Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Türkiye’ye Fransız olanlar rahatsız"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Fransa'ya tepki: "Türkiye’ye sataşmasınlar. Teröristleri Elysee Sarayı’nda kabul edenler kendilerine çeki düzen versin. Vermeyenler bizimle dostluklarını kaybeder..."

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Türkiye’ye Fransız olanlar rahatsız"
Sabah'tan Hasan Ay ve Yaser Çapanoğlu'nun haberine göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün AK Parti Adana 6. Olağan Kongresi'ne katıldı.

Erdoğan, Şirinevler Spor Salonu önündeki coşkulu kalabalığa hitabında ve ardından da salondaki konuşmasında şu mesajları verdi:

DOSTLUĞUMUZU KAYBEDERLER: Bazıları rahatsız. Türkiye'ye Fransız olanlar rahatsız. Ama biz dimdik yolumuzda yürüyeceğiz. Türkiye'ye sataşmasınlar. Önce teröristleri Elysee Sarayı'nda kabul edenler kendilerine çeki düzen versinler. Kendilerine çeki düzen vermeyenler bizimle dostluklarını kaybederler.

KALPLERİ MÜHÜRLÜ: Dün İsrail'in Başbakanı, muhatabım değil de, bir laf etmiş. Onların ordusu hiçbir zaman zulüm yapmamış. Bunların gözleri var görmez, kulakları var duymaz, ağızları, hakkı söylemez. Kalpleri mühürlü. İsrail ordusunun ne kadar zalim olduğunu benim anlatmama gerek yok. İsrail mazlumlara karşı cesur. Ama mazlumların dışında cesur değil, korkak, ürkek. Zalimler hiçbir zaman cesur olamaz.

ÇOK ZAYIFSIN, ÇOK GARİPSİN: Kalkmış bizim Afrin'de mazlumlara zulmettiğimizi söylüyor. Ey Netanyahu, sen çok zayıfsın, çok garipsin. Bir defa kendine çeki düzen ver. Biz teröristlerle uğraşıyoruz. Ama senin derdin teröristler değil, çünkü sen terör devletisin. Gazze'de, Kudüs'te yaptıkların ortada. Senin dünyada doğru dürüst sevenin yok. İşte BM'de Kudüs ile ilgili attığın adıma aldığın cevap ortada.

NÜKLEER SİLAHIM VAR DİYE HAVA ATMA: Benim nükleer silahım var diye hava atma. Yeri geldiği zaman o nükleer silahlar da çalışmaz. Mazlumla uğraşma. Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste. Dünyada dolaşacak, gezecek yer bulamazsın. Onun için bizimle uğraşma ve dürüst ol. Dürüst olmadığın sürece hiçbir zaman bizden de kalkıp olumlu bir kelam bulamazsın.

ÖNCE HADDİNİ BİL: Ey Netanyahu, sen işgalcisin ve şu anda işgalci olarak o topraklara bulunuyorsun. Aynı zamanda sen bir teröristsin. Zira o mazlum Filistinlilere sizin yaptıklarınızı tarih kaydediyor. Sen kalkıp da bizim Afrin harekâtına söz söyleyecek kıratta değilsin. Önce haddini bileceksin.

İYİ BİR NOKTADAYIZ: Zeytin Dalı Harekâtı'nı başarıyla sürdürüyoruz. Elhamdülillah, şu anda iyi bir noktadayız. Tel Rıfat ve diğer bölgelere yönelik harekât devam ediyor. Afrin bölgesinde güvenli hale getirdiğimiz yerlere Suriyeli kardeşlerimizin dönüşü başladı. Suriyeli kardeşlerimizin yurtlarına dönüşleri kademe kademe devam edecektir.

KISMİ DE OLSA MÜSPET DEĞİŞİKLİK: Amerika'nın Suriye politikasındaki kısmi de olsa bazı müspet değişiklikleri takdirle takip ediyoruz. Buna karşılık en son olarak Fransa'dan asla duymak istemeyeceğimiz ve kendilerine de hiç yakıştıramadığımız birtakım beyanlar geldi.

ÖYLE BİR HAYKIRIN Kİ PARİS'TEN DUYULSUN: Geçmişte hem Fransız işgalcilerin kendilerine hem de onların besleyip büyüttüğü Ermeni çetelerine en güzel cevabı Adana vermiştir. Dün Ermenileri kışkırtanlar bugün aynı oyunu başkaları üzerinde oynamanın peşinde. Dünyanın en eli kanlı terör örgütü PYD'yi desteklemek için çırpınanlara, Elysee Sarayı'nda ağırlayanlara Adana'nın rabiamızla bir mesajı herhalde olacaktır. Buradan öyle bir haykırın ki Paris'ten duyulsun: Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet.

YENİ SYKES PİCOT'A İZİN VERMEYİZ: Dün DEAŞ dinimizi istismar ederek bölgemizin yakılıp yıkılmasına yol açmıştır. Bugün aynı misyonu PKK-YPG üstlenmiştir. DEAŞ'ın başını nasıl ezdiysek PKK-YPG'nin başını da öyle ezeceğiz. Kimsenin bu toprakları kana, ateşe, zulme, acıya boğmasına müsaade etmeyeceğiz. Bölgemizde yeni Sykes Picot paylaşımlarının yapılmasına kesinlikle izin vermeyeceğiz.

BAYRAĞIMIZ BARIŞIN GÜVERCİNİ: Bizim bayrağımız barışın güvercinidir. Ama gerektiğinde savaşın da şahinidir. Bu bayrağın dalgalandığı her yerde aman vardır, güven vardır, emniyet vardır, huzur vardır. Orada korkudan ve zulümden eser olmaz.

BUNLARIN DERDİ SADECE TÜRKİYE

Terör örgütlerinden temizlediğimiz yerlerde bayrağımızın dalgalanmasından rahatsız olanlar, aynı yerlerde daha önce dalgalanan paçavraların sözünü bile etmezler. Çünkü bunların tek derdi sadece ve sadece Türkiye'dir. Bunların karın ağrısının sebebi Türk milletidir. Dünyanın dört bir yanından gelip hiçbir değere saygı duymadan en acımasız, en zalim şekilde coğrafyamızı çiğneyenlere ses çıkartmayanların Türkiye'den şikayet etmeye hakları yoktur. Biz gittiğimiz yere sadece huzur, medeniyet, sevgi götürürüz. Onun için diyoruz ki kimse bu bayraktan rahatsız olmasın. Onun için diyoruz ki kimse Türkiye'nin, Türk askeri varlığından rahatsız olmasın.

KAÇACAK DELİK ARIYORLAR

Türkiye terör örgütlerini tepeledikçe, Suriye'de oynanan oyunu bozdukça çatlak sesler de artmaya başladı. Tepelerine tepelerine ineceğiz. Türkiye'nin sınırlarını taciz eden, 100'ü aşkın vatandaşımızı şehit edenlere biz bu işi öyle kolay kolay bırakmayız. İçerdeki teröristlere de bırakmadık. Şu anda güvenlik güçlerimiz Cudi'de, Gabar'da, Tendürek'te, Cilo'da, Bestler Dereleri'nde mağaralarına varıncaya kadar girdiler. Kaçacak delik arıyorlar ve çıkamıyorlar. Çıkamayacaklar. Onlar kaçacak, biz kovalayacağız.

BÜYÜMENİN ALTINDA EZİLİRSİNİZ

Birileri çıkmış ekonomide yok durum şöyledir yok böyledir. Ekonomi evelallah büyümede 7.4. Yok kurmuş, yok buymuş, geç o işleri. Şu anda bu ülke 160 milyar dolarlık yıllık ihracat hacmine kavuşmuşsa demek ki bu ülkenin yeri çok büyük. İhracatın artması üretimin, istihdamın, ticaretin artması demektir. Büyüme gelip de sizin başınıza düşecek değil. Zaten başınıza düşecek olursa öyle bir büyüme rakamının altında ezilip gidersiniz. Biz kimin ne dediğine değil milletimizin ne istediğine göre yolumuza devam edeceğiz. Bu büyümeyi devam ettirmek için bir olacağız, iri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Siz bu davada varız diyorsanız biz de ölümüne varız.

SONLARI AYNI OLACAK

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adana'nın ardından AK Parti Hatay 6. Olağan İl Kongresi'ne katıldı. Antakya Atatürk Stadı'ndaki kongrede coşkulu bir kalabalığa hitap eden Erdoğan, çarpıcı mesajlar verdi:

Ordumuz fırtına gibi Afrin'e girdi, o öcü gibi gösterilen teröristleri böcek gibi ezip geçti. Özgür Suriye güçleriyle beraber ne kadar yıkılmaz denilen tahkimat varsa hepsini yerle yeksan ederek, 18 Mart'ta biz Çanakkale'de iken şehir merkezini ele geçirdi. Şimdi Tel Rıfat ve diğer bölgeler teröristlerden temizleniyor. Aylardır Hatay'ın ilçelerini, mahallelerini tehdit eden teröristlerden kuyruğunu kıstırıp kaçabilenler kaçtı, kaçamayanlar da yok olup gidiyor.

Buradan açıkça söylüyorum, artık bu ülkede her teröristin şayet o ana kadar yakalanamamışsa teslim olmak dışında tek bir eylem şansı vardır. Çünkü eylem yapan hiçbir teröristin peşini bırakmadık, hepsini de kısa sürede bulup imha ettik, imha ediyoruz.

Bölgedeki kardeşlerimizin çoluğuna çocuğuna, evine barkına musallat olan bu katiller sürüsünü artık tarihin çöp sepetine atacağız.

(MİT'in FETÖ'nün Balkan ayağına yönelik Kosova operasyonu) Kosova'daki son operasyon ne ilktir ne de son olacaktır. Buradan, Kosova Cumhurbaşkanı'na teşekkür ediyorum ama Başbakan'a da 'Yazıklar olsun' diyorum. Zira FETÖ terör örgütünün bu mensuplarını bize veren istihbaratçıları, İçişleri Bakanını görevden almak tarihi bir hatadır. Onlar görevini yaptı.

FETÖ'nün okullarını Türkiye Maarif Vakfı'na devreden, sivil toplum kuruluşu görünümündeki fitne yuvalarını kapatan, işadamı kılıklı ajanlarını kulaklarından tutup atan herkes bizim dostumuzdur, kardeşimizdir.

Sınır ihlali yapan iki Yunanlı subay, astsubayı biz yakaladık. Şimdi Batı ayağa kalktı, 'Siz büyük devletsiniz bunları bize verin.' Kusura bakmayın, biz yargı devletiyiz, dolayısıyla şu anda bunlar yargıda, yargı ne karar verirse odur. Sizin yargınız var da bizim yargımız yok mu?"