Fatih Terim konuştu, Arda anında yanıt verdi!

Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, 4-1 kazanılan Kosova maçı sonrasında basın toplantısı düzenledi.

Fatih Terim konuştu, Arda anında yanıt verdi!
Habertürk'te yer alan habere göre Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, 4-1 kazanılan Kosova maçı sonrasında basın toplantısı düzenledi. Cumartesi günü yaptığı toplantıda "Maçtan sonra her şeyi açıklayacağım" diyen Fatih Terim, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

İşte Fatih Terim'in açıklamaları:

"Çok kolay bir galibiyet değil. Özellikle kendi sahasında çok agresif oynayan bir takım. Kosova, meslektaşım Albert ile birlikte iyi yerlere gidecek gibi görünüyor. Oyunun kontrolünü genel olarak biz elimizde tuttuk. Kosova kardeş ülkelerimizden biri. Biz galibiyetimi çok abartmıyoruz, siz mağlubiyetinizi çok abartmıyorsunuz. Kardeşlerin arasında olacak şey de budur.

Açıkçası son günlerde ülkede Mehmetçikler toprağa düşerken gençleri eğitmek için savaşan genç öğretmenlerimiz hain saldırılarda can verirken, dışarıdaki düşmanların hepsi ülkemizin karşısında dururken böyle bir şımarıklıkla gündeme gelmiş olmaktan büyük bir hicap duyuyorum. Ama dünyanın kendi etrafında dönmediğini, yaşananlardan kısa bir süre sonra kimsenin bu konuyu umursamayacağını bildiğim için çok da üzülüyorum.

2016'da bir şeyler yaşandı. Bu sadece prim değildi. Biz toplanıp Burak'a prim vermeyelim mi dedik? Enteresan olan orada yaşanan şeylerin bizim için somut sizin için soyut olmasıydı. Oradakiler sadece prim ile ilgili konu değildi. Orada antrenmanlara geç çıkıldı, fotoğraflara girilmedi. Döndükten sonra da hiç kimsenin bilmediği hiç kimsenin duymadığı şekilde bir kadro açıkladım, bazı arkadaşlarımız yoktu. Çünkü oyuncular muhakkak önemlidir, büyük oyunculardır ama bir yerde de ilkeler disiplin önemlidir.

Buradaki en büyük sıkıntı şudur: Bir başarı elde etmek istiyorsanız milli takımı kulüp takımı haline getirmek gereklidir. Ben de bu takımı bir kulüp takımı haline getirdim. Ancak Fransa'da her kulüp takımının başına gelecek şeyler bizim de başımıza geldi. Kulüplerde bunu çabuk halledersiniz. Ama milli takımlarda öyle değildir. Oyuncular sizin değil kulüplerindir. Buna rağmen benim 30. yılım. Benim idare ettiğim oyuncuların içinde hiçbir problem olmamış. Ama dışarıdan idare ediliyorsa yapılacak bir şey yok. Herkesin alınmayış nedeni ayrı demiştim.

Herkes hata yapar. Herkes bir şans daha almalıdır düşüncesiyle arkadaşlarımız yeniden kadroda oldu. O tarihten bu tarihe her hangi bir şey var mı? Sizlerle karşılaşılmadı mı? Karşılaşıldı. Tepki var mı yok. Bu zaman zarfında oyuncularımız tarafından Fransa'da bilgi sızdırıldığı adı altında haberler oldu. Hande'yi yalnız mı zannettiler. Biriniz çıkıp diyin Hande birgün olsun hanginize haber sızdırdı? Olay Bilal Meşe olayı değildir. Olay gazetecilerin uçağa alınması da değildir. Ben aldım uçağa. Gazetecileri ben aldım. Sizin müdürleriniz de geldi. UEFA şampiyonasına giderken tüm Genel Yayın Yönetmenleri ile gittik. Ben oyuncunun kendisine de söyledim.

Prim ile ilgili sebepmiş gibi bahsedildi ama esası prim değildi. Orada çeşitli sıkıntılar oldu. Prim bir araç. Kimsenin etrafından dönmüyor dünya. Burada herkes ciddiyetle disipline uymak zorundadır. Bakılması gereken en önemli yer; ilk maç Kosova mı? O günden bu yana her şey mutlu değil miydi? Bazen ben içime sinmese de çocuklarıma bile bir şans daha veriyorum.

Türk milli takımının kağıt üzerinde iddiası var mı var. Bir tane milli maç öncesi ve sonrası son 1 senesi huzurlu bir kamp bize yaşatmadılar. Biz ne yaptıkta bunu hak ettik. Bu tip kavgaların ağız şapırdattığını bilen biriyim. Her milli maç öncesi birileri çıkıyor muhakkak bir şeyler var. Mesela bir grup var farklı görevlerde. Aynı hedefe farklı yerlerden vurmaya çalışıyorlar. İşin garibi de anlaşılmayacağını sanıyorlar. Şu anda bakılında iddialıyız, oyuncularıma yapılanlar ortada. Bana söyleneni söylüyorum. "Sizi buraya aldıranı.. Hadi neyse..." Ben buradayım. Ne zaman kim ne istiyorsa benim yerim adresim belli. Ben 1. sırada oturuyorum olay 12'de oluyor. Ben ilk olarak hostesle basın mensubu tartışıyor sandım. Biraz zaman geçti geçerken baya gülen bir oyuncu gördüm. Ne zaman inip arabama bindim yanıma aldıklarım bana anlattı. Geldik sahur yaparken bana anlattılar. Üzerine yatın dedim sabah hallederiz. Sabah kendisini çağırdığımda başkan ve Ali Dürüst beni aradı bir an evvel deklerasyon yapacağız dediler. Ben de bana müsade edin dedim. Kendisine de bunu söyledim, bir şans vermek istediğimi söyledim. Ekibim metin yazdı, kendisi de kabul etti ama olaylar böyle oldu. Eğer bir şeyi varsa yüzüme söylesin. Kimin varsa sıkıntısı yüzüme söylesin.

Bu arkadaşlar oynamadı aldık, kilolarıyla aldık. Benim onlara karşı yanlış bir şey düşünme ihitmalim olabilir mi? Tabii ki kırılacağım. Almadım bir dert. Aldım yine ben eleştirildim. Milli takım herkese açık. Ben olduğum sürece buraya kimse giremez gibi çok iddiaları cümleleri sevmiyorum. Bu Volkan için de geçerli herkes için de geçerli. Prim listesinin çıkması bir ayıptır. Sanki daha önce çıkmamış gibi benim kontratımın TFF tarafından dikkatle saklanması gereken bir evrak olması gerekirken 24 saat önce yapılanları gördünüz. Bu da bir ayıptır. Şunu net olarak bilmelisiniz ki; biz kimsenin fazla prim az prim almasını, hepsinin çok kazanmasını isteriz. Burada bir kasıt unsuru yoktur. O sadece Burak'ın hakkını ararken sesi çok yükseldi, ben de sesini çok yükseltmemesini istedim."


Muhabir: "İzlanda maçı öncesi 150 bin euro olan primi Demirören 500'e, oyuncuların isteğiyle de 600 bin euro'ya çıktığı doğru mu?"
Fatih Terim: "Evet"

"Basın toplantısını yapmasını biz istedik. Güzel olacağını düşündük ama o bunu tercih etti. Olabilir. Keşke olmasaydı. Böyle olacağını bilseydik o basın toplantısını milli takım eşofmanı ile yaptırmazdık. Biz o olayı burada çözebilirmiydik evet. Ben gönlümü açıyorum diyorum ki kırgınım. İnsan çok güvendiği, sevdiği evladım dediğinden bazı şeyleri görünce kırılıyor, üzülüyor. İnsan değer verdiği kişiye kırılır. 4 defa kırgınım dedim demek ki kırılmışım. Yıldırım Demirören ile benim görüşlerim ayrı olabilir. Geldiğim günden beri belki beklenenin dışında yakın ve tutkun duruyoruz. Benim duruşum belli. Yıldırım Demirören ile ilk günden bu yana aramızda bir şey olmadı. Birbirimize sırtımızı dönmedik, birbirimize saygımız sevgimiz vardır. Gençlere güveniyorum, ben sorunları çözerim, ben buradayım.

Caner Erkin'e gelince; söylediği doğru bir şey değil ama arkadaşını koruma refleksi olarak kabul edebiliriz. İçinde küfür yok, onu normal karşılamak lazım. Burak da bana geldi hocam benim ne yapmam lazım dedi. Bunlar aşamayacağız sorunlar değildi. Biz neler yaşadık, kimsenin bilmediği bizimle mezara gidecek şeyler var. Biz hepsini çözdük."


ARDA TURAN'DAN JET YANIT!


Milli takımı bırakan Arda Turan, Fatih Terim'in Kosova maçının ardından düzenlediği basın toplantısının üzerine NTV Spor canlı yayına bağlandı ve flaş açıklamalar yaptı.

Arda Turan'ın açıklamaları şöyle:

"Ben bıraktım. Bunu söyleyeyim. Neden hala arkamdan konuşuluyor? Hayatım boyunca Bilal Meşe'yi uçağın orada ilk defa gördüm. Hoca bunu 3 ay içinde tutup konuştu. Her şeyi hocamın yüzüne söyledim ama hoca, benim yüzüme söylemek yerine basın toplantısında söyledi."

"Neden eşofmanla açıklama yaptım. Bazı arkadaşlarım benimle beraber bırakacağımı söyledi. Bazıları 'Biz de geleceğiz' dedi."

"Hocanın yanına çıkıp da helallik almak istedim. Hoca bana söylemek yerine, basın toplantısında söyledi. 'Sen bu metinleri oku, halledebiliriz' dedi. Ben de 'Ben artık takıma zarar veriyorum, bırakayım' dedim."

"Ben bir olay varsa hepsini söylüyorum. Ben bıraktım ve herkese teşekkür ediyorum. Bıraktım arkadaşlar. Benim orada olmam bana zarar veriyor. Bana aylar boyunca primci dediler. Biri de değil demedi."
Konular Spor Haberleri