Cihat Tamer: "Seyirci artık bıktı, yemiyor"
Usta oyuncu Cihat Tamer, Posta gazetesine verdiği röportajda samimi açıklamalarda bulundu...
İşte o röportaj:
Özledik sizi ve o eski dizileri. Şimdilerde neler
yapıyorsunuz?
Veda, dostluk ve samimiyeti anlatan o eski gerçekçi dizileri
izleyicimiz özlemle anıyor. Benzer konular ve klişe senaryolar
insanları çok sıktı, heyecan kalmadı. Kaliteli iş de kalmadı.
Piyasaya şimdi girseydik, bizi kimse tanımazdı. O diziler sayesinde
hâlâ tanınıyoruz, saygı ve sevgiyle yaklaşılıyor bize.
‘Mahallenin Muhtarları’nda yıllarca muhtarlık
yaptınız. Şimdilerde de muhtarlar revaçta...
Bazen kendimi hâlâ muhtar zannetmiyor değilim. Beni çağırmıyor
Sayın Cumhurbaşkanımız, 10 sene muhtarlık yaptım oysa. Şaka bir
yana, muhtarları çağırmak akılcı. Onlar da kendi mahallelerine
gidip anlatıyor. Güzel bir fikir bence.
Şimdilerde reytingi yüksek olsa da, dizi bittikten
sonra ne oyuncusunu hatırlıyoruz ne de konusunu...
Çabuk tüketiyoruz. Biraz mazoşist bir toplumuz, eziyetten zevk
alıyoruz. Şarkılarımız, türkülerimiz, filmlerimiz acıklı.
‘Perihan Abla’, ‘Bizimkiler’, ‘Mahallenin
Muhtarları’ndan sonra çok dizi yaptım, hiçbiri
sürmedi. Kültürümüz yozlaştı.
‘Bizimkiler’den 17,
‘Mahallenin Muhtarları’ndan 13 kişi vefat
etmiş. Kuşak olarak da azaldık. Ben de 75 yaşına geldim.
Mahsun Kırmızgül ‘Mucize 2’yi çekecekmiş.
Size de teklif gelmiş diye duydum.
Görüştük ama net bir şey yok.
Yeni dizi projeniz var mı?
Bu sene oynamamaya karar verdim. Diziler artık 155 dakika.
Bizim dizilerimiz 55 dakikaydı. Başrol oyuncularının umrunda değil,
büyük paralar aldıkları için. Ama bizim gibi ikinci derecedeki
rolleri oynayanlar zorluk çekiyor. Başrol oyuncuları elbette
kazansın ama bizim de hakkımızı versinler. Biz de bir zamanlar
aranan isimlerdik. Sektör tamamen gençlerin elinde şimdi.
Tiyatroya devam mı peki?
Evet. Para olmasa da mutluluk tiyatroda. Tiyatro insanlığın
var oluşuyla başlamıştır. Yok oluşuna kadar da devam eder.
Dönem dizisinde oynasanız kimi canlandırmak
isterdiniz?
Biz her rolü oynarız. Dans ederiz, şarkı söyleriz. Zaten aktör
ve aktrisler dört dörtlük olmalı. Bazı arkadaşlarımız rol seçiyor.
Olmaz. Ben kötü adam da oynadım, hem kötü adam daha çok dikkat
çeker.
Mesela Erol Taş?
Çok çekmiştir. Yolda tokatladılar, dövdüler. Halbuki melek
gibi insandı.
Yeşilçam kültürü bitti mi?
Sinema aştı kendini. Avrupa’da ödüller alıyorlar. Baksanıza
Nuri Bilge Ceylan’a... Bu mesleğe başlarken para pul düşünmedik.
Her türlü eziyetine, cefasına rağmen işimize tutkuyla bağlanmıştık.
Hâlâ para pul düşünmediğimiz için kazık yiyoruz.
Dudak uçuklatan rakamlar duyuyoruz
günümüzde...
O kadar uzun süreyle dizilerde başrol oynadık ama bırakın
parayı, yıprandığımızla kaldık. Dert yanmıyorum ama üzülüyorum. Biz
görmedik o paraları. Ki eğitimliyiz, en iyi tiyatrolarda oynamışız.
Fakat maalesef mankenlikten gelme güzel, yakışıklı arkadaşlarımız
başrol oynuyor.
Siz meşhur olmak için kaç yıl
beklediniz?
Hiç öyle bir şey düşünmedim. Hâlâ meşhur değilim, halk
çocuğuyum. Metroya binerim, araba kullanmam.
Oyunculardan en çok kimi
beğeniyorsunuz?
İsim söyleyemem ama iyi oyuncumuz çok. Fakat işlerine sadık
değiller. Biz hâlâ sete bir saat önce gideriz. Onlar öyle değil.
Amaçları para kazanmak ve meşhur olmak.
Sanatta yozlaşmaya gitmez mi bu?
Dedim ya kültür yozlaşması. Diziler de kısırdöngüye girdi. 3.
bölümde kaldırılıyor. Koskoca ‘Fatih’
dizisi kaldırıldı. Ben pek dizi seyretmem ama bence bu iş artık
oyuncuya bakmaz, senaryoya bakar. Sadece Kenan’la
(İmirzalıoğlu), Kıvanç’la
(Tatlıtuğ) olmaz. Seyirci artık bıktı,
yemiyor.
Televizyon insanları tiyatrodan ve sinemadan
uzaklaştırıyor mu?
İnsanlar özdeşleştiriyor oradaki oyuncularla kendilerini.
Zengin bir salon, zengin bir ev gördü mü, “Ah, bizim
böyle bir evimiz ne zaman olacak” diyor. Zengin,
şımarık, baba parası yiyen erkekle, fakir kız veya tam tersi zengin
şımarık kız ve fakir oğlan aşkı. Bundan bin tane yapıldı. Şimdi de
aynı moda var nedense.
Sizin dizileriniz sevgi ve yardımlaşma duygusu
aşılardı.
İnsanlar kendilerini görüyordu o dizilerde. Tiyatro ile
Karadeniz turundaydık. Yemek yerken bir vatandaş yakama yapıştı.
‘Bizimkiler’ dizisinden ayrılmıştım o
zaman. “İlla döneceksin” dedi. Neredeyse dayak
yiyordum.
O yılları özlüyorsunuz değil mi?
Her konuda eskiyi özlüyoruz. Ülkenin durumuna baksanıza. Biz
birbirimize düşman mıydık? İnşallah bu seçimden sonra huzurlu,
mutlu, kardeşçe yaşayan bir ülke oluruz yine.
Sanatın siyasallaştığını düşünüyor
musunuz?
Politikayı sanattan soyutlayamayız. Hepimiz bu ülkede
yaşıyoruz. Bu ülkenin sorunlarıyla ilgilenmek zorundayız. Bana göre
sanatçı muhaliftir. Bazı arkadaşlarımız sanata politika
karıştırmayın diyor. Nasıl soyutlayacaksın? Soyutlayamazsın. Ama
iktidara kim gelirse gelsin eleştirimizi yaparız. Çocuklarımız,
torunlarımız güzel günler görsün diye uğraşıyoruz.
Eskiden nasıldı?
Güzel günler gördük bu ülkede. 1950’lerde, 60’larda.
Tiyatronun da, sinemanın da, sanatın da en iyi dönemini yaşadık. Ha
para kazanamadık, o ayrı konu. Ama dolu dolu yaşadık. 56 senedir
piyasadayım, düşünün. Onun için o günleri özlüyoruz.
Kemal Sunal ile çok anılarınız var...
Çok saf ve temiz bir insandı. Arkadaşları arasında hor
görülürdü. Hep onu korurdum. Sesi fazla çıkmazdı. Bir filmde
gülünce aldı yürüdü. Tüm cenazelere katılırdı Kemal.
Şimdiki komedyenleri nasıl buluyorsunuz?
Şimdiki komedyenleri nasıl buluyorsunuz?
Kimsenin yeri dolmaz, dolamaz. Bir Zeki Alasya’nın, Metin
Akpınar’ın yeri dolar mı?