Hazal Kaya Azra'yı nasıl anlattı?...

Kanal D'nin yeni dizisi A.Ş.K'ın başrol oyuncusu Hazal Kaya projeyi ve canlandıracağı Azra karakterini anlattı..

Hazal Kaya Azra'yı nasıl anlattı?...

Hürriyet'ten Gülbahar Karakuş'a konuşan güzel oyuncu Hazal Kaya yeni dizisinin senaryosundan çok etkilendiğini ve Amerika'da geçirdiği o kısa dönemi anlattı..

İşte o röportajın bir kısmı;

* Bu yaz Amerika'daydınız. Neden gitmiştiniz oraya?

- Evet, 28 Mayıs'ta Los Angeles'a gitmiştim, iki ay kaldım. Michelle Danner Acting Studio'da 1,5 ay eğitim aldım. Normal şartlarda bu ay da orada olacaktım ama “A.Ş.K” dizisi için dönmek zorunda kaldım.

* Amerika'ya gitmeye nasıl karar verdiniz?

- Daha önce de gitmiştim ve okulları araştırmıştım. Michelle Danner Acting Studio, benim 2,5 yıllık hayalimdi.

* Hangi yönüyle hayallerinizi süslüyordu bu okul?

- Çok butik bir okul. Sınıflar 12 kişilik. Ben öyle küçük yerleri severim, çünkü ilişkiler daha samimi olur. Michelle Danner da çok önemli oyuncuların oyuncu koçu. Orada onunla sürekli yan yana oluyorsunuz.

* Nasıl geçti eğitim süreci peki?

- Çok heyecanlıydı. Başka bir dilde oynamayı daha önce de bir kere denemiştim. Ünlü oyuncu koçu Makis Gazis geldiğinde. Onunla yaptığımız çalışmada İngilizce oynamıştım ama çok gerilmiştim. Amerika'dayken de yine o kadar gerilir miyim diye çok korktum, neyse ki korktuğum olmadı. Sınıf ufacıktı ama anadili İngilizce olmayan tek öğrenci ben değildim.

SETLERİ ÇOK ÖZLEMİŞTİM

* “A.Ş.K” dizisi, çok istediğiniz bir eğitimi yarıda bıraktıracak kadar etkiledi mi sizi?

- Aslında Amerika'ya daha önce gidecektim ama dört ay vize bekledim. “A.Ş.K”, beni buraya geri getirmesin mi! Bu sene çalışmayı çok istiyordum. Setleriçok özlemiştim. Bir de Azra'yı çok sevdim. İlk defa ayakları yere basan, sorumluluk duygusu yüksek ve cesur bir karakteri canlandırıyorum.

* Azra, çalışıp ailesine de bakıyor sanırım...

- Aynen öyle. Küçük yaşta sorumluluk almış, hırslı bir kız. Hiç bu kadar hırslı birini oynamamıştım.

* Sizde var mıdır hırs?

- Var tabii ama bana kadar var. (Gülüyor)

* Ne gibi hırslar bunlar? “En iyi oyuncu ben olacağım” mı diyorsunuz mesela?

- Elimden gelenin en iyisini yapmak üzerine bir hırs benimki. Ne yapıyorsam iyisini yapmalıyım diye düşünüyorum.

İZLEYENLER AZRA'YA KIZACAK AMA...

* Azra'dan biraz daha bahsedelim. Bu kız para uğruna sevdiği adamı bir başkasına mı gönderiyor, hem de kendi elleriyle?

- Bunları aslında dizi yayınlandıktan sonra konuşmak lazım. Çünkü bir sebep-sonuç ilişkisi var. Kimse durup dururken “Al bu senin olsun” demiyor. Tabii ki izleyenler Azra'ya kızacaktır ama onu anlayacaklarını da düşünüyorum. Çünkü “A.Ş.K”taki tüm karakterler birer anti-kahraman. Aşkın, insan ilişkilerinin her hali var bu dizide.

* Siz senaryoyu okuduğunuzda ne düşündünüz?

- Uzun zaman sonra okuduğum en akıcı senaryoydu. İlk dört bölümün senaryosu Amerika'dayken elime geldi. Normalde orada okula gitmeden önce spor yapıyordum. Senaryo geldikten sonra spor yapacağım, yapamıyorum. Okula gideceğim, gidemiyorum. Öyle bir merak! “Bu senaryo evden çıkarmıyorsa, tamamdır!” dedim.

* Azra'nın öne çıkan diğer özellikleri neler?

- Azra, tenisçi olduğu için anlık stratejiler geliştirmek konusunda uzman. “Şu noktada şunu yapar” diyemiyorsunuz, çünkü bambaşka bir şey yapabiliyor. Çok renkli, beni çok mutlu eden bir karakter.

* Siz, önemli kararlarınızda genellikle annenizden fikir aldığınızı söylüyordunuz. Bu hâlâ geçerli mi?

- Biz iyi bir ekibiz annemle. Ben olaylara duygusal bakarım, o mantıkla yaklaşır. Tabii ki çok önemli bir karar mercii ama “Böyle yapacaksın!” tavrı yok annemin.

AŞK OLUR NEDEN OLMASIN?

* Gelelim aşkın kendisine... Herkesin kafasında bir aşk tanımı vardır, sizinki ne?

- Ben o kadar büyütmüyorum. İyi bir şey. Olur. Neden olmasın? Bir yandan da çok hormonal bir şey. Bana zarar vermediği sürece iyiyiz.

* Bir de aşk acısı var, ne fenadır o değil mi?

- Bilmiyorum ama oynadığım bütün karakterler aşk acısı çektiği için artık ona çok aşinayım.