Fatih Altaylı yazdı: "Sarı basın kartım neden yok?"
Fatih Altaylı: "35 yıllık gazeteciyim ama sarı basın kartı sahibi değilim. Almak için de asla başvuruda bulunmadım!"
Habertürk'ten Fatih Altaylı'nın yazısı...
Dün bir gazeteci arkadaşımız, “Cumhurbaşkanı, sarı basın
kartı sahibi olmayanları gazeteciden saymıyor ama iftara davetli
Fatih Altaylı’nın da sarı basın kartı yok” diye
yazmış.
Elhak doğru.
35 yıllık gazeteciyim ama sarı basın kartı sahibi değilim.
Mesleğe başlarken sarı basın kartımı almış olsaydım 10 yıl önce
“sürekli basın kartı” sahibi olmuş
olurdum.
Ama almadım. Almak için asla başvuruda bulunmadım.
Bunun birkaç nedeni var
Benim mesleğe başladığım dönemlerde sarı basın kartı sahibi
gazetecilere sağlanan birtakım ayrıcalıklar vardı.
Otobüse, vapura, trene bedava binerdi sarı basın kartı
sahipleri.
THY uçakları yüzde 50 indirimliydi.
O zamanlar evlere telefon bağlatmak için yıllarca sıra beklemek
gerekirken, sarı basın kartı sahiplerinin evine telefon hemen
bağlanırdı ve yüzde 50 indirimli olurdu.
Ben bu nedenlerle sarı basın kartı almayı reddettim.
“Biz gazeteciler, başta siyasetçiler olmak üzere bazı
zümrelerin kendilerini ayrıcalıklı konum sağlamalarına karşı
mücadele etmek durumundayken, kendimiz birtakım ayrıcalıklar elde
etmemeliyiz” dedim ve sarı basın kartı almadım.
İkinci gerekçem ise farklıydı.
Sarı basın kartı, Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel
Müdürlüğü tarafından veriliyordu ve bunu bir komisyon karara
bağlıyordu.
Ben ise “Benim gazeteci olup olmadığıma siyasete bağlı bir
kurum karar veremez. Ancak meslek örgütü ve çalıştığım gazete karar
verebilir” diyerek böyle bir komisyonun benim gazeteci
olup olmadığıma karar vermesini doğru bulmadım.
Çünkü görüyordum ki, gazetecilikle alakası oymayan pek çok kişi,
gazete patronlarıyla dostlukları ya da menfaat ilişkileri sayesinde
sarı basın kartı sahibi oluyordu.
Bu kişilerle aynı sınıfa girip aynı komisyondan onay almak bana
göre değildi.
Bu nedenlerle sarı basın kartım yok.
Ama gazeteciyim.
FATİH ALTAYLI / HABERTÜRK