Gurur Aydoğan'ın derin anne özlemi

Yakın zamanda hayatını kaybeden Oya Aydoğan’ın oğlu Gurur Aydoğan, ‘Kanıt: Ateş Üstünde’ dizisinde Ömer karakterini canlandırıyor. Oyuncu, “Annemin yokluğu zaman zaman yumruk gibi vuruyor. İyi ki bu iş var, kafamı dağıtıyorum” dedi.

Gurur Aydoğan'ın derin anne özlemi
Milliyet'ten Senem Aydın'ın röportajı...

‘Kanıt: Ateş Üstünde’ dizisine nasıl dahil oldunuz?


Deneme çekimi yaptık, Abdullah Hoca (Oğuz) Amerika’dan dönünce de anlaştık. Çok mutluyum, kilit bir karakteri canlandırıyorum. Benden çok farklı. 

Ömer’le hiç ortak noktanız yok mu?

Sevgisiz büyümüş bir karakter. O noktada farklıyız. Annesini küçük yaşta kaybetmiş, ilk bölümdeyse babasını kaybettiğini gördük. Biraz tersi pis. Gözü döndü mü, çok farklı şeyler yapabilir. Üslup olarak da farklıyız. Ben daha neşeli biriyim. İyi insan olmayı, karşımdakinde  iyi bir izlenim bırakmayı önemsiyorum. Maneviyat önemli benim için.

Çevreden ve sosyal medyadan tepkiler nasıl? Kötü adam rolünde beğenmişler mi sizi?

Çok olumlu, beğenmişler. Canlandırdığım karakterimi sevmezlerse mutlu olurum, sonuçta işimi iyi yaptığımı gösterir. Her şey güzel gidiyor. Ben de elimden geleni yapmaya çalışıyorum. İyi bir rol, projeye dört kolla sarıldım.

Dizinin yıllar sonra yeniden ekrana gelmesi risk değil mi? Seyirci aynı ilgiyi göstermeyebilirdi...

Ben avantaj olduğunu düşünüyorum. Üç sene boyunca devam etmiş bir proje... ‘Kanıt’ı gerçekten seven insanların bu versiyonunu da beğeneceğini düşünüyordum, öyle de oldu. Bu reyting sonucuyla karşılığını aldığımızı gördük. Gerçekten güçlü bir hikaye, güzel bir çekim var. Hepimiz elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz.

‘Kötü adam rolü üzerime yapışır’ endişeniz var mı?

Hiç öyle bir endişem yok. Gelen teklifleri bilemiyorsunuz tabii ama normal karakterim farklı olduğu için ‘kötü adam’ın üzerime yapışacağını düşünmüyorum. Her tür rol gelecektir. 

Annenizi yakın zamanda kaybettiniz. Yokluğu sizi nasıl etkiledi?

Zaman zaman yumruk gibi vuruyor. İyi ki bu iş var, kafamı dağıtıyorum. Günler kötü geçmiyor. Biraz karakterim güçlüymüş, onu fark ettim. Yokluğunda çok daha kötü olurum diye düşünüyordum ama güçlü çıktım. Üstesinden gelebiliyorum ama hiçbir zaman tamamen atlatamayacağım.

Oyunculuk yaparak annenizin isteğini yerine getiriyorsunuz...

Evet, oyunculuk yapmam annemin vasiyeti diyebiliriz. Aslında üç yıl önce bu sektöre girdim. Ondan önce bir kamera geçmişim vardı. İki dizide rol aldım, devam eden bir tiyatro oyunum var. Şimdi de kendimi tam anlamıyla herkese gösterebileceğim bir projede rol alıyorum. Annem iyi oyuncu olmamı, tanınmamı ve sevilmemi, işimi iyi yapmamı çok istiyordu. Ben de onu yapmaya çalışıyorum. Oyunculuğu vasiyeti gibi görüyorum. 

‘Torpilli gözüyle baktılar’

Oya Aydoğan’ın oğlu olmanın avantajını gördünüz mü? Ya da bu yüzden ön yargılarla karşılaştınız mı?


İlk zamanlar en büyük problemim buydu. Bana torpilli gözüyle bakıyorlardı. Duymuyordum ama hissediyordum.

Kendime güveniyorum, çalıştığım zaman, sağlam bir audition ile elimden gelenin en iyisini yapabileceğime inanıyorum. Ön yargıyla bakanlar, oyunculuğumu görseydi zaten beni kabul ederlerdi. Ama işte annenle gidince, torpilli zannediyorlar. Gerçekten dezavantajını çok gördüm. Şimdi bunu avantaja çevirme zamanı. Şu an çevirmeye başladığımı, kendimi gösterebildiğimi düşünüyorum. Zaten sen istediğin kadar torpille gelsen de, ekranda seyirciyle karşı karşıyasın. Orada kimse kimseye yardım edemez.

‘Zirveyi hedefliyorum’

Sanat yönetmenliği mezunusunuz. Neden oyunculuk eğitimi almadınız?


Muhakkak bu sektörün içinde yer almak istiyordum ama oyunculuk o dönem çok fazla aklımda yoktu. Dediğiniz gibi, teşvik eden annem oldu. Sonra çeşitli kurslara gittim. Üniversitenin ardından oyunculuk eğitimleri aldım.

Oyunculuktaki hedefiniz ne?

Zirveye çıkmayı hedefliyorum. Çok başarılı olmak istiyorum. Başarısızlığı kaldırabilecek bir bünyem yok, sindirimem. Önceliğim, bu işte çok başarılı olmak. İşimi her zaman en iyi şekilde yapmak istiyorum.

Geleceğin jönü olarak görüyor musunuz kendinizi?

Tabii ki. Kimseyi örnek gösteremem ama çok başarılı olmak istiyorum.

Projeleri değerlendirirken danıştığınız ve fikirlerine önem verdiğiniz biri var mı?

Son süreçte Müjde Ar’a danıştım. Kendisinin çok zeki bir insan olduğunu düşünüyorum. Ama bu iş için konuşamadık çünkü çok ani gerçekleşti.
Konular Röportaj