Fatih Altaylı yazdı: "Gazetecilik - hanutçuluk farkı!"

Fatih Altaylı: "Faruk Bildirici'nin bazen haksızlık yaptığını düşünüyorum! Her şey ahlak dışı bir ilişkinin sonucu değil!"

Fatih Altaylı yazdı: "Gazetecilik - hanutçuluk farkı!"
Habertürk'ten Fatih Altaylı'nın yazısı...

Başkasının işine karışmak işim değil ama Hürriyet ombudsmanı Faruk Bildirici’nin bazen haksızlık yaptığını düşünüyorum.

Gazeteci olarak, ilgi alanlarımız veya uzmanlık alanlarımızla ilgili olarak zaman zaman çeşitli etkinliklere davet ediliyoruz.

Buralara gidip dünyadaki gelişmeleri aktarmak bizim görevimiz.

Bu etkinliklerin pek çoğu ancak davetle olabiliyor.

Yani kendi arzumuzla, kendi imkânlarımızla gidebileceğimiz, girebileceğimiz yerler değil.

Üstelik buralara sadece Türkiye’den değil, dünyanın her yerinden, medya etiği konusunda gerçekten çok hassas ülkelerden de gazeteciler geliyor.

Bu tip gazetecilik olaylarının, bedava konakladığı otelin, bedava yemek yediği restoranın tanıtımını sayfalarca yapmakla aynı şey olduğunu söylemek haksızlık. Faruk bazı açılardan haklı.

Yemek yiyip para ödemeyen, kendini zorla oraya buraya davet ettiren, birtakım kişi veya kurumlarla pis ilişkiler kuranlar mutlaka var.

Ama her şey “ahlak dışı bir ilişkinin sonucu” değil.

Mesela dün gazetelerde yeni iPhone’lar hakkında sayfa sayfa haber vardı.

Çünkü okurun önemli bir bölümünü ilgilendiren bir meseleydi.

Ya da bir otomobil fuarına davetli olarak gidip haber yapmak, okurun okumaktan hoşnut olacağı bir şey değil mi?

Gazetecinin görevi açık, objektif ve gerekiyorsa eleştirel bir gözle bakmak ve kayırıcı olmamak. İyiye iyi, kötüye kötü diyebilmek.

Bunları okura aktarmak, gazetecinin işi değil mi?

Burada önemli olan, okura fayda sağlamak ama kendine bir avantaj sağlamamak.

Kimi kişi veya şirketlerin gazetedeki temsilcisi olmak ile gazetecilik arasındaki farkı düzgün bir şekilde ayırt etmek gerek.

FATİH ALTAYLI / HABERTÜRK