Çocuğunuza arkadaş değil ebeveyn olun!
Ergenlerle doğru iletişim kurmak için ailelerin çocuklarına arkadaş gibi davranmasının yanlış olduğunu belirten uzmanlar “Çocuğunuzun sadece bir anne-babası var ve sizin yerinize başkasının geçmesi mümkün değil” dedi.
Yeni Asır'da yer alan habere göre iyi bir iletişim
sağlamak ve ergen çocuğa yol gösterebilmek için ailelere önemli
görevler düştüğünü ifade eden Öner, "En önemli konu
üsluptur. Bildiğiniz gibi 'usul, esastan önce
gelir'. Yani, söylediğinizin doğru olması, söyleyiş
şekliniz uygun değilse bir işe yaramayabilir. Bir ergenle, bir
çocukla konuştuğunuz biçimden daha çok bir yetişkinle konuştuğunuz
gibi iletişim kurmak gerekir. Yani görüşleri size uymasa bile
saygılı olmalısınız. Erken yorum yapmayın. Çocuğunuzun size ne
söylediğini iyice anlamaya çalışın. Bunun için, samimi bir merak
ile sorular sorun. Konuyu iyice anladıktan sonra, çocuğunuzun
konuyla ilgili değerlendirmesini öğrenin. Hazırlop çözümler
önermeyin. Önerdiğiniz çözüm yolu tamamen doğru olsa bile,
çocuğunuz ile beraber konuyu tartışarak olası çözüm yollarını
değerlendirmek önemlidir. Bu, çocuğunuza sorun çözme becerilerini
kazandırır. Herhangi bir sorun ile ilgili çözüm yolu düşündükten
sonra bunu gerçekleştirmek için gerekenleri onunla adım adım
planlamaya çalışın. Başarılarından zevk alın. Sadece
başarısızlıklar üzerine odaklanmayın" diye konuştu.
SIKINTILARI YÜZÜNE VURMAYIN!
Ailelerin çocukları hakkındaki endişelerini dışa yansıtmaması gerektiğine vurgu yapan Öner, "Kendi endişelerinizi çocuğa yansıtmayın. Sizi endişelendiren ne ise, bunu çocuğunuzla uygun bir şekilde paylaşın ve ne yapılabileceğini konuşun. Olumsuz bir durumda da sizinle konuşabileceğini hissetmesini sağlayın. Bu, sadece 'Benimle her konuda konuşabilirsin' diyerek yapabileceğiniz bir şey değildir. Davranışlarınız da buna uygun olmalıdır. Yani, çocuğunuz size bir sıkıntısını anlattığı zaman aşırı tepkiler vermemeli, konuyu etraflı bir şekilde anlamaya çalışmalı, duygusal destek vermeli ve beraber çözüm aramalısınız. Çocuğunuzun size anlattığı sıkıntılarını daha sonra yüzüne vurmayın. Çocuğunuzla onu rahatsız edecek şekilde dalga geçmeyin. Özellikle kız çocuklarının vücutlarının nasıl göründüğü ve kiloları ile ilgili yorum yaparken çok dikkatli olmalısınız" ifadelerini kullandı.
ÖĞRETMENİ DE DEĞİLSİNİZ
Ailelere, "Çocuklarının arkadaşlarını iyi tanımadan veya onlarla ilgili yeterli bilgi edinmeden olumsuz yorumlar yapmayın" tavsiyesinde bulunan Öner, "Olumsuz bir yorum yapacaksanız, bunu iyi bir şekilde izah edebilecek durumda olmalısınız. Çocuğunuz ile ilgili olumsuzlukları paylaştığınız kişilere çok dikkat edin. Çocuğunuzun kimlerle ve hangi koşullarda yalnız kaldığına çok dikkat edin. İstismardan korunması için çocuğunuza sınırlarını korumayı öğretin ve bu sınırlara siz de saygı gösterin. Çocuğunuzun arkadaşı olmadığınız gibi, öğretmeni de değilsiniz. Akademik desteğe ihtiyacınız varsa bunu uygun bir şekilde almaya çalışın. Akademik başarı beklentisi konusunda çocuğunuzla açık bir şekilde konuşun ve onun ne düşündüğünü öğrenin. Gerçekçi olmayan hedefler koymayın" dedi.
SIKINTILARI YÜZÜNE VURMAYIN!
Ailelerin çocukları hakkındaki endişelerini dışa yansıtmaması gerektiğine vurgu yapan Öner, "Kendi endişelerinizi çocuğa yansıtmayın. Sizi endişelendiren ne ise, bunu çocuğunuzla uygun bir şekilde paylaşın ve ne yapılabileceğini konuşun. Olumsuz bir durumda da sizinle konuşabileceğini hissetmesini sağlayın. Bu, sadece 'Benimle her konuda konuşabilirsin' diyerek yapabileceğiniz bir şey değildir. Davranışlarınız da buna uygun olmalıdır. Yani, çocuğunuz size bir sıkıntısını anlattığı zaman aşırı tepkiler vermemeli, konuyu etraflı bir şekilde anlamaya çalışmalı, duygusal destek vermeli ve beraber çözüm aramalısınız. Çocuğunuzun size anlattığı sıkıntılarını daha sonra yüzüne vurmayın. Çocuğunuzla onu rahatsız edecek şekilde dalga geçmeyin. Özellikle kız çocuklarının vücutlarının nasıl göründüğü ve kiloları ile ilgili yorum yaparken çok dikkatli olmalısınız" ifadelerini kullandı.
ÖĞRETMENİ DE DEĞİLSİNİZ
Ailelere, "Çocuklarının arkadaşlarını iyi tanımadan veya onlarla ilgili yeterli bilgi edinmeden olumsuz yorumlar yapmayın" tavsiyesinde bulunan Öner, "Olumsuz bir yorum yapacaksanız, bunu iyi bir şekilde izah edebilecek durumda olmalısınız. Çocuğunuz ile ilgili olumsuzlukları paylaştığınız kişilere çok dikkat edin. Çocuğunuzun kimlerle ve hangi koşullarda yalnız kaldığına çok dikkat edin. İstismardan korunması için çocuğunuza sınırlarını korumayı öğretin ve bu sınırlara siz de saygı gösterin. Çocuğunuzun arkadaşı olmadığınız gibi, öğretmeni de değilsiniz. Akademik desteğe ihtiyacınız varsa bunu uygun bir şekilde almaya çalışın. Akademik başarı beklentisi konusunda çocuğunuzla açık bir şekilde konuşun ve onun ne düşündüğünü öğrenin. Gerçekçi olmayan hedefler koymayın" dedi.