gerçekten çok güzel bir şey. Kıymetini de bilmek lazım. İşime beni daha da tutkulu bir şekilde bağlıyor.  Bir yandan da başka bir sorumluluk yüklüyor. Eskisi kadar rahat davranamıyorsunuz mesela, aklınızdan her geçeni hemen söyleyemiyorsunuz.. Çünkü takipçilerim giydiğim kıyafeti bile örnek alıyor.

Sosyal medyadan ve sokaktan ne gibi tepkiler alıyorsunuz ? Başınıza gelen enteresan bir olay oldu mu bu mecralarda?

Değişik tepkiler alıyorum. İnsanlar tanıdığında “Aa bu Cem mi”, “Şu çocuk şarkıcı mı, oyuncu mu, bilmem ne” gibi fısıltılar duyuyorum. Sosyal medyadan da değişik hediyeler gönderenler, mesaj yazanlar oluyor. Birçoğunu okuyorum ve eğer genele hitap edecek bir şeyse cevap veriyorum.

15-20 YIL MÜZİK CAMİASINDA YOL ALIRIZ

Müzik alanında örnek aldığınız isimler var mı ? Varsa, kimler?


Tabii ki var. Özellikle kendi şarkılarını besteleyen şarkıcıları örnek alıyorum. Tarkan, Sezen Aksu gibi isimler örnek alınmadan bu iş yapılmaz herhalde. Yurtdışından da kendi sahnesine bir şeyler katan isimler var. Mesela Justin Timberlake gibi sanatçıları takip ediyorum. Bunların dışında kendi yolumu çizmeye gayret ediyorum.

Kendi jenerasyonunuzdan takip ettiğiniz, çalışmalarını beğendiğiniz kimse var mı?

Var tabii. Buray, Edis, İlyas Yalçıntaş.  Hepimiz aynı sektördeyiz ve bu saydığım isimlerle 15-20 yıl müzik camiasında yol alırız gibi geliyor bana. İrem (Derici) ve Simge (Sağın) da beğendiğim çalışmalar yapıyor. Aleyna Tilki’nin çok büyük bir potansiyeli var.

Biraz da oyunculuktan bahsedelim. Türkiye ve dünyada örnek aldığınız, birlikte çalışmak isteyeceğiniz oyuncular var mı?

Daniel Craig’i çok severim. Tolgahan Sayışman arkadaşım, abimdir. Kişilik olarak, hayat görüşü ve insan ilişkileri açısından çok takdir ederim. Oyunculuğunu, duruşunu örnek aldığım birisidir. Hatta beni oyunculuk alanında motive eden ilk hocam olan Altan Gördüm’e yönlendiren kişi de odur.
Konular Röportaj