Gaye Turgut: 'Yapımcılar önümüzü açtı'

Gaye Turgut, ‘Beni Affet’ dizisinde Bahar karakteriyle hafta içi her gün izleyiciyle buluşuyor. Oyunculuktaki başarı merdivenlerini adım adım çıkan genç yetenek, izleyenlerin yüreğine dokunan Bahar’la benzer noktalarını anlattı.

Gaye Turgut: 'Yapımcılar önümüzü açtı'
Gaye Turgut'un Akşam'da yayınlanan röportajı..

‘Beni Affet’ dizisinin bu kadar sevilmesini neye bağlıyorsunuz?

Bizim dizimizde herkes kendinden bir şeyler bulabiliyor çünkü samimi bir anlatımla çok geniş bir kitleye hitap ediyoruz. Bazen bu da mı başına gelir insanın desek de belki de kapıların ardında biri evet ya aynısını yaşadım diyor ya da bizleri ailelerinin bir parçası olarak görüp üzülüyorlar. O kadar sıcak bir işin içindeyim ki beni oyuncu Gaye Turgut olarak değil de evlerinin kızı Bahar olarak görüyorlar.

Oyunculuktaki hedefleriniz nelerdir?
Ben oyunculuk kariyerime hızlı başladım. ‘Beni Affet’ benim için mükemmel bir deneyim oldu. Tabii ki gönlümde yatan sinema… Özellikle korku, aksiyon ve dönem filmlerinde oynamak isterim.

Birçok dizi reyting kurbanı oluyor dizilerin  bitmesini neye bağlıyorsunuz?
İzleyiciyle samimiyet kurmak çok zor hâle geldi. Öyle bir tüketim toplumu haline geldik ki sahip olduğumuz değerleri ve gösterilen emeği göremez olduk. Şimdilerde yavaş yavaş geriye dönüşler olmaya başladı. Unuttuğumuz ne varsa hatırlamaya başladık.

Dizilerde hep aynı kişilerin yer almasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu kanı artık değişiyor ama bazı üstadlar var ki yerine birilerinin yetişmesi çok zor. Eskiden gençlere bu kadar şans da verilmiyordu şimdilerde yapımcılar bu konuda atağa geçti diyebiliriz. Bir anlamda gençlerin önünü açtılar.

EZİCİ HIRSLARA KURBAN OLMAM

Bahar’la benzer yönleriniz var mı?

Bahar kadar ince düşünceli biriyimdir. Onun hayatı gibi, benim hayatım da ayrıntılarda saklı. Bir kozalağa, bir yaprağa anlam yükleyebilirim. Sevdiğim erkek ya da ailem söz konusu olduğunda gözüm kimseyi görmez. Aslına bakarsanız benzemeseydim de 4 sene sonunda yine benzerdim herhalde zira onunla yatıp onunla kalkıyorum. Kaderimiz benzemesin aman.

Hayattaki en önemli prensipleriniz nelerdir?
Aile kavramına ve mahremiyetine özen gösteririm. İnançlarıma bağlıyımdır ve şükretmeden bir günü bitirmem. Hayallerimi gerçekleştirmek yolunda sabırlı ve kararlıyımdır ama ezici hırslara kurban olmam. Prensipleri olmayan kişi ve kurumları çökmeye mahkûm binalar gibi görürüm.

Şöhretli olmak sizi değiştirdi mi?
Menajerim Tümay Özokur, her zaman şunu söyler: ‘İğnenin ucundaki balon olmayın.’ Çok haklı. Şöhret dediğin, birçok kişinin peşinden koştuğu, anlamını bana göre yitirmiş içi boş bir kavram. Şöhretli olma durumu doğru yönetilemezse götürdükleri, getirdiklerinin yanında hayatınızı mahvedebilir. Beni değiştirmedi sadece olumlu izdüşümleri sayesinde işime ve hayata bakış açımı, motivasyonumu etkiledi. Ben oldum dediğimiz gün, ben bittim dediğiniz günle eşdeğer bence.

ESKİ TÜRK FİLMLERİNİN UNUTULMAZ YILDIZI OLMAK İSTERİM

Şu rolü oynamak isterdim dediğiniz oldu mu?

Eski Türk filmlerinin romantik ve unutulmaz yıldızlarından biri olmak isterdim. Ayrıca bu söylediğime tam zıt olacak ama fantastik ve aksiyon içeren filmlerde de rol alabilmek eğlenceli olurdu. Galiba ben her rolü oynamak istiyorum bu konuda biraz arsızım sanırım.

Oyuncu sizce her rolü oynamalı mı? Sizin oynamam dediğiniz roller var mı?
Ben yolun çok başındayım. Kariyerime kısıtlamalar koymanın doğru olduğunu düşünmüyorum. Oyunculukta kısıtlama ve sınır olduğunu da düşünmüyorum. Kendimi doğru ifade edebileceğime inandığım, oynamaktan keyif alabileceğim her rolün hakkını vermek isterim. Proje bana, ben projeye hizmet edebilmeliyim.

Günlük dizilerde oynamak zor mu, siz zorlanıyor musunuz?
Haftalık dizi çekimine oranlarsanız günlük dizilerdeki tempo daha ağır… Yoğun yaşanıyor, tempo olarak da duygu olarak da… Dinlenmeye fırsat bulmak konusunda zorlanıyoruz, hep bir maraton halindesiniz. Bu tempo yorucu ama sizi aynı zamanda zinde tutuyor. Yazana da, çekene de, oynayana da zor ama oyunculuk adına iyi bir antrenman. Hayatı koşarak yaşamaya başladım.

‘EŞİM HEM ARKADAŞIM HEM DE MESLEKTAŞIM’

Eşiniz Deniz Evin’le aynı dizide oynuyorsunuz.  Zor olmuyor mu?

Eşimle aynı dizide ağabey kardeş oynamak başlangıçta bizi zorladı, komik bir duygu karmaşası yaşadık. Ama ikimiz de bu her konuda profesyonel davrandık. Başlarda sahnelerimiz çok ortaktı, son dönemde hikâyelerimiz birbirinden bağımsız hale geldi. Şanslı olduğumuzu da düşünüyorum her zaman böyle denk gelmeyecek.

Peki oyunculuğunuza karışıyor mu, eleştiride bulunur mu?
Eşim Hacettepe Devlet Konservatuvarından mezun, benim için profesyonel ve samimi bir gözdür. Diziyi genellikle beraber izleriz, ikimiz de takdir ve eleştiri konusunda gereken bonkörlüğü gösteririz. Hayatı olması gerektiği gibi paylaşıyoruz, hem eş, hem meslektaş, hem arkadaş olabilmeyi şimdiye kadar başardık.
Konular Röportaj