Ece Gürsel ve Berke Hürcan'ın tiyatro heyecanı

‘Hangisi Karısı?’ oyununda birlikte rol alan Berke Hürcan’la Ece Gürsel, mankenlerin oyunculuk yapmalarını eleştirenlere, “Gelip izlesinler, hatalarımız varsa dinleriz, izleyip fikir verenleri dikkate alırız” dediler.

Ece Gürsel ve Berke Hürcan'ın tiyatro heyecanı
Milliyet'ten Sercan Kısmet'in röportajı...

- ‘Hangisi Karısı?' Oyunundan bahseder misiniz?


Berke Hürcan: Türü Fars, Ray Cooney’in en iyi oyunlardan birisi... Bugüne kadar zannedersem 5 - 6 farklı şekilde tiyatrolarda oynandı. Biz de, bu yıl kendi ekibimizle oyunu sahnelemeye karar verdik. İngiliz taksicinin, iki karısı var. Bir şekilde ikisini de idare etmeye çalışıyor. Bir gün başına gelen aksilik sonucu hepsi ortaya çıkmaya başlıyor, olaylar karışıyor.

Ece Gürsel: Son derece hareketli, çok hızlı ve eğlenceli bir oyun. Her oyunu iple çekiyorum.

- Daha önce sahnelenmiş bir oyunu yeniden canlandırmak risk değil mi?

B.H: Shakespeare’in eserleri binlerce kez oynanmış. Burada önemli olan yorum farkı. Birine benzerse başarılı olduğunu söyleyemeyiz. Bizimkisi çok farklı ve kendine özgü olarak seyirciyle buluşuyor.

- Nasıl bir karakteri canlandırıyorsunuz?

B.H: Karılarımı çok seven biriyim. Üçkağıtçı ve çapkın birisi değil. Kalbim birini severken, bir şekilde diğeriyle de yolları kesişiyor. İki karımın ev mesafeleri birbirlerine çok yakın. Durumu kurtarmaya çalışan taksi şoförü... Karılarım olayları araştırmaya başlayınca, ortalık karışıyor. Üst kat komşum Can Törtop her şeyi daha da karıştırıyor.

E.G: Kocasına aşık ve sevecen birisi... Evin içinde gelişen olaylardan dolayı, çileden çıkan kadını
oynuyorum. Eğlenceli ve değişik bir kadın.

- Nasıl bir araya geldiniz?

B.H: Can Törtop’la Tiyatro Dünyası oyuncuları olarak her yıl yeni bir oyun sergiliyoruz. Çok kaynaşmış bir ekip olarak, yola çıkıyoruz. Ece’yle ortak bir arkadaşımız vasıtasıyla bir araya geldik.

E.G: Son derece yetenekli ve başarılı bir partner Berke... Eskiden tanıştığımız için Berke’yle yabancılık çekmedik. Beceremem diye düşünüyordum ama, ekibin desteğiyle oyuna dahil oldum.

- Tiyatrodaki ilk deneyiminiz... Nasıl bir duygu?

E.G: 17 yıl podyumda olan biri için tiyatro sahnesi çok başka... Şarkıcılık ve modellik kariyerim ayrı ama en büyük hazzı tiyatroda hissettim. Tiyatro bambaşkaymış. Enerjisi ve duygusu hiçbir şeyde yokmuş. Kendimi ifade edebildiğim yer, tiyatro sahnesi...

- Komedi oyunu zordur. Oyuna başlamadan önce neler hissettiniz?

B.H: Dördüncü oyunum, hepsi de şansa komedi oldu. Bu kadar iyi tiyatro oyununda, matematik hatası olmaması gerekiyor. Seyircinin olayın içine girmesi gerekiyor. Komedi, komik görünür ama dramdan bile zaman zaman zor olabiliyor. Bizim disiplinimiz çok yüksek.

E.G: Modellik kariyerimde, ilk defilemde en ustalarla podyuma çıktım. 15 yaşındayken defileyi açma ve kapatma görevi verilmişti.

- Oyunda çift eşlilik var. Siz bunu nasıl karşılıyorsunuz?

B.H: Biz özel hayatımızı karıştırmıyoruz. Çok eşliliği tasvip etmiyoruz ama günümüzde ne yazık ki yaşanıyor. Normal hayatta nasıl tek eşliysek, sahnede o kadar çok eşliyiz.

E.G: Normal hayatta aldatılmayı kabul edemem. O evde çocuğum da olsa, kendime yeni hayat kurarım.

Mankenlik askılık demek

- Bazı oyuncular, modellerin sektöre girmesini eleştiriyorlar. Eleştirilere katılıyor musunuz?


B.H: Bence de doğrusunu yapıyorlar. Seyrettiği şeybeğenip, beğenmeyebilirler. Eleştiri geliştiren bir şey. Ama gelip, oyunumuzu izlesinler. Gelip izledikten sonra, hatalarımız varsa dinleriz. 

E.G: Oyuna gelmeyip de, eleştiren insanları dikkate almam. Oyunu izleyip, fikir veren insanları dikkate alırım.

- Modellik kariyeriniz de var. İki sahne arasında ne gibi farklar var?

B.H: 2000’li yıllara gelmeden modelliği bıraktım. Tiyatroda bireysel ve ekip içindeki yeteneğinizi konuşturmak zorundasınız. Mankenlik,askılık demek. Podyumda, satış elemanı gibisiniz.Arada hiç benzerlik yok.

E.G: Arada uçurum var. Modellikte disiplin isteyen bir şey olduğu için tiyatroda o konuda zorluk çekmiyoruz. Tiyatro ve oyunculuk da ayrı eğitim gerektiriyor. Modellikte yürüme eğitimi alırsınız sadece ama oyunculukta eğitimde ise sınır yok. Modellik, tiyatroya göre basit kaçabilir.

Tiyarodaki alkış başka

- Tiyatroda çok az para var. Girerken neler düşündünüz?

B.H: Tiyatro aşk. Biz buna aşık olduk. Para için yapmıyoruz. Bizim ödülümüz alkış.

E.G: Modellik ve şarkı söylerken aldığın alkış başka ama, tiyatrodaki alkış daha farklı. Sahne sonrasında alkış, her şeyi örtüyor. Oyunumuz 11 Mart Cuma Kadıköy Duru Tiyatro, 17 Mart Kozzy AVM ve 18 Mart Cuma Profili AVM’de sahnelenecek.
Konular Röportaj