Gülnihal Demir'in şaşırtan şöhret hikâyesi!

O ekranların tombul Egelisi Gülnihal Demir. Emekli banka memuru. Figüran olarak yaktığı ağıtla herkesi ağlattı, aradan geçen 10 yıldan bu yana hep güldüren rollerle seyirciyi selamlıyor.

Gülnihal Demir'in şaşırtan şöhret hikâyesi!
Yeni Asır'dan Adem Ülker'in röportajı...

-Ne zaman ve nasıl başladı oyunculuk?
Benim hayalimde oyunculuk değil ses sanatçılığı vardı. Sesim çok güzeldi, kulağım da iyiydi. Lise bitince konservetuarı kazandım ama babam göndermedi. Aradan yıllar geçti. Yüksek Aksu Muğla'da başrolünü Emrah'ın oynadığı Büyük Yalan dizisini çekiyordu. Figüran olarak 30 kadın lazımmış, biri de ağıt yakıp ağlatacakmış. Figüran olarak ağıt yaktım. O anda, yeni kaybettiğim annemi düşündüm, benle beraber herkes ağladı, hem de yaşartıcı kullanmadan. Oyunculuğa böyle adım atmış oldum. Şansımın döndüğü dizi oldu aslında. Sonra Dondurmam Gaymak için aradı beni Yüksel Aksu. Gerisini bütün Türkiye biliyor artık.

-İnsanları ağlatarak başlamışsınız ama, 10 yıldır onlarca dizi ve sinema filminde güldürüyorsunuz?
Genellikle güldüren rolleri veriyorlar ama, her türlü rolü oynayabilirim.

-Bir röportajınızda "Oğlum Yiğit de oyuncu. Onunla aynı film ya da dizide oynayamazsam gözüm açık gidecek" demiştiniz, bu arzunuz gerçekleşti.
Evet. Nihayet gerçek oldu. Hem Çocuklar Duyması'nda, hem de bazı sinema filmlerinde beraber oynadık. Hatta, Aydın'da çekilen Süper İncir filminde ana - oğul ve torun üçümüz rol aldık. En büyük hayalim buydu ve çok mutluyum.

BAKIYOR AMA İNANMIYOR!

-Hayatınızda hiç değişiklik olmadı mı ünlü olduktan sonra?

Hayır, olmadı. Halimden memnunum. Kendisiyle barışık, etrafına pozitif enerji veren biriyim. Oyunculuktan nafakamı kazanıyorum. Rol teklifi geldiğinde geri çevirmem. Uzun ya da kısa olmasına bakmam, tek sahne bile olsa oynarım. Hayatımdaki tek değişiklik, yakın zamana kadar pek fazla Ege'nin dışına çıkmamışken, şimdi yılda 100 - 150 sefer yapıyorum uçakla İstanbul'a. Ylın yarısı uçakta geçiyor. Hosteslerle, pilotlarla ahbap arkadaş olduk. Bunun dışında normal hayatım devam ediyor.

-Bir de, iyi fal baktığınız söyleniyor, çıkıyor mu peki?
Falına baktığım herkes çıktığını söylüyor ama ben inamıyorum.

-4 sezon oynadığınız Çocuklar Duymasın bitti, halen devam ettiğiniz Zengin Kız Fakir Oğlan yaz tatiline girdi. Yazın nasıl geçiyor hayat?
Dizi dışında en son Mandıra Filozofu'nda oynamıştım. Bir de, geçtiğimiz günlerde Aydın Didim'de çekimleri tamamlanan "3, 2, 1 Kestik" isimli sinema filminde rol aldım. Film sonbaharda vizyona girecek. Bunların dışında normal hayatıma devam ediyorum. Bazen Karabağlar yaylasına, bağa bahçeye gidiyorum. Bizim yayla yüksekte değil alçakta ama, yüksek yaylalardan daha serindir.

-Rol aldığınız filmlerde hep Ege, daha doğru aslında Muğla şivesi kullanıyorsunuz. Günlük hayatınızda da aynı şiveyle mi konuşusunuz?
Evet. Günlük hayatta konuştuğum gibi konuşuyorum filmelerde de. Zazen hep Egeli rollleri oynadım bugüne kadar. Rol de şive de orijinal yani.

-Senaryoda yazanların dışına çıkıp doğaçlama da yapıyormuşsunuz bazen?
Doğrudur. Çoğu zaman doğaçlama konuşurum, tabi konuyu dağıtmadan.

-Çok hızlı konuşuyorsunuz rollerinizde...
Eskiden yani bankada memurken konuşkan biri değildim. Sonradan çenem açıldı galiba...

-Ev hanımlarına sanat konusunda tavsiyeniz var mı?
Elbette var. Cesaretli olsunlar. Büyük Yalan'daki ağıt sahnesine 30 kadın gittik. Diğer arkadaşlarımdan bazıları Muğla'da çekilen dizi ve filmlerde figüran olarak rol alıyorlar. Ön plana çıkan ben oldum aralarında. Hanımlara tavsiyem, sanatın hangi dalı ellerinden geliyorsa o dalıyla ilgilensinler.

"Muğla'da yaşamak handikap"

Bugüne kadar bir çok film ve dizide rol alan oğlu Yiğit Dören'e göre, oyunculuk açısından Muğla'da yaşıyor olmak handikap: "Annem başarılı bir oyuncu. Bende de yetenek var. Bugüne kadar bir çok dizi ve sinema filminde rol aldım. Genellikle doktor, polis ve ağır abi rolleri veriyorlar. Altından kalkamayacağım rol yok ama, Muğla'da yaşamak handikap. Çünkü yapımcılar masraftan kaçtıkları için ya İstanbul ya da çekim yaptıkları yerlerde yaşayan oyuncuları tercih ediyorlar. Hareket alanı kısıtlı yani burada. İyi bir proje olursa elbette her yere giderim"
Konular Röportaj