Başbakan Erdoğan'dan 17 Aralık göndermesi

Başbakan Erdoğan, Belçika'ya Göçün 50'nci Yılı Sempozyumu'nda konuştu.

Erdoğan'dan 17 Aralık göndermesi

Erdoğan, "Bunlar istedikleri kadar yolsuzluk desinler. Siz şunu anlatmalısınız. Yasama organı yargıya müdahale etmez. Türkiye'de değişiklik yapılmasına yasama organı karar vermiştir. İnanıyorum ki yarınlar çok daha güçlü olacak. Türkiye yıpratma gayretlerine karşı dik durarak yoluna devam edecek. Biz paralel bir devlet yapılanmasına müsaade etmeyeceğiz. Kim ne derse desin. Bu konuda kararlıyız. Bir ananas devleti kurdurmayız. Paralel devlet yapılanmasına müsaade etmeyeceğiz. Türkiye'de Türkiye Cumhuriyeti vardır" dedi.

Tanıtım videoları ve açılış konuşmalarının ardından yoğun alkışlar ile kürsüye çıkan Erdoğan şöyle konuştu:

"1960'lı yıllarda dünyanın bu kadar küreselleşmediği bir dönemde Türkiye'den gelip hayat kurmak büyük bir sabır gerektiriyordu. 1960'lı yıllarda buraya geleneklerin önemli kısmı il ilçe değil köylerinden ilk kez dışarı çıkıyor trene uçağa biniyor her şeyiyle farklı bir toplumun içine giriyordu. Türkiye kökenli her bir kardeşimizin elde ettiği başarı Belçika kadar Türkiye'nin de göğsünü kabartıyor, gururlandırıyor. 50 yıl önce Belçika'ya ilk gelenlere, ölenlere de Allah'tan rahmet diliyorum, Belçika'nın kalkınmasına refahına katkılarından dolayı tebrik ediyorum. Hiç kuşkusuz Belçikalı kardeşlerimiz Türkiye ile ilişkilere de önemli katkılar sundular. Buradaki kardeşlerimizin katkıları sayesinde de Belçika, Türkiye'nin AB üyeliğine destek verdi. Terörle mücadele anlamında da iki ülke arasında önemli ilerlemeler sağlandı. Türkiye ve Belçika'nın terörle mücadele konusunda ortak hareketlerini gönülden destekliyorum. Biz kültürlerarası kaynaşmış bir toplumun her türlü bozgunculuğa karşı daha etkin mücadele vereceğine yürekten inanıyoruz. 50 yıl Türkiye açısından zaman zaman sarsıntılı zaman zaman istikrarlı süreçlere şahit oldu. 1960'lı yıllar Türkiye'de demokrasiye ağır bir müdahalenin yapıldığı ekonominin de adeta çöktüğü yıllardı. Belçika ve Avrupa diğer ülkelerine göçmen işçi olarak gören vatandaşarımızı burada demokrasinin seviyesini görüyor kendi ülkelerinde de bunu görmek istiyorlardı. Ancak 1999'lı yılları 2000'li yılların başını maalesef kayıp yıllar olarak yaşadık. 2002 Kasım ayında görevi biz devraldık. Hükümetimiz Türkiye'nin yaşadığı kronik sorunların üzerine büyük bir cesaretle gitti. Biz olaya farklı yaklaştık. Sadece demokrasi ya ada sadece ekonomi demedik. Demokrasi ve ekonomi at başı beraber gitmeli dedik."

HÜRRİYET İNTERNET SİTESİ