Hakikat Değişmez, Değişene Hakikat Denmez!
Demet Tuncer izleyenleri mest edecek
Ödüllü oyuncu ve yorumcu Demet Tuncer, ‘Kaytan Dudak’ adlı müzikal stand-up gösterisiyle, poptan saza, türküden caza olan geniş repertuvarıyla gönüllerimizi feth etmeye hazırlanıyor.
Akşam'dan Emine Bıyık'ın röportajı..
‘Kaytan Dudak’ nasıl bir proje?
Yaşamdan gözlemlediğim, radyo programlarının dinleyicilerinden topladığım hikâyelerin harmanıdır Kaytan Duduk. Müzikallerin oyuncusu olmak ne müziği oyunculuktan ne de oyunculuğu müzikten ayırmanıza izin veriyor. Konser vermeye başladığımdan günden beri oyunculuğumu da sahneye kattım hep. Seyircinin enerjisine, beklentisine göre her zaman güzergâh değişebilmeliydi. Ama senelerce biriktirdiğim öykülerden, hayat hikâyelerinden, kendimin ve başkalarının pişmanlıklarından, mutluluklarından ve komik durumlarından çıkan ve beni bu yola sürükleyen bir tek şey vardı; o da müzikle hikâyeleri buluşturmak…
‘BİZLERE’ DOKUNUYORUM
İnsan hikâyelerini anlatmak çok daha keyifli değil mi?
Evet, insanlara dokunmayı seviyorum. Kimilerinin kalbine, keşkelerine, kuşkularına, meraklarına, sorularına, dertlerine, yalnızlıklarına, bezginliklerine, unutulanlara, eskiye, yeniye, hüzne ve bol kahkahayla ‘bizlere’ dokunuyorum. Bugüne kadar yer aldığım her projeyi severek ve eğlenerek yaptım. Benim için en büyük kriter önce ‘benim’ keyif alıyor olmam.
İzleyiciyi de içine katan interaktif bir gösteri. Bir metin var mı, doğaçlama mı gerçekleşiyor?
Yaptığım her şeyde insanlarla etkileşimim var. Uluslararası resmi devlet sunumundan tutun da özel gecelere kadar benimle geçirdikleri zamanın samimi olmasını istiyorum. Asla laubali değil ama samimi… Ben doğaçlamaları çok sevsem ve tercih etsem de (her gösteride yeni seyirci, yeni replikler yeni etkiler, tepkiler oluyor) gösterinin omurgasını çıkartmak, ışık tasarımı, sahne tasarımı, ses tasarımı için yazılı-çizili bir metin olması şart. Bakıldığında sahnede şarkı söyleyen ve hikâye anlatan bir kadın var gibi gözükebilir ama aslında söylenenlerin yüzde 90’ı çok iyi çalışıp hazırlanılmış… Bütün bunların da kusursuz işlemesi için yazılı olması gerekiyor.
Bu müzikal- komedi nerede izleyiciyle buluşacak?
Bu heyecanlı projeye inanan Garajİstanbul ekibi, İstanbul’da bizi seyircilerle buluşturacak. 17 Ocak Cumartesi günü saat 23.00’te Garaj İstanbul’da olacağım ve ondan sonra ay da bir yine Garajİstanbul’ sahnesinde olacağız.
YAPTIĞIM BİR STAND UP DEĞİL
Bu alan daha çok erkeklerin sahnede var olduğu bir iş. Bir kadın olarak bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Uf bir kadın olarak bu durumu değerlendirmek istemiyorum (gülüyor). Çünkü erkek-kadın diye kutucuklara koymak istemiyorum… Erkek olmanın çok büyük avantajları var, kesinlikle katılıyorum ama bu zamana kadar hep erkeklerin penceresinden dinledik bizim hikâyelerimizi. Ben de şimdi bir kadının gözünden almak istiyorum sazı elime… Bu anlamda çok rahatım çünkü benim yaptığım bir stand up değil. Ben stand upçıyım diye çıkmıyorum, ben zaten şarkı söyleyen, çok güzel projelerde yer alma şansına sahip olmuş bir oyuncuyum. Ben bin bir karakterin sesi oluyorum. İstediğiniz her kutuya koyabilirsiniz Kaytan Dudağı… O gece benden ayrılırken aklınızda kalan tek şey çok eğlendiğiniz olacaktır.
Oyunculukla ilgili planlar ve projeler var mı? Ekranlarda görebilecek miyiz sizi yakın zamanda?
Evet, yakında bir TV projesinde yer alacağım. Hem oyunculuğumu hem de şarkıcılığı kullanmam gereken keyifli bir program. Onun dışında bütün enerjimi sahneye kanalize etmek istiyorum ve önümüzdeki sezona bir televizyon şovu için hazırlık yapıyoruz.
GERÇEKLERİ HERKESCİKLER BİLSİN!
Kısa bir süre önce anne oldunuz. Anne olmak neleri değiştirdi?
Annelik o kadar çok zenginlik kattı ki... En önemlisi zamanın ne kadar değerli olduğunu öğrendim. Kilom değişti, başka bir vücutta yaşamanın nasıl olduğunu gördüm. Anlatılmayacak ve yaşanacak bir süreç olduğunu anladım.
Kardeşi olsun istiyor musunuz?
İkinci kez anne olursam, kesinlikle bir televizyon projesiyle paylaşmak istiyorum; gerçekleri herkescikler bilsin! (Gülüyor) Allah’a bin şükür sağlıklı bir kızım var. Oyunculuğum, sahnem onun sayesinde daha da zengin. Sanatçı bir anne olduğum için çocukların dünyasına özel projeler üretiyorum. Özellikle Ayza’ya öğrettiğim İngilizce işaret dili çok ilgi çekiyor ve bunun üzerine projeler yapıyorum.
‘Kaytan Dudak’ nasıl bir proje?
Yaşamdan gözlemlediğim, radyo programlarının dinleyicilerinden topladığım hikâyelerin harmanıdır Kaytan Duduk. Müzikallerin oyuncusu olmak ne müziği oyunculuktan ne de oyunculuğu müzikten ayırmanıza izin veriyor. Konser vermeye başladığımdan günden beri oyunculuğumu da sahneye kattım hep. Seyircinin enerjisine, beklentisine göre her zaman güzergâh değişebilmeliydi. Ama senelerce biriktirdiğim öykülerden, hayat hikâyelerinden, kendimin ve başkalarının pişmanlıklarından, mutluluklarından ve komik durumlarından çıkan ve beni bu yola sürükleyen bir tek şey vardı; o da müzikle hikâyeleri buluşturmak…
‘BİZLERE’ DOKUNUYORUM
İnsan hikâyelerini anlatmak çok daha keyifli değil mi?
Evet, insanlara dokunmayı seviyorum. Kimilerinin kalbine, keşkelerine, kuşkularına, meraklarına, sorularına, dertlerine, yalnızlıklarına, bezginliklerine, unutulanlara, eskiye, yeniye, hüzne ve bol kahkahayla ‘bizlere’ dokunuyorum. Bugüne kadar yer aldığım her projeyi severek ve eğlenerek yaptım. Benim için en büyük kriter önce ‘benim’ keyif alıyor olmam.
İzleyiciyi de içine katan interaktif bir gösteri. Bir metin var mı, doğaçlama mı gerçekleşiyor?
Yaptığım her şeyde insanlarla etkileşimim var. Uluslararası resmi devlet sunumundan tutun da özel gecelere kadar benimle geçirdikleri zamanın samimi olmasını istiyorum. Asla laubali değil ama samimi… Ben doğaçlamaları çok sevsem ve tercih etsem de (her gösteride yeni seyirci, yeni replikler yeni etkiler, tepkiler oluyor) gösterinin omurgasını çıkartmak, ışık tasarımı, sahne tasarımı, ses tasarımı için yazılı-çizili bir metin olması şart. Bakıldığında sahnede şarkı söyleyen ve hikâye anlatan bir kadın var gibi gözükebilir ama aslında söylenenlerin yüzde 90’ı çok iyi çalışıp hazırlanılmış… Bütün bunların da kusursuz işlemesi için yazılı olması gerekiyor.
Bu müzikal- komedi nerede izleyiciyle buluşacak?
Bu heyecanlı projeye inanan Garajİstanbul ekibi, İstanbul’da bizi seyircilerle buluşturacak. 17 Ocak Cumartesi günü saat 23.00’te Garaj İstanbul’da olacağım ve ondan sonra ay da bir yine Garajİstanbul’ sahnesinde olacağız.
YAPTIĞIM BİR STAND UP DEĞİL
Bu alan daha çok erkeklerin sahnede var olduğu bir iş. Bir kadın olarak bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Uf bir kadın olarak bu durumu değerlendirmek istemiyorum (gülüyor). Çünkü erkek-kadın diye kutucuklara koymak istemiyorum… Erkek olmanın çok büyük avantajları var, kesinlikle katılıyorum ama bu zamana kadar hep erkeklerin penceresinden dinledik bizim hikâyelerimizi. Ben de şimdi bir kadının gözünden almak istiyorum sazı elime… Bu anlamda çok rahatım çünkü benim yaptığım bir stand up değil. Ben stand upçıyım diye çıkmıyorum, ben zaten şarkı söyleyen, çok güzel projelerde yer alma şansına sahip olmuş bir oyuncuyum. Ben bin bir karakterin sesi oluyorum. İstediğiniz her kutuya koyabilirsiniz Kaytan Dudağı… O gece benden ayrılırken aklınızda kalan tek şey çok eğlendiğiniz olacaktır.
Oyunculukla ilgili planlar ve projeler var mı? Ekranlarda görebilecek miyiz sizi yakın zamanda?
Evet, yakında bir TV projesinde yer alacağım. Hem oyunculuğumu hem de şarkıcılığı kullanmam gereken keyifli bir program. Onun dışında bütün enerjimi sahneye kanalize etmek istiyorum ve önümüzdeki sezona bir televizyon şovu için hazırlık yapıyoruz.
GERÇEKLERİ HERKESCİKLER BİLSİN!
Kısa bir süre önce anne oldunuz. Anne olmak neleri değiştirdi?
Annelik o kadar çok zenginlik kattı ki... En önemlisi zamanın ne kadar değerli olduğunu öğrendim. Kilom değişti, başka bir vücutta yaşamanın nasıl olduğunu gördüm. Anlatılmayacak ve yaşanacak bir süreç olduğunu anladım.
Kardeşi olsun istiyor musunuz?
İkinci kez anne olursam, kesinlikle bir televizyon projesiyle paylaşmak istiyorum; gerçekleri herkescikler bilsin! (Gülüyor) Allah’a bin şükür sağlıklı bir kızım var. Oyunculuğum, sahnem onun sayesinde daha da zengin. Sanatçı bir anne olduğum için çocukların dünyasına özel projeler üretiyorum. Özellikle Ayza’ya öğrettiğim İngilizce işaret dili çok ilgi çekiyor ve bunun üzerine projeler yapıyorum.