Çevreci çiftin katil zanlısı cezaevinde ölü bulundu

Hürriyet'ten Salim Uzun'un haberine göre Finike İlçesi’nde taş ocaklarına karşı verdiği mücadeleyle tanınan Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu çiftinin, 9 Mayıs Salı günü Kızılcık Yaylası’ndaki dağ evlerinde öldürülmesiyle ilgili aynı bölgede oturan Ali Yamuç, İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından gözaltına alınmıştı. Sorgusunda suçunu itiraf eden Yamuç, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak Elmalı Kapalı Cezaevi’ne gönderildi. Ali Yamuç, bir süre önce ise Alanya L Tipi Kapalı Cezaevi’ne nakledilmişti. Çevreci Büyüknohutçu çiftinin katil zanlısı cezaevinde ölü bulundu

Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu’nun Finike’deki mermer ocaklarına karşı yürüttüğü mücadelede Toroslar ve Akdeniz Kıyıları Çevre Koruma Derneği’nde (TOROÇDER) birlikte görev yapan ve cinayetlerle ilgili Büyüknohutçu ailesinin de avukatlığını üstlenen İsmail Doğan Tunçbilek, Finike Cumhuriyet Başsavcılığı yetkilileriyle yaptığı görüşme sonrasında intihar olayını doğruladı.

Tunçbilek, "İlk duruşmada bizim bilmediğimiz farklı konulardan bahsedeceğini düşünüyorduk ama şimdi öldüğü için açıkça olayın kapalı kısımlarıyla ilgili bilgileri maalesef öğrenemeyeceğiz. Dosyayla ilgili esas delili, unsuru kaybetmiş olduk" diye konuştu.

Edinilen ilk bilgilere göre; Yamuç’un cezaevindeki yataklarda kullanılan çarşaflardan ip yaparak intihar ettiği öğrenilirken, cezaevi yönetimi olayla ilgili geniş kapsamlı soruşturma başlattı.

Hürriyet’e konuşan Ali-Aysin Büyüknohutçu çiftinin kızları Emine Büyüknohutçu, “Biz de şaşkınız. Konuyla ilgili resmi makamlardan açıklama yapılacağı söylendi. Olayın nasıl gerçekleştiğini öğrenmeye çalışıyoruz. Avukatlarımızla görüştük. Onlar da olayı araştırıyor” dedi.

AVUKAT: 'ORTADA BİR TUHAFLIK VAR'

Zafiyet söz konusu olduğunu savunan Büyüknohutçu ailesinin avukatlarından Fikri Doğan ise “Yeni cezaevlerine girerken biz bile çok zorlanıyoruz. Ortada bir çarşaf var ama onca kalabalığın, denetimin içinde bu nasıl yapıldı bilemiyoruz. Ortada bir tuhaflık var. Cezaevi savcısından açıklama bekliyoruz. Şunu iyi bilmek lazım; cezaevinde intihar etmek kolay değil” diye konuştu.

Doğan cinayet zanlısının intiharı nedeniyle dosya hakkında takipsizlik kararı verileceğini belirterek şöyle dedi: “Dosyaya ölüm nedeniyle takipsizlik kararı verilecek. Fakat savcı beyden aldığımız son bilgiye göre Ali Yamuç’un eşi Fatma Yamuç hakkında iddianame hazırlamayı düşündüğünü söyledi. Tabii bu kesinleşmedi. Adam öldürmeye iştirak ve suç delili karartmaktan iddianame hazırlanabilir. Cinayetle ilgili iddianame hazırlık sürecinin son aşamasına gelinmişti. Savcının cinayet esnasında uzak atış mı, yakın atış mı yapıldığı ile ilgili belgeyi beklediği öğrenilmişti."

NE OLMUŞTU?

Soruşturma sürecinde defalarca ifade değiştiren katil zanlısı Ali Yamuç, savcılık ifadesinde kendisini ‘Çirkin’ lakaplı bir kişinin 50 bin lira karşılığında tuttuğunu iddia etmişti. İfadesinde, “Mermer ocağında çalışan, adını bilmediğim, 65-70 yaşlarında, siyah cip kullanan, beyaz saçlı, sürekli kirli sakalla gezen, 1.65 boylarında ’Çirkin’ lakaplı adam 8 Mayıs günü yanıma geldi. Bana ’Cebinde paran var mı?’ dedi. ’Yok’ dedim. ’Sana bir iş teklif edeceğim’ dedi. Cebinden 3 bin TL çıkarıp verdi. ’Bizim ocak bunlar yüzünden kapandı, sen bunları hallet, şu 3 bin TL’yi al, 47 bin TL’yi de olaydan sonra vereceğim' dedi” demişti.

HAYAL ÜRÜNÜ

Eşi Fatma Yamuç ile cezaevinden dışarı gönderdiği mektupta “Anlaşıp konuştuğumuz gibi eğer 10 gün içerisinde 100 bin lira parayı eşime vermezseniz isminizi savcıya veririm. İpleriniz cebinizde haberiniz olsun. O kadar, yakarım” diyen Yamuç, son verdiği ifadede ise taş ocağı sahipleri veya başka bir şahıs tarafından azmettirilmediğini iddia etmişti. Mektubun kurmaca olduğunu kaydeden Ali Yamuç, kirli sakallı, siyah cip kullanan ‘Çirkin’ lakaplı kişinin de hayal ürünü olduğunu söylemişti.

SÜRPRİZ TANIK

Soruşturmanın son aşamasında ise sürpriz bir tanık ortaya çıkmıştı. Büyüknohutçu çiftini av tüfeği ile öldürdüğünü itiraf eden Ali Yamuç’u, cinayetten 4 gün önce bölgedeki bir taş ocağının sahibiyle aynı arabada gördüğünü söyleyen tanık M.D., soruşturmayı yürüten savcıya sözlü ifade vermişti.

M.D. ifadesinde şunları anlattı: “Ocak sahibini Menevşelik Mahallesi ile Bağyaka Mahallesi’nin kesiştiği noktada beklerken gördüm. Kendisi siyah bir cip içindeydi. Yanına gidip, ‘Hayırdır ağabey ne bekliyorsun’ dedim. Bu esnada plakasız bir motosiklette 2 kişi araca yaklaştı. Motosikleti kullanan kişinin arkasında Ali Yamuç vardı. Ali Yamuç motosikletten inip cipe bindi, sonra da uzaklaştılar.”