Herşey ile 'ALAY' eden adam!...

Yazmak istemiyorum, aslına bakarsanız duymak bile istemiyorum!..

Ancak soruyorlar, dün gece "Disko Kralı’nı seyrettin mi? diye...

Hayır diyorum.

O zaman görüntüleri bul ve izle diyorlar, bende görüntüleri bulup izliyorum!..

Her zaman ki "Alaycı ve Müstehzi" tutumuyla Okan Bayülgen, 80 lerin, 90 ların görüntülerine yorumlarken resmen kafa buluyor!..

Hatta şakayla karışık "AAAA.... Ajda Zeki Müren’in altında!.." gibi her yöne çekilecek, ucu açık ve hiç bir değer ifade etmeyen laflar söylerken, sanki çok şaşırmış gibi elini ağzına götürmeler, falan-filan...

Adamın, karşında "o tarihlerde sen kısa pantolonla geziyordun nerden bileceksin bu işleri" diye söyliyecek cesarette de biri yok ki...

Dolayısıyla, adam da istediği gibi AT OYNATIYOR!...

Aksine espri diye yaptığı ve "Kibarlık Kılıfı" geçirilmiş hakaretlerine, başta Neşe Karaböcek olmak üzere hepsi sadece gülüyorlar!..

Her ne kadar uzun dönem Gazino çalışmaları yapmamış olsalar bile, yıllarını sanata vermiş olan, Tülay Özer, Berkant ve diğerleri gibi bazı şarkıcıların, bu programda ne işi vardır?.. Aklım, mantığım almıyor!..

Hanımlar, beyler...

Yahu, sizler bunca yıldır bu alemin içinde bir ömür geçirdiniz, zerre kadar tecrübe edinmediniz mi?...

Kendinizi ve meslektaşlarınızı bu denli alay konusu yapmaya ne hakkınız var?...

Karşınızda sizi resmen ’Tİ’ye alan ve sadece kendi programının reytingini düşünen birinin bu davranışlarına hiç mi üzülmezsiniz?..

Yoksa gerçekten bu kadar sabırlı ve saygılısınız da ben mi bilmiyorum?...

İnsan taş olsa çatlar beee!...

Neşe hanım, Paris’te gördüğü ’basamaklarında ışık" yanan döner sahneyi anlatıyor!...

Kime? Okan Bayülgen’e!...

İşte veriyorsun alay konusu olacak malzemeyi!..

Yetmiyor, "Ajda benim çocuklarımı da çok sever" diye devam ediyorsun, "kör istedi bir göz Allah verdi iki göz" misali, adamın sizi maskara etmesi için bütün şartları müsait hale getiriyorsun!..

Madem, bu programlara çıkıyorsunuz "cicim-kuşum" olayların dışında biraz olsun gerçeklerden de bahsedin, yada hiç çıkmayın.

Okan Bayülgen bey!.. Sen gerçekten o tarihlerdeki Gazino alemini konuşmak ve öğrenmek istiyorsan, benim dışımda bu işi gerçekten bilen insanları davet et, ekibin biraz çalışırsa o insanların kim olduğunu bulur...

Ancak şunu unutma, sana bahsettiğim o insanlar programına çıkmayı belki kabul ederler ama sana kendilerini asla"ALAY"  konusu yaptırmazlar bilesin...

Radyocu Hakan’da Gazinocu olmuş!...

Gazinocu’nun Çakması olur mu demeyin, işte bal gibi oluyormuş!..

Neden çakmasın biliyormusun?...

Çünkü bu işi gerçekten bilmiyorsun da ondan, sen sadece adından bahsedilsin ve para kazanmak istiyorsun hepsi bu, başka hiç bir şey senin için önemli değil!.. 

Şöyleki;

1- Yıllarca (A) düzey Gazinolarda, Branşı ’TSM’ Assolist’i olan Seçil Heper gibi birini, Arabesk-Fantezi Müzik solisti Neşe Karaböcek ile yanyana getirdiğin için bilmiyorsun!..

Seçil Heper gibi biri bu yanlışlığa nasıl evet demiştir hala aklım almaz!..

2- Yıllarca en önemli Gazinolarda Assolistlik yapmış Muazze Abacı’ya, Tarabya tavernalarından öteye gidemeyen Ümit Besen ile eşit ilan verdiğin için bilmiyorsun!...

3- Assolist çıkmadan önce solist altı genelde Batı Müziği çıkar, dolayısıyla ilanda Muazzez Abacı’dan sonra en büyük yer sol başta Nil Burak’a aittir. Ümit Besen’e değil!..

4- Hakan bey!.. Sana bir soru; 1968 den başlayarak, en son gittiğin, oturup program seyrettiğin Gazino hangisidir?... Bu sorum, Okan Bayülgen içinde geçerlidir.

Madem bu işten ekmek yiyeceksin, o tarihlerde ki gerçek bir Gazinonun kadro düzeninde, keyfine göre hareket edemezsin, aslına uygun olanı yapacaksın.

Sapla-Samanı birbirine karıştırıp, hayatında 1 veya 2 defa Gazino sahnesinde çalışmış ancak esamesi bile okunmamış kişileri toplayıp sahneye çıkartmak, Gazino nostaljisi değildir ve adı da "GAZİNO SHOW" olamaz!..

Kısacası, şahsi çıkarların için yılların artistlerini komik duruma düşürüp, soytarı haline getirme ki, Okan Bayülgen gibilerine malzeme olmasınlar!... 

Sacit ASLAN