Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Hesaplaşma günü 16 Nisan"

Siyasetin tavanından umudunu kestiğini belirten Erdoğan “Ak Parti, MHP, CHP, HDP, Saadet Partisi ve BBP’ye gönül vermiş kardeşlerime diyorum. Gelin liderlerin gerçekleştiremediği bu reformu 16 Nisan’da sandıkta gerçekleştirelim” çağrısında bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Hesaplaşma günü 16 Nisan"
Milliyet'te yer alan habere göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün akşam TRT ortak yayınındaki Cumhurbaşkanı Özel programında Anayasa değişikliğiyle ilgili 16 Nisan’da yapılacak referandum konusunda değerlendirmelerde bulundu. Sözlerine 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlayarak başlayan Erdoğan, “Bizim için her gün kadınlar günüdür” diye konuştu.

Hesaplaşma günü

FETÖ darbe girişimine değinen Erdoğan, “15 Temmuz aslında bize çok önemli bir şeyi öğretti. Bu işin 40 yıllık bir mazisi var. O gece yapılan bu kalkışma hareketi karşısında bizim milletimizin duruşunda imanı, Vatan sevgisini görüyorum. 15 Temmuz’da gövdesini tankların önüne koyan bir nesil var. 15 Temmuz gecesi ak sütün içindeki o ipliği ayırır duruma geldi benim milletim.

Ve o kararlılık halen devam ediyor. Kandil’deki teröristler hayır diyor. Kim bunlar? PKK. Kim diyor? FETÖ’cüler. Bunlar değil miydi 15 Temmuz’da benim milletime karşı darbe girişiminde bulunanlar? Benim vatanımı parçalamak isteyenler bunlar değil miydi? Hesaplaşma günü inşallah 16 Nisan”
diye konuştu. Erdoğan, tavandan ümidini kestiği için tabana hitap ettiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

Birlikte gerçekleştirelim

“Yenikapı ruhunu teessüs ettirelim istiyorum. Onun için Ak Parti, MHP, CHP, HDP, Saadet Partisi ve BBP’ye gönül vermiş kardeşlerime diyorum. Gelin liderlerin gerçekleştiremediği bu reformu hep birlikte inşallah 16 Nisan’da sandıkta gerçekleştirelim. 339 milletvekili Ak Parti ve MHP’den olmak üzere bu halk oylaması kararını aldı. Parlamentoda bu iki partinin omuz omuza vermesiyle böyle bir adım atıldı.”

Hükümet sistemi değişikliğini Türkiye için amaçladıkları ifade eden Erdoğan, “Benim 16 Nisan’a kadar ömrümün olduğunu bana kimse garanti edemez. Biz kendimize bir sistem yapmıyoruz. Ülkemizin geleceği için bir sistem inşa ediyoruz” dedi.

Erdoğan, “CHP işi saptırıp, ‘bunlar rejim değişikliğine gidiyor’ diyor. Böyle bir şey yok. Bu iş 1923’te bitmiş. Rejimle ilgili attığımız bir adım yok. Bir sistem değişikliğiyle ülkemizde geleceği inşa etmenin adımını atıyoruz” diye konuştu. Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı sistemi ile terörle mücadelede çok daha seri sonuçlar alınacağını vurguladı. Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirirken özetle şunları söyledi:

“Çifte başlılık ortadan kalkıyor, karar mercii tek oluyor. Ana muhalefet liderinin gaflarını biliyorsunuz. Gel şu 18 maddeyi bir oku. Burada bir defa Cumhurbaşkanlığı ile Başbakanlık birleştiriliyor. Artık Başbakan yok, sadece Cumhurbaşkanı var. Cumhurbaşkanının da takdir edeceği bir kabinesi var. Bu sistemle dışarıdan bir kabine oluşacak. Sayın Kılıçdaroğlu, artık Başbakan yok, sadece Parlamento’nun yasama yapma yetkisinin kaldırılması diye bir şey yok. Tam aksine, yasama yetkisi ve denetim gücü artıyor.”

‘Damdan düştük’


“Biz damdan düştük” diyen Erdoğan, Türkiye’nin güçlü bir sisteme ihtiyacı olduğunu söyledi. Erdoğan, “Ben bir çok yerde patinaj yaptım. Reisi cumhur sistemi ile bürokratik oligarjiyi tanzim ederiz. Mevcut bürokratik oligarşi ile ileriye gidemeyiz” diye konuştu.

‘Kadınlara borcum var’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, başta Almanya olmak üzere Avrupa ülkelerinin gurbetçilerle arasındaki gönül bağını bildikleri için rahatsız olduklarını belirterek, gurbetçilere, “Gönül bağımız bildikleri için engellemenin yolunu arıyorlar. Gönül bağımızı koparamazlar. Sandığa gidip iradenizi ortaya koyun” diye seslendi. Erdoğan, “Ben de yurtdışındaki vatandaşlarımızla bir araya gelmeyi arzu ediyorum. Şu anda arkadaşlarımız çalışmaları yürütüyorlar” dedi. Erdoğan, “Kadınlara borcum var” sözünü açıklarken, 1989 yılında Beyoğlu Belediye Başkanlığı’na aday olduğu yerel seçimde, kampanyasında yer alan kadınların yaptıkları fedakarlıkları anlattı.

‘Sistem istikrarı tehdit ediyor’

Mevcut sistemin Türkiye’de istikrarı tehdit ettiğini dile getiren Erdoğan, yakın siyasi tarihten örnekler verdi ve Ahmet Necdet Sezer’in cumhurbaşkanlığı döneminde yaşadığı sıkıntıları dile getirdi. Erdoğan, şunları söyledi:

“Muhalefet şöyle bir yaklaşım tarzı içinde bulunuyor: Siz, beyaza ‘Beyaz’ diyorsunuz, muhalefetin huyudur özellikle bizde, siz ‘Beyaz’ diyorsanız o ‘Siyah’ diyecektir. Bunun yolu nedir? Bunun yolu sadece parlamentoda bu işi tartışmak, konuşmak değil. Hemen bazı bakanlarımız hakkında bakarsınız bir-iki hafta içinde gensoru gelir. Bu gensoruyla siz tabii Parlamentoda tıkanıyorsunuz, sizi çalıştırmıyorlar. Biliyor ki ‘Bu sayım benim yeterli değil, bu geçecek’ ama buna rağmen o gensoruyu vermek suretiyle orada bir tıkanmayı, patinajı meydana getiriyor. Aradan bir müddet geçiyor bakıyorsunuz tekrar bir gensoru. Güven oylaması olaylarında benzer sıkıntılar yaşanıyor. Bütün bunların yanında ülkede istikrarı tehdit ediyor mevcut sistem. İstikrar ve güven aslında kalkınmanın, başarının olmazsa olmazıdır. Eğer biz bugün başarılı olabilmişsek, başarılı olabilmemizin arkasında yatan gerçek şudur, o da biz, yani aynı ekolden gelen insanlar olarak gerek Sayın Gül ve benim başbakanlığım dönemim, Sayın Davutoğlu ve Sayın Binali Bey dönemi, biz tabii aynı ekolden geldiğimiz için bizde sıkıntı söz konusu değil.”

Akar Moskova gezisine katılacak

Erdoğan, Türkiye-Rusya Üst Düzey İşbirliği Konseyi Altıncı Toplantısı nedeniyle 10 Mart Cuma günü Moskova’ya yapacağı ziyarete, Genelkurmay Başkanı Org. Akar’ın da katılacağını söyledi.  Erdoğan, Putin ile yapacağı görüşmede, birinci sırada Suriye’deki gelişmelerin yer alacağını dile getirdi.

Erdoğan’a, Putin’e Menbiç’e gerçek sahiplerinin yerleşmesi ve PYD’nin orada olmaması gerektiğini söyleyeceğini ifade etti. Erdoğan Akar’ın kendisine Antalya’da Türkiye, Rusya, ABD genelkurmay başkanları arasındaki üçlü görüşmenin iyi geçtiğini söylediğini de aktardı. Erdoğan programında sonunda ise, “Evette buluşalım” ifadesini kullandı.

‘Bazı atamalarda istediğim neticeyi alamıyordum’

Ahmet Necdet Sezer’in Cumhurbaşkanlığı döneminde yaşadığı sıkıntıları anlatan Erdoğan, “Mesela benim bazı atamalarda istediğim neticeyi alamıyordum. Halbuki cumhurbaşkanı öyle şeye ret vermeli veya kabul etmemeli ki o da nedir, gerçekten sizin teklif ettiğiniz isim o makama layık bir isim değilse, ‘Bunu şu şu nedenle kabul etmiyorum’ dersiniz. Ama biz öyle şeylere rastlamadık, tam aksine çok çok layık olan arkadaşlarımız reddedilmiştir, veto edilmiştir” dedi.

Bu isimlerden birinin Mehmet Şimşek olduğuna işaret eden Erdoğan, şu görüşlere yer verdi:
“Mehmet Bey Avrupa’da gayet iyi yetişmiş arkadaşımız olmasına rağmen, dünyanın en önemli kuruluşunda üst düzey yönetici olarak çalışmış olmasına rağmen aynı şekilde hiçbir gerekçe sunmadan ‘Ben böyle istiyorum.’ ‘Ben böyle istiyorum’ demekle siz bir başbakanın ki icranın neredeyse başında o, onun önünü keserseniz bu, ülkenin istikrarına hizmet etmez. Bunları yaşadık, bu benim verdiğim basit bir-iki örnek. Bizim ise hıza ihtiyacımız var. Biz şu dönemde, 14 sene içinde ekonomide diğer ülkelerle, batı ülkeleriyle çok ciddi bir yarışın içine girdik. Biz görevi devraldığımız zaman kasa tam takırdı, bizden önceki yönetimlerin sözlerini hatırlayalım. Delikli paraya ihtiyacı vardı ülkenin, maaşlar ödenmiyordu, 6-8 ay memurların, işçilerin kamuda maaşları ödenmiyordu, böyle bir dönemden biz bunu devraldık ve devralır almaz da biz sadece bu tür maaş ödeme sıkıntılarını aşmayı bir taraftan da süratle yatırımlara girdik. Bu yatırımlarla beraber batının, dünyanın hayranlığını kazandık.”