Hande Yener: "Mutluluğu yakalama kaygım yok"

Aşk mevzusunun derin olduğunu söyleyen Hande Yener, “Mutlak mutluluk diye bir şey olduğuna inanmıyorum. Üzüldüğün kadar mutlusun. Mutlu olmaya da, mutsuz olmaya da, bir ilişkiyi sürdürmeye ve sonlandırmaya da ben karar veririm” dedi.

Hande Yener: "Mutluluğu yakalama kaygım yok"
Milliyet'ten Sercan Kısmet'in röportajı...

- Çıkardığınız her albüm fenomen oluyor... Nedir bunun sırrı?


Bu sırrı, yüzbinlerin okuduğu bir gazetede açıklayacağımı düşünmüyorsun herhalde (gülüyor). Şaka bir yana, elle tutulur bir formülü yok bu işin ama anahtar kelimeleri verebilirim. Çok sevmek, çok çalışmak, hayal kurmak... Bu üçü bir araya gelince iyi işler çıkıyor.

- Albüm isimlerinize nasıl karar veriyorsunuz?

Bu bir süreç ve enerji işi. Aslında herkesin, her yerde, her an kullandığı alelade kelimeler. Ama yüklediğiniz anlam ve o işin enerjisi, kelimeyi başka bir noktaya koyabiliyor insanların gözünde. Bir anda bir kelimeye, bir cümleye ısınıveriyorsunuz.

- Çok sık imaj değiştiriyorsunuz. Bu bir sıkılganlık hali mi, yoksa arayış mı?

Bence doğru kelime dinamizm. Durağan olmayı sevmiyorum. Stabil olmak bana göre değil. Kimi bunu konuşulmak için yapar, kimi mutsuzluğundan ya da arayışta olduğu için. Benimki tamamen dinamizm tabanlı.

- Türkiye’nin en çok konuşulan ismi olmak nasıl bir duygu?

Kaotik. Mutlu da ediyor mutsuz da... Zaman sizi buna alıştırıyor. İsminiz büyüdükçe dinleyeniniz de, izleyeniniz de, konuşanınız da, seveniniz de, düşmanınız da çok oluyor. Şov dünyası bu basit denklem üzerinde. İyi şarkı söylediğiniz, insanlara yeni şeyler sunduğunuz ve iyi hissettirdiğiniz için büyüyorsanız sıkıntı yok. Ama polemiklerden beslenip, birilerinin başarısını kendinize basamak yapma kaygısıyla, suni gündemler yaratıp konuşuluyorsanız koca bir balonsunuz. Er geç patlarsınız.

- Sektöre ilk girdiğinizde en popüler sanatçılar arasında olmak gibi bir hayaliniz var mıydı?

Vardı tabii... Hayal kurmadan yaşayamam. Herkes de kurmalı bence. Gerçi bu işin kolay kısmı. Asıl olay, kurduğunuz hayali gerçeğe dönüştürmek. Çok şükür şimdiye kadar düşlediklerimi yaptım. Şimdi yeni hayallere yolculuklar yapma arifesindeyim.

- Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi’ndeki konserleriniz çok ses getiriyor. Neden ev, araba, bankada para gibi şeyler yerine sahneye bu kadar büyük yatırımlar yapıyorsunuz?

Aslında gönül daha çok işe yatırım yapmak istiyor fakat eldeki imkanlarla olan bu.

Çoğu insan bunu yapmayı tercih etmiyor. Biraz düşündüğünüzde onları da anlayabiliyorsunuz. Türkiye, sanatçıların çok para kazandığı bir ülke değil. Henüz oturmuş bir telif sistemi yok. Birkaç sanatçı dışında, çoğu insanın tek geliri sahne. İnsanlar ‘O parayı harcarsam ve bilet satamazsam’ kaygısı yaşıyor. Haklılar, geçmişte bunu bir kez deneyip, bilet satamadığı için bir daha Açıkhava sahnesi görememiş insanlar var.

‘Çağın’la konu iş olunca durum değişir’

- Sebastian Beach by Hande Yener markanız da ses getirdi. Neden beach işletmeciliğini tercih ettiniz?

Kulüpte ya da beach’te insanlarla bir arada olmayı seviyorum. Yaptığım işle ilgili geri dönüşleri insanların yüzlerinde görmek çok büyük bir lüks. Uzun süre aklımda yaz aylarını beni sevenlerle geçirebileceğim bir kurgu arar durumdaydım. Beach çok güzel oldu.

- Bir dönem Zeki Müren’le anılan Bodrum şimdi sizinle anılır durumda...

Bulunduğum bölgeye katkı sağlamak bana iyi geliyor. Burada çok mutlu ve huzurluyum. Bodrum’a önce bir şarkı sundum, sonra bir beach, bir de kulüp. Eh artık benle anılmasın da kimle anılsın?

- Oğlunuz Çağın DJ’likte önemli mesafeler kat etti. Albüm yapmayı düşünüyor mu?

İşini iyi yapmak için çok özen gösteriyor. Sürekli araştırmada. Bu albümümde bir şarkıyı ona teslim ettim. İşin altından çok güzel kalktı. Annesiyim evet ama konu iş olunca durum değişir bende. İyi bir sonuç çıkmasaydı, o şarkı albümüme giremezdi.

‘Benim dağım da ayrı, zirvem de’

- Kendinizi müzik sektörünün neresinde görüyorsunuz?

Benim dağım da ayrı, zirvem de...

- Bir dönem çalıştığınız isimlerle yolunuzu ayırınca, onlar da rakibiniz olarak adlandırılan kişilerle çalışmaya başladı. Sizin üzerinizden rant sağlandığını düşünüyor musunuz?

Sektörde herkes herkesle çalışabilir, önemli olan bu durumun takıntı haline getirilmemesi. Ben, benden sonra başkalarıyla çalışmalarından dolayı rahatsız değilim. Rahatsız olması gereken kişi, kendine yeni bir yol açma yetisi olmayıp, başkasının doğruları ve denenmişleriyle hareket etmeyi başarı sayan vizyon problemli kişiler... Rant kısmı da mümkün olabilir.

- Aşk hayatınızda mutluluğu bir türlü yakalayamıyor gibi görünüyorsunuz. Öyle mi gerçekten?

Mutlak mutluluk diye bir şey olduğuna inanmıyorum. Mutlu olma hali sürekli olduğunda, ‘mutluluk’ denen olgu sıradanlaşır. O yüzden üzüldüğün kadar mutlusundur bu hayatta... Aşk hayatıma gelince; mutlu olmaya da, mutsuz olmaya da, bir ilişkiyi sürdürmeye de sonlandırmaya da ben karar veririm. Dolayısıyla mutluluğu yakalamak gibi bir kaygım olmaz...
Konular Röportaj