Cemil Demirbakan'dan çarpıcı açıklamalar

Yüksek Sadakat'tan ayrılmasının ardından, 2012 yılında solo bir albüm yayımlayan, sonrasında da yaptığı düetlerle adından söz ettiren Cemil Demirbakan, yepyeni albümü Ceviz Ağacı ile müzikseverlerle buluşmanın heyecanını yaşıyor.

Cemil Demirbakan'dan çarpıcı açıklamalar
Akşam'dan Emine Bıyık'ın röportajı..

Yüksek Sadakat ile başlayan müzik yolculuğunuza tek başına devam etme kararı aldınız. Yalnız başına hareket etmek zor mu, kolay mı? 

Eğer grup arkadaşlarınızla ortak alanlarınız çoğunluktaysa grup işi çok keyifli. Ama yola tek başına devam etmek istediğinizde de yalnız olmuyorsunuz. Çünkü sizinle kader birliği yapan arkadaşlarınızla birliktesiniz. Dolayısıyla zor ya da kolay olmasını belirleyen şey nasıl insanlarla birlikte olduğunuza bağlı... Yüksek Sadakat ile güzel günlerim oldu. Solo kariyerimde, özellikle bu maxi single ile birlikte yine çok keyifli günler yaşayacağıma inanıyorum.

Uzun bir kurumsal hayat ve yöneticilikten sonra artık tamamen hayatınızdaki tek uğraş müzik. Peki, birbirinden farklı iki ayrı mesleği aynı anda yürütmek zor değil miydi?
Oldukça zordu. Bir yanda maddi olarak daha az riskli gözüken bir hayat, diğer yandan da ruhunuza doyuran, nefes aldıran ancak belirsiz gözüken bir hayat var. Klasik bir söylem ama sevdiğin işi yaparak para kazanmak en güzeli... Ben de uzun bir sürecin sonunda aldığım kararla, sağlığım el verdiği sürece sadece müzikle hayatımı yaşamak istiyorum.

Sektör kabuk değiştiriyor. CD’lerden dijital çağa geçiş dönemini de canlı canlı yaşayan ve uzun süredir sektörde varlığını başarıyla sürdüren bir müzisyen olarak nasıl değerlendiriyorsunuz bu durumu?
Bence CD döneminin bitmesi için en az 3-4 yıl daha var. Türkiye’de toplam ciroda hâlâ ciddi payı var.

HÜZÜN VE TUTKU

2012 yılında bir albüm yayımladınız ardında ünlü isimlerle yaptığınız düet çalışmaları geldi. Şimdi de Gülden Mutlu imzası taşıyan şarkınız ‘Ceviz Ağacı’, aynı zamanda albümünüzün de adı. Gülden Mutlu ile birlikte üretmeye ve bu üretilenleri bir albüm hikâyesine dönüştürmeye nasıl karar verdiniz?
Kurumsal hayatta 17 yıldır devam eden işimden ayrılmıştım. Tamamen albüm çalışmalarına yoğunlaşmak istiyordum. Albüm için şarkı araştırırken de menajerim sayesinde Gülden ile tanıştım. Gülden, çok düzgün ve ağzından çıkan her sözün arkasında duran biri... Tanıştığımız ilk günden beri aynı samimiyetle arkadaşlığımızı sürdürüyoruz. Bu sahici ilişki neticesinde de ‘Ceviz Ağacı’ ve ‘Kırık Gün’ isimli iki tane şarkı yaptık. Ümit ederim bu çerçevede arkadaşlığımız devam eder.

‘Ceviz Ağacı’ ve ‘Kırk Gün’ şarkılarının anlattığı ortak bir duygu mu?
Tabii ki her şarkının bir başkasına hissettirdiği duygular farklıdır... Ama ben her iki şarkıda da hüzün ve tutku hissediyorum.

Mini albüm öncesinde yaptığınız bazı projeler de dikkat çekti? Ali Kocatepe'nin gecesinde sahne aldınız? Nasıl bir deneyimdi?
Ali Abi çok kibar bir insan. Çevresindeki tüm insanlara değer veriyor ve herkese eşit mesafede yaklaşıyor. Bu sebeple sadece ben değil, tüm müzisyen ve tiyatrocu arkadaşlar çok keyifliydi. Sanki bir aile konseri gibiydi. Çok samimi bir  ortam vardı ve hepimiz için bir terapi oldu.  İnşallah Ali Abinin yakında çıkacak albümünde Aysun Kocatepe ile bir düetimiz de yer alacak. Şarkının adı ‘Küçük Bir Aşk Masalı…’ 

Mini albümün çıkışını takip eden dönemde canlı performanslar devam edecek mi?
Yoğun bir konser dönemi planlıyoruz. Tarihleri dinleyicilerimiz sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirler.

Son olarak takip ettiğiniz, beğendiğiniz ilham veren yerli yabancı müzisyenler kimler?
Led Zeppelin, Toto, Queen ve Sting yıllardır aynı heyecanla dinlediğim grup ve solistler. Türkiye’den de Ayten Alpman, Tanju Okan, Fikret Kızılok, Duman ve Kurban ilk aklıma gelenler.
Konular Röportaj