Erdoğan: "Siz 15'leri de lekelediniz"

Yeni Şafak'ın haberine göre Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin İstanbul İl Gençlik Kolları Kongresi'nde konuştu.

İşte Erdoğan açıklamaları...

"Genç kardeşlerimizi selamlıyorum, işçi emekçi kardeşlerimize, ülkemizin bayrağını dalgalandıran tüm gençlerimize selamlarımı yolluyorum. Afrin'de, Cudi'de, Gabar'da bizi teröristlerden koruyan mehmetçiğimizi, jandarmamızı, korucularımızı selamlıyorum. Vatanımızı böldürmeyeceğiz.

Fırat Kalkanı'nda ve Zeytin Dalı Harekat'ında şehit olan askerlerimizi Allah'tan rahmet diliyorum. Bu ülke asırlardır ölümü öldüren askerler sayesinde ayaktadır, Rabbim şehitlerimizin mekanlarını cennet eylesin. Kendilerine acı vatan Avrupa'yı yurt kılan bütün gurbetçi gençlerimize selam ve muhabbetlerimi iletiyorum, bugün bir kez daha açlıktan, yokluktan kaçıp Türkiye'ye sığınan gençleri selamlıyorum, evet artık yeter söz milletindir, karar da milletindir, hiç şüphe yok, elbette AK Parti İstanbul İl Gençlik Kongremizin tüm mensuplarını ve ülkemdeki tüm genç kardeşlerimi selamlıyorum. Bu kongrenin hayırlı geçmesini temenni ediyorum, 2002'den beri gençlik kollarında çalışmış, millete hizmet eden tüm genç kardeşlerime teşekkür ediyorum. Rabbime bana sizin gibi gençlerle yürümemi sağladığı için teşekkür ediyorum, bugüne kadar nasıl devam ettikse, bugünden sonra inşallah böyle devam edeceğiz.

Siyaset ilkelerle, ahlakla yapılır, böyle yapılmayan siyasetin ne ülkeye ne de millete faydası olur, eğilip bükülen popülist siyaset kimseye bir şey kazandırmaz, Bu açıdan siyasetimiz ibret verici hadiselerle doludur, 3 kuruşluk menfaati için 40 takla atan şahsiyet fukaraları vardır, darbecilere selam duran, tankları görünce sıvışıp kaçan korkaklar da vardır, türk siyasetinde ülkenin bekası için kurşun yağmuruna tutulanlar olduğu gibi, ülke düşmanlarına yancılık yapan şahsiyetlere de rastlanır.

90 yıllık siyasi geçmişimizde milletin emanetini canı pahasına koruyan kahramanlar olduğu gibi, tanklara selam duran korkaklar da vardır. Bu ülkenin siyasi geçmişi, erdemli siyaset yapanlarla ahlaksız siyasetçilerin mücadele sahnesi olmuştur.

Türkiye'de ahlaklı, erdemli siyasetin öncelikli muharızı politikayı ikbal kapısı olarak gören kıfeyetsizlerdir. Bugün Türkiye'nin ana muhalefet partisi sıfatını taşıyan CHP, maalesef bu kötü örneğin temsilcisi olmayı kimseye bırakmamıştır. 27 Mayıs'ta iktidara giden yolu darbecileri kışkırtmakta gören CHP, 1978'de iktidarı kirli pazarlıklarla 11 milletvekilini transfer ederek almıştır.

Kısa süreli iktidar uğruna, CHP'nin açtığı kirli vekil tezgahı o zaman vardı, şimdi yine var. Geleneği kirli olanın, geleceği de pürü pak olmaz. CHP, dün olduğu gibi bugün de siyaseti bir kabzımal pazarlığına dönüştürdü. Ben burdan sesleniyorum, Ey 15 milletvekili siz iradenizi nasıl oluyor da bu kadar ucuza satıyorsunuz. Ey 15 vekil sakın karıştırmayın ha! Siz iradesini satanlardansınız. Siz Çanakkale'deki 15'ler değilsiniz. Onları da lekelediniz. Size oy veren bu milletin iradesini hiçe saydınız. Sizin şahsiyetiniz olgunlaşmamış. Sözde partinin koltuklarına bile oturamadınız. Ekranları başında bizi izleyen tüm CHP'ye gönül vermiş vatandaşlarıma sesleniyorum. 24 Haziran'da bunları sandığa gömmeye var mısınız diyorum.

CHP, hiçbir ilke ve ahlakla bağdaşmayan pazarlıklarla Türk siyasetini lekelemeye devam ediyor. O gözü yaşlı vekilleri görünce çok üzüldüm. Eyvah dedim, Türk parlamentosu ne hale gelmiş. Siyasi tarihimize yeni bir utanç vesikası olarak kaydoldu. Bu hadise 40 yıla rağmen, CHP'den bir şeyin değişmediğini ortaya koymuştur. Bu tezgah ana muhalefet partisini itibarsız hale getiren bir hamle olmuştur."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kongre öncesi Küçükçekmece'de vatandaşlara hitap etti.

İşte Erdoğan'ın açıklamaları...

"Tam bir kırılma noktasındayız. Türkiye, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle artık bir dönüm noktasına gelmiştir. Türkiye'nin ileriye atılım noktası olacaktır.

Bu aralar malum Türkiye'de terörle mücadelemizi başarılı bir şekilde sürdürüyoruz. Şu anda Afrin'de etkisiz hale getirilen teröristlerin sayısı 4 bin 500'e doğru ilerliyor. Kuzey Irak'ta 300'e yakın terörist etkisiz hale getirildi. Mehmetçiğimiz aldığı ilanla yola kararlılıkla yürüyor.

Gençler, özellikle lise son sınıflardan üniversitedeki arkadaşlarınızdan hepsiyle özellikle kucaklaşacaksınız. Hepsine bildiklerinizi anlatacaksınız. Bu heyecan daim olsun, bu heyecan devam olsun. Bu heyecanla tüm Türkiye gençliğini ayağa kaldıracaksınız.

MHP ve BBP ile yaptığımız bu ittifakta kardeşlerim, hassas olacağız. Kardeş ittifakı içerisinden hep birlikte beraber çalışacağız."

Öte yandan Habertürk'ün haberine göre Cumhurbaşkanı Erdoğan, Özbekistan ve Güney Kore ziyaretleri öncesinde basın mensuplarının karşısına geçti. Erdoğan, bedelli askerlik sorusu üzerine, bedelli askerlik konusunun hükümetin gündeminde olmadığını belirtti.

Erdoğan, Abdullah Gül ile ilgili soruya ise "Hiçbir şey değerlendirme yapmayacağım" şeklinde yanıt verdi.

Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:

"Özbekistan Ali Meclisi'ne hitapta bulunacağım. Türkiye-Özbekistan İş Forumu'na katılacağız. 1 Mayıs'ta Buhara'yı ziyaret edeceğim. Buhara ziyaretimin anlamı büyük. Arzumuz, isteğimiz bir Buhari hadis külliyeti içerisinde en önemli eserlerden bir tanesidir. İmam Buhari adına orda bir enstitü kurmayı düşünüyoruz.

Bu ziyaretimizde uzun yıllardır kaybettiğimiz o ivmeyi yeniden kazanacağız. Onun için çok geniş bir işadamları heyetiyle bu ziyareti yapıyoruz.

Tarihi özel bağlarımızın bulunduğu Güney Kore'ye ziyaretimde 2 Mayıs'ta Başkan Moon ile görüşeceğim. Kore Cumhuriyeti bölgesinde çok önemli bir güç. Kuzey ve Güney'in bir araya geldiği bu dönemde bu ziyaretimizi gerçekleştirerek, çok anlamlı bazı öğrenmemiz gerekenleri öğreneceğiz diye düşünüyoruz.

Önde gelen Kore şirketlerinin önemli isimleriyle görüşmelerimiz olacak. Güney Kore ve Kuzey Kore liderlerinin 27 Nisan'da tarihi bir zirvede bir araya gelişmeleri, bizim de onlarla ilişkimizi zenginleştirecek diye düşünüyorum. Kalıcı barışın Kore yarımadasında tesis edilmesini diliyoruz.

'ABDULLAH GÜL' SORUSUNA YANIT

(Abdullah Gül) Ben müsadelerinizi alarak bu konuyla ilgili hiçbir değerlendirme yapmayacağım. Sayın Gül değerlendirmeleri kendileri de yaptılar. Seçim meydanı herkese açıktır. Seçim meydanı da bu noktada her siyasi parti adayını belirler.

Hamdolsun anketler cumhur ittifakının açık ara önde olduğunu gösteriyor. Rakamsal bir şey vermeyeceğim. Bunu zaten sizler de görüyoruz. Cumhur ittifakı açık ara çok güzel bir yerde.

BEDELLİ ASKERLİK KONUSU

Bedelli askerlik şu anda hükümetimizin gündeminde değil. Hele gele bir tarafta Afrin bir tarafta Fırat Kalkanı varken, bu şehitlerimize özellikle gazilerimize saygısızlık olur. Bu işlerin istismarını yapanlar da çok çok fazla. Hayırlısıyla şu önümüzde seçim bitmiş olsun, başkanlık sistemine geçiş dönemi hallolduktan sonra bunlar tekrar masaya yatırılır, atılması gereken adım varsa bu adımlar atılır. Ama şu anda böyle bir şey kesinlikle söz konusu değil.

ÜNİVERSİTELERİN BÖLÜNMESİ

İstanbul Üniversitesi niye ikiye bölünüyor. Bunun üzerrinde durmamız lazım. Öğrenci sayısı itibariyle nicelik, nitelik bunu yakalamamız lazım. İstanbul Üniversitesi'nde öğrenci sayısı 105 bine ulaşmış durumda. Burada kalite düşüyor. Biz İstanbul Üniversitesi markasını ortadan kaldırıyor muyuz? Hayır böyle bir şey yok. Önce İbn-i Sina konusu geldi, arkadaşlar müzakere ettik. Tamam İbn-i Sina'yı kaldıralım. Şimdi İstanbul Üniversitesi olacak, bir de İstanbul Cerrahpaşa Üniversitesi olacak.

Diyorlar ki 'Cerrahpaşa diye bir şey yoktu' İstanbul Cerrahpaşa Üniversitesi oluyor. Öbür tarafta da İstanbul Üniversitesi olacak. 50'şer bin öğrencisi olacak. Birçok fakülte her iki üniversitede olacak. Bir tarafta İktisat Fakültesi kalmıştı. Diğer tarafta da dengeyi koruyalım dedik. Ortalama 50 bin civarında bir rakamla dengeyi kuralım dedik. Dert yine ideolojik. Her şeyde ideolojik yaklaşımdan uzak dürüst olacağız. Öğrenci sayısı itibariyle kaliteyi artıracak adım atacağız. İstanbul Üniversitesi'ne Hasdal tarafında arazi tahsis ettik. Orada asli kampüsü olacak. Önce biz Çapa'yı da düşündük. Ama Çapa'nın zaten deprem riski nedeniyle birçok binasının yıkılması gerekiyor. Zaten Beyazıt'taki bina tartışılmaz. O zaman tüm özelliğiyle ortada.

Ankara'da Gazi Üniversitesi'yle ilgili bazı spekülasyonlar var. Ama sadece bunların ikisi değil ki. İkisiyle ilgili bir tezgah dönüyor. Kimisinde sayı 80 bin, 90 bine ulaşmış. Buralarda halkın bizden talepleri var. Bu salt hükümetin bir kararı değil. Daha önce de bu konuda attığımız adım var. Konya'da Selçuk Üniversitesi'ni ikiye böldük. Hiç böyle bir ses çıkmadı. Kayseri'den bir talep var. Oradan da olumsuz bir yaklaşım yok. Hep ideolojik yaklaşım."