Genç kızlar Edis'e bayılıyor!...

Akşam'dan Aysun Yıldız'ın röportajı..

Müzikle olan yolcuğunuz nasıl başladı, kim keşfetti sizi?
Dört yaşında piyano kursuna yazdırdılar. Çalmaktan ziyade doğaçlama şarkı söylemeye çalışmam dikkati çekmiş. Sonrası piyanom yarıda kaldı ama şarkıcılık yolculuğum hiç bitmedi. Okul hayatım sürekli müzik gruplarında, yarışmalarda, gösterilerde geçti. Menajerimle oyunculuk yaptığım bir dönemde tanıştım. Daha sonra bir gün, büyük bir grup karaokeye gittik. Canlı orkestrayla yapılan bir karaoke gecesiydi. Sahneye çıktım. Çok güzel bir reaksiyon aldım. Sahneden indiğimde menajerim bana iş teklif etti. Serüvenim de böylece başlamış oldu.

MUTSUZLUĞUM AZALDI

Keşfedildikten sonra neler değişti hayatınızda, öncesinde nasıl bir hayat yaşıyordunuz?
Keşfedildikten sonra çok fazla şey değişmedi, iç dünyam biraz daha temizlendi sadece; kaygılarım, mutsuzluklarım azaldı. Onun dışında hala sevdiklerim, ailem ve arkadaşlarımla beraber aynı hayatımı yaşıyorum. Daha farklısını da beklemiyorum.

İlgi görmek nasıl hissettiriyor?
İlgi görmek tabiki güzel bir his. Bunu söylemeyi ve bununla övünmeyi şımarıkça bulmadığım için rahat şekilde paylaşabiliyorum da. Bir yandan da dışarıdaki insanların ilgisini benim çalışmalarımın aynası olarak görüyorum, işimin başarılı olduğuna, olacağına inanıyorum bu şekilde. İlgiye nail olmak, buna layık olmayı da gerektiriyor bir yerde, şimdi şimdi sorumluluklarımın farkına varmaya başladım. Kendime, davranışlarıma, disiplinime daha çok dikkat ediyorum.

Piyasayla ilgili korkularınız var mı?
Bana anlatılanlar korkmam gerektiği yönündeydi, şu ana kadar yaşadıklarım ise tam tersini gösterdi. Piyasadaki çok değerli insanlardan destek gördüm her şeyden önce. Beni tanımadan sahiplendiler, paylaştılar, sevdiler. Doğru enerjilerin birbirini seçtiğine inanırım her zaman. Ki her insan işini hakkıyla yaparsa ve başarıyı hak ederse eğer, ne piyasa şartlarından ne de bir başkasından zarar görür diye düşünüyorum. 

Bundan sonrası için “Ya tutmazsa” endişesi duyuyor musunuz?
Bu piyasaya yeni girmiş biri olarak küçük endişelerim var ama uzun vadede böyle bir korkum yok. 2. şarkım daha az sevildiğinde benim kariyerim için bir kayıp olmaz bu. Konserim için iyi bir repertuvar parçası daha edinmiş olurum. Zamanla yaptığım müzik daha çok oturacak, şarkılarımın bir tarzı olduğunu düşünüyorum. O tarz kendine bir yer bulacaktır, o ruhu paylaşacağım insanlar olacaktır. Belki yüzlerce hitim olmaz ama sahnede yaşatacağım bir hikayem olur. En önemlisi istediğim işi yapıyorum, o mutluluk, o kimya bana doğru şarkılar yazdıracak, seçtirecektir diye düşünüyorum, böylesine inanmak beni motive ediyor.

HEP ŞARKICI OLMAK İSTEDİM

Siz kimleri, ne tarz müzikleri dinlersiniz?
Pop, R&B, Elektronik, House, Rock, İndie, Heavy Metal, Alternatif, Etnik, Klasik, Caz, Blues, Sanat Müziği, Halk Müziği vs. Her tarz müzikte favorilerim var; o favoriler hepimizin bildiği büyük isimler, herkesin sevdiği genç yetenekler, nispeten daha az popüler ama şarkı söyleyişinde, yazışında bir büyü olan ve duyguları samimi olan insanları kapsıyor. İyi bir arşivci ve takipçiyimdir.

Biraz çocukluğunuzu anlatırsanız, nasıl bir ailede büyüdünüz?
Çok huzurlu ve sevgi dolu bir ailede büyüdüm. İzmir’de büyümek büyük şans, o yaşlar için muhteşem biryerdi. Annem, babam, çalışkan insanlardır; hayatlarını emek vermek üzerine kurmuş bireylerdir; bana her zaman örnek oldular. Kimi taşralı, kimi şehirli, bünyesinde bir çok rengi barındıran, her görüşten insanların olduğu kocaman bir geniş ailem var; ve ben her üyesiyle de bağım kuvvetlidir. Bu çeşitlilik ve sevgi beni her zaman besledi.

Küçükken  “Şarkıcı olacağım” der miydiniz?
Evet. Kendimi bildim bileli. Benim çocukluğuma tanık olup da, beni sahnede, herhangi bir yerde, şarkı söylerken, dans ederken izlememiş bir yakınım yoktur. Çevremin beklediği bir şeydi böyle bir kariyer seçmiş olmam.

İleride kendinizi nerede görüyorsunuz?
Dünya Müziğinde hatırı sayılır bir yere sahip olmuş, yıllarca dinlenebilecek şarkılara imza atmış biri olarak. İlgilendiğim tüm sanat dallarında sonraki nesillere kayda değer işler bırakmış, onlara ucundan kıyısından ışık tutabilmiş bir sanatçı olursam, rahatça ölebilirim.