Hande Doğandemir: 'Her teklifi kabul etmem'

İdealist oyunculardan Hande Doğandemir, sosyal sorumluluk projeleri ile hayranlarını bilinçlendiriyor. Doğandemir, gençlere yol gösterirken bir bakıma oyunculuk kaderini de belirliyor.

Hande Doğandemir: 'Her teklifi kabul etmem'
Vatan'dan Eda Solmaz'ın röportajı...

‘Aşık Olmadan Aşı Ol’ projesi ile gençlere nasıl bir bilinç kazandıracaksınız?


Doktorum Prof. Dr. Mete Güngör, rahim ağzı kanseri ile ilgili projesinden bahsetti ve ben de katkıda bulunmak istedim. Çünkü rahim ağzı kanseri konusunda çok bilinçsiziz. Önlenebilir bir kanser türü ama buna rağmen çok yaygın. Aşı yolu ile bu kanser türünden korunabileceğiniz konusunda gençleri bilinçlendirmek için böyle bir yola çıktık. Kadınlar jinekolojik alanda kendine pek önem vermiyor. Hepimizin kontrolden geçmemiz gerekiyor. Bu konuda ne kadar erken bilinçlenirsek, o kadar korunma oranı da artıyor. Ne kadar erken aşı yaptırırsanız, o kadar kanserden korunuyorsunuz. Bu konuda bilgi sahibi olmadığımız için riski taşıyoruz. Popüler kültüre hizmet eden bir meslek yapıyoruz. Bunun güzel bir yere dokunmasını da istiyorum. Beni destekleyen kitle, beni benden çok düşünüyor.

Oyunculuk mesleğini seçtiğinizden beri hayata karşı daha mı kontrollüsünüz?

Bu işi yapıyorsak eğer sadece kendimizden sorumlu olmuyoruz. Bizi destekleyen bir kitle varsa eğer onlardan da sorumlu oluyorsun. Kendin olmaktan vazgeçmiyorsun, hayattaki duruşundan da… Karşınızda bu kadar genç bir kitle varsa attığınız adımları düşünmek zorundasınız.

‘SENARYO KONUSUNDA İDEALİSTİM’

Oyunculuk sizin için ne ifade ediyor?


Benim sürekli göz önünde olayım gibi bir derdim yok. Bir unutulma kaygısında olmadım. Oyunculuk keyif aldığım sürece yapmak istediğim bir şey.

Sinemada da romantik komedi filmlerini sevdiniz...

Sadece tesadüftü. Şubat ayında vizyona girecek olan Her Şey Aşktan filmi oyuncularının hayatında başka bir kapı açacak gibi geliyor bana.

HANDE DOĞANDEMİR (FOTO-GALERİ)

Güneşi Beklerken dizisinden sonra senaryo kabul etmek çok daha zor mu?

Hâlâ biraz idealist davranıyorum o konuda. Her teklifi kabul etmem. İnce eliyorum.

‘EKRANDA YAKIŞIKLI ERKEK GÖRMEK İSTERİZ’

Sizi yıpratacak şeyler oldu mu?


Ben biraz hassas bir insanım. Birçok eleştiriyi ciddiye alıyorum. Bu büyük sevginin yanında çok büyük nefretle de karşılaşabiliyoruz. Bu tür şeylere başlarda çok üzülüyordum, ama zamanla onu da tolere etmeyi ve kırılmamayı öğrendim.

Setlerde kadınlar ciddiye alınıyor mu? Çünkü son dönemde televizyonu kaslı ve yakışıklı erkekler basmış durumda...

Şu bir gerçekçi televizyonu kadınlar izliyor. Her işin alıcısı kadınlar. O yüzden yakışıklı bir erkek görmeyi hepimiz isteriz ve hepimizin dikkatini çeker. Kendi adıma iyi, güzel ve başarılı kadınlar gördükçe mutlu oluyorum. Bizim jenerasyon kadın oyuncular, işini ciddiye alıyor. Kimsenin sadece popülerlik kaygısı yok. Çok başarılı kadınları izlemekten keyif alıyoruz.

Yeni bir dizide olacak mısınız?

İyi bir projede televizyona döneceğim. Kendimi tekrarlamamam lazım.

‘POPÜLERLİĞİN GEÇİCİ OLDUĞUNU UNUTMUYORUM’

Güneşi Beklerken dizisindeki liseli kız algısını silebildiniz mi?


Mesela Racon dizisinde çok alakasız bir kadını canlandırdım. İçinde bulunduğunuz hikaye inandırıcıysa seyircinin de algısı o noktada değişebiliyor. Kimsenin beni lise öğrencisi kız olarak arayacağını sanmıyorum. Onu bir kere yaptım, şimdi başka şeyler denemek lazım.

O dizi dönemi inanılmaz bir ilgi vardı size. Popülerite ile nasıl başa çıkmayı başardınız?

Bu noktaya çok kolay gelmedim. Çok emek verdim ve çalıştım. Bunu sindirebilmekle ve bir gün bunun geçici olabileceğini aklından çıkarmamakla alakalı. Bunun bir iş olduğunu kabullenmek gerek. İlgi çok hoş bir şey ama buna kendini kaptırmamak lazım. Ben işimi ciddiye alıyorum. Ama bunun geçici olduğunu unutmuyorum. Bir gün bambaşka bir hayatı da tercih edebilirim. Popülerliğin senin önüne geçmesi tehlikeli olabilir. Hayatta bambaşka bir sorumluluk alıyorsun. Hem kendin olmak hem dikkatli olmak dengesini tutturmak zor. Bu anlamda kendimi eğitmeye çalıştım. Sabırlı olmayı öğrendim. Biraz da beklemek işi bizimkisi… Doğru iş, doğru zamanı…
Konular Röportaj