CEM ÖNCE BENİ GÜLDÜRSÜN
Şahan Gökbakar, “Recep İvedik-3”ün çekimlerine önümüzdeki hafta start veriyor...
Önümüzdeki hafta “Recep İvedik-3”ün çekimlerine
başlayacaksınız. Film, 12 Şubat’ta da vizyona girecek. Üçüncüsünde
nasıl bir maceranın içinde Recep?
- Bu bölümde biraz daha kendiyle meşgul bir Recep İvedik
göreceksiniz. Yani Recep, biraz daha içsel dünyasıyla ilgilenecek.
Yine çok komik ama daha naif bir karakter
göreceksiniz.
* Yani Recep bu bölümde “Ben neden böyleyim?” sorusuna
yanıt arayıp özeleştiri mi yapacak?
- Evet, kendiyle ilgili dertleri
olacak.
* O yanıtı bulduktan sonra Recep değişecek mi? Yani
karakter anlamında...
- Hayır. Sorunu çözümledikten sonra, aslında bunun herkesin sorunu
olduğunu fark ediyor. Ve “ıyi ki ben böyleyim” diyor.
* Recep kendini sorgularken, ona yol gösteren var
mı?
- Evet, üniversite öğrencisi bir kız... Ama bu kez aşk yok filmde.
Kız, Recep’in kendi içindeki sıkıntıları çözmesine yardımcı olacak.
Recep, kızın önerdiği fiziksel, davranışsal değişimleri yaşayacak
ama sonradan bunların üzerinde çok sakil durduğunu görecek. Aslında
o değişimi izleyici de sevmeyecek. Herkes “Nerede eski Recep?”
diyecek... Aslında bu bölümde, tamamen sevgiye aç bir adamın
hikayesini göreceğiz. Ve izleyici de aslında her şeyin sebebinin
sevgisizlik olduğunu fark edecek. Zaten film, hayattaki en
yakınını, babaannesini kaybetmiş, mutsuz bir Recep’le başlayacak.
Sonra yapması gerekenleri keşfedince yavaş yavaş mutlu olacak. En
sonunda bütün bu mutsuzluğun sebebini bulup rahatlayacak.
* Bu filmde de yoruma açık bir final mi
olacak?
- Evet... ıstersek devamını da yapabiliriz yani... Ben yazarken çok
eğlendim, inşallah izleyenler de yine çok gülerler.
* Üçüncüsüne dair nedir gişe beklentiniz?
- ılk seri 4 milyon 300 bin yapmıştı, ikincisi 4 milyon 350 bin
yaptı, bu serinin ise 4-4,5 milyon arası bir yerde olacağını tahmin
ediyorum. ınsanlar gerçekten Recep’i sevdi. Sektördeki bazı
insanlar “Biz de böyle bir film yapalım, voleyi vuralım” edasıyla
bu tarz filmler çekmeye başladılar, ama çuvalladılar. Bir sezonda
100 film falan vizyona girmeye başladı. Bu bir yandan iyi, diğer
yandan kötü... Kötü, çünkü sektöre katkısı yok. Bir filmin 20-30
bin gişe yapması, sektöre katkı sağlamaz. Çünkü çoğu düşük bütçeli
filmler. Düşük bütçeli olduğu için de oyuncusuna, set ekibine
para veremiyor. 100 filmin çıkması değil, gişe yapan 10 filmin
olması bu sektörü büyütür. Altın Portakal’ı düzenleyenler ya da
sinema emekçileri, biraz bu sektörü gişe yapan filmlere itmeli
biraz... Sanatsal filmlerin dışında, gişe yapan filmleri de
desteklemeleri gerek. Bir film 1 milyon gişe yaparsa, sektör para
kazanır, yapımcı kazanır, çalışan kazanır.
İYİ GİŞE YAPAMAZSAM AĞLAMAM
* “Recep İvedik” serilerinin her biri gişede ne kadar
bıraktı?
- 24 milyon dolar. Bunun yarısı sektöre kaldı. Ama kazananlar çok
fazla. Taksi, yemek, mısır falan işin içine girerse bu 48 milyon
dolar kadar eder. Çünkü bir kişinin sinemaya gitme maliyeti
yaklaşık 100-110 YTL... Kültür Bakanı’nın da kabul ettiği gibi
“Recep İvedik” sektöre müthiş bir hareketlilik getirdi.
* 2010 sezonunda bütün komedyenler sahada... Siz, Ata
Demirer, Cem Yılmaz, şafak Sezer, Yılmaz Erdoğan, Engin Günaydın,
Okan Bayülgen... 2008 ve 2009’da ipi gişede siz göğüslemiştiniz. Bu
sezon için ne dersiniz?
- Ben şubat ayında yine ipi göğüslerim, sonra millet 11 ay onu
geçmeye uğraşır. Her yılın şubatında ben çıtayı koyuyorum,
diğerleri onu geçmeye çalışıyor. Hayal kırıklığı olursa da sorun
değil. Diyelim ki “Recep İvedik-3”e 1 milyon insan gitti. Oturup da
ağlamam. “Bu hikaye miadını doldurdu” der, yeni bir şey yapmaya
çalışırım. Hayatın sonu değil yani.
CEM YILMAZ ÖNCE BENİ GÜLDÜRSÜN
Geçen yıl, Cem Yılmaz “Recep İvedik”i sert
eleştirmişti. Sonrasında aranızda birebir diyalog yaşandı
mı?
- Biz aslında her ayın 24’ünde, herkesten habersiz gece saat
03.30’da buluşup, Bebek Parkı’nda el ele yürüyoruz... (Gülüyor)
Benim Cem’le hiçbir derdim yok. Aslında yaptığı işlerin de
takipçisiyim. ızliyorum da, mizah anlayışını da beğeniyorum.
Karikatürist olmasından dolayı, Türkler uzayda, Türkler taş
devrinde, Türkler Teksas’ta gibi bir matematiği takip ediyor. Bu,
aşina olduğumuz bir mizah kalemi. Çünkü genelde karikatüristlerin
sağdığı en büyük damardır. Türkler’in orada, burada, şurada
olması...İnşallah yine güleriz. Benim Cem Yılmaz’dan tek beklentim,
hakkımda sinir dolu cümleler kuracağına, öfke dolu açıklamalar
yapacağına, beni ve benim gibi birçok insanı güldürmesi. Ben ondan
onu bekliyorum, filmlerine de o beklentiyle gidiyorum. Ona
kırgınlığım yok, ortak noktada sosyal bir çevremiz de yok. Sadece
hayranı olarak takip ettiğim birisi...