Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Kürtlerin devleti Türkiye’dir"

Cumhurbaşkanı Erdoğan Diyarbakır mitinginde halka hitap etti. CHP adayı İnce’nin HDP adayı Demirtaş’ı ziyaret ettiğini hatırlatan Erdoğan, “Sen benim halkımı ziyaret et. 53 Kürt kardeşimin kanı bu Demirtaş’ın eline bulanmıştır” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Kürtlerin devleti Türkiye’dir"
Milliyet'ten Kıvanç El'in haberine göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “Kimse Kürtlere devlet aramasın. Kürtlerin devletin Türkiye Cumhuriyeti devletidir” dedi.

Diyarbakır mitinginde sözlerine “Sana bakınca keyfim geliyor Diyarbekir” diyerek başlayan Erdoğan, şu mesajları verdi:

ARAMIZA GİRMEYE ÇALIŞTILAR: Bizim Diyarbakır’a olan sevdamız asla bitmez aramıza girmeye çalıştılar. Terör örgütü ile hendekler ile sokaklarda sizleri birbirine kırdırarak, tehditle yağma ile aramıza girmeye çalıştılar. Kurşunlu camisini yıkarak, dört ayaklı minareyi yıkmaya çalışarak aramıza girmeye çalıştılar. Diyarbekir belediyesi önünde anaları ağlattılar, anaları. Sizleri tarihinizden kültürünüzden, inancınızdan, ahlakınızdan, geleneklerinizden kopartıp marjinal örgütlerin kulu yaparak aramıza girmeye çalıştılar.

BİZ YAPARIZ HDP YIKAR: Meşrebimizde asla ayrımcılık yoktur. Hele hizmet söz konusu olduğunda ayrımcılık bir yana geri kalmış bölgelerimize daha çok imkan sağlıyoruz. İzmir’de Bursa’da Konya’da Kayseri’de ne varsa Diyarbakır’da da o olsun dedik. Terör örgütünün arkasında olduğu gençlere söyleyin. Ne kadar yatırım yaptık biliyor musunuz 35.5 milyar lira yatırım yaptık. Diyarbakır’ı bir kenara koymadık canımızdır sevdamızdır, burayı ayağa kaldıracağız dedik. Biz yaparız işte bu HDP yıkar. Onlar yıkmak için var...

TURİSTLER GEZECEK: Güvenlik güçlerimize saldıran teröristler kaçarken vatandaşlarımızı kendilerine canlı kalkan olarak kullanmaya çalıştı. Suriçi’ni de baştan sona inşa ve ihya ettik. Turistler buraya akın edecek. Terörün kol gezdiği buralarda bundan sonra turistler gezecek.

HİÇ OLMADIĞI KADAR HUZUR: Huzurun kıymetini Diyarbakırlı çok iyi bilir. Bugün tüm bölgemiz 40 yıldır hiç olmadığı kadar huzur dolu. Bugün devlet hiç olmadığı kadar halkının yanındadır. Her kim herhangi bir Kürt kardeşimin herhangi bir hakkını gasp etmeye kalkarsa karşısında önce beni bulur. Artık hiçbir terörist gelip halkın yakasına yapışamıyor, haraç alamıyor, Kürt kardeşimin evlatlarını zorla alıp dağa götüremiyor. Artık hiç kimse evde, sokakta, kahvede, hayatın her alanında Kürt kardeşimin tepesine binemiyor.

EFELİĞE KALKARSANIZ: Kürt kardeşlerimizin istisnasız tamamı diğer vatandaşlarımız gibi Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin güvencesi altındadır. Farklı siyasi taleplerin dile getirilme hakkı elbette vardır. Ama bunun da meşru yollar ve hukuki sınırlar içinde yapılması gerekiyor. Öyle ‘ben şuyum, ben buyum’ diyerek efelik yapmaya, kanunları milletin hak ve özgürlüklerini hiçe saymaya kalkarsanız bu devlet buna izin vermez. Sadece Türkiye Cumhuriyeti değil, bu hoyratlığa hiçbir devlet izin vermez. Sınırlarımız ötesinde oynanan oyunların hiçbiri Diyarbakır’ın da Türkiye’nin de hayrına değildir. Yağ acı olunca pilav da acı olur. Bu ülkenin, bu gücün, öteki yapının güdümünde atılan hiçbir adımın sonu hiçbirimiz için özgürlüğe ve refaha çıkmaz. Selahaddin Eyyubi’nin torunlarından intikam almak için kurulan tezgahlarla kimseyi kandıramazlar. Dün PKK’yı kullananlar bugün FETÖ’yü baş acı yapıyorlar. Onların derdi Kürdün veya Türkün kendisi değil, hep birlikte temsil ettiğimiz değerlerdir. Bunun için diyoruz ki coğrafyamızda ne yapacaksak hep birlikte yapacağız. Türkiye, hepimizin ülkesi. Türkiye Cumhuriyeti devleti hepimizin devleti. Kimse Kürtlere devlet aramasın. Kürtlerin devletin Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Biz Irak’ta, Suriye’de verdiğimiz mücadeleyle asırlardır bizleri birbirine düşürerek kurulan sömürü düzenine karşı çıkıyoruz. Biz terör örgütlere kullanılarak insanlarımızın birbirine kırdırılmasına karşı çıkıyoruz.

KÜRT YOKTUR DEMİYORUZ: Biz bir dönem ötekileştirilmiş, horlanmış, ezilmiş diğer vatandaşlarımız gibi Kürt kardeşlerimiz de köhne, ceberrut, baskıcı, eski vesayet düzeninin zulmünden kurtarmış olmaktan gurur duyuyoruz. Biz Kürt yoktur demiyoruz. Türkiye’nin artık bu noktadan geri dönüşü mümkün değildir. Biz Kürtlerin bizatihi kendilerini bir sorun olarak gören anlayışa nazire olarak Kürt sorunu yoktur diyoruz. Bizim için asla değişmeyecek ve hep öyle kalacak olan resmi dilimiz Türkçe ne kadar değerliyse, anadiliniz Kürtçe de o kadar kıymetlidir. Kazanılmış diğer özgürlükler de sizin ananızın ak sütü gibi sizlere helal olsun.

"DEMİRTAŞ BEDELİNİ ER GEÇ ÖDEYECEK"

TÜRBE ZİYARETİ GİBİ:
Kürt kardeşimi sokağa döken kimdi? Edirne’deki değil mi? ‘Sokağa dökülün’ dedi. 53 kardeşimiz orada şehit oldu. Ölenler benim Kürt kardeşlerim değil miydi? Yasin Börü evladımızı bunlar şehit etmedi mi? Şimdi ne olmuş, Cumhurbaşkanlığına aday olmuş, bakıyorum, hepsi türbe ziyaret eder gibi Edirne’deki beyefendiyi ziyarete gidiyor. Bay Muharrem onunla övünüyor. Türbe ziyareti… Ziyaret etsen ne yazar. Sen benim halkımı ziyaret et. Bak bakalım bu halk sana ne diyecek. Gel bakalım Diyarbakır’a, Diyarbakır sana ne diyecek?

HESABI SORULACAK: 53 Kürt kardeşimin kanı bu Demirtaş’ın eline bulanmıştır. Bunun bedelini er veya geç ödeyecek. Yoksa tarih, o 53 kardeşim bizleri affetmez. İnşallah 24 Haziran’da benim Kürt kardeşlerim bu Demirtaş’a da  hesabını soracaktır. Bugüne kadar adını ağzıma almadım. Ama o 53 kardeşim sebebiyle bunu ağzıma aldım. Yoksa muhatabım değil, hiç derdim de değil. Öyle saz alıp saz çalmakla benim Kürt kardeşlerime hizmet olmuyor.

"DİYARBAKIR ADAYIYIM"

20 günümüz kaldı. Siz isterseniz bu alçak oyunu bozarsınız; ‘evet’ mi bozar mıyız? Hak ve özgürlüklerinize sahip çıkacak kimselere oy vermenizi bekliyorum. Ak Parti sizin desteğinizi ve oylarınızı istiyor. Şahsımı Diyarbakır adayı olarak görmenizi istiyorum.

'SIRA KANDİL'E DE GELECEK'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır’da kanaat önderleriyle bir araya geldiği iftarda şunları söyledi:

Bugün Diyarbakır istismar siyasetini kaldırıp çöpe atmıştır. Bugün Diyarbakır Kürt kardeşlerimin iradesini elindeki viski şişesiyle ahkam kesen bir avuç marjinale peşkeş çekenlere tavrını belli etmiştir.

ŞAMPİYONLAR LİGİ: 16 yıldır sadece ekonomiyi değil, demokrasiyi, kardeşliği, refahı ve barışı da büyütmek için çalışıyoruz. İlk günden beri Türkiye’yi hak ve özgürlükler bakımından dünyanın Süper Ligi’ne, Şampiyonlar Ligi’ne taşımanın mücadelesini veriyoruz.

ATIP TUTMAKLA OLMAZ: Afrin’de Zeytin Dalı Operasyonu’nu yaptık mı? Netice ne oldu? Mehmedimiz, komandolarımız, polisimiz Afrin’de zaferi yakaladılar. Bazıları Kandil’den atıp tutuyor. Öyle kuru kuruya atıp tutmakla olmaz. Ama sıraya oraya da gelecek.

DAHA ÖZGÜR BİR TÜRKİYE: Her ne kadar muhalefet hazımsızlık duysa da bugün 16 yıl öncesine göre daha özgür, daha müreffeh, daha demokratik bir Türkiye var. İddiayla söylüyorum. 16 senede bu ülkede darbeciler, teröristler, terör seviciler dışında hareket alanı kısıtlanan hiç kimse yoktur.