Hıncal Uluç Ayşe Aral'ı duygulandırdı

Gazeteler bitecekmiş.. Yerini internet medyası alacakmış.. Bana hiç öyle gelmiyor.. Hayatımın en keyifli anlarını, gazetelerimi yanıma yığıp divana uzandığımda yaşıyorum çünkü, öğleden sonraları.

Hıncal Uluç Ayşe Aral'ı duygulandırdı

Hıncal Uluç’un 25. Nisan da Sabah Gazetesi’ndeki köşesinde "Ne güzel yazılar okudum..." başlığıyla kaleme aldığı yazısı Ayşe Aral’ı bir hayli duygulandırdı...

İşte o yazı!.. 


Ne güzel yazılar okudum...

Gazeteler bitecekmiş.. Yerini internet medyası alacakmış.. Bana hiç öyle gelmiyor.. Hayatımın en keyifli anlarını, gazetelerimi yanıma yığıp divana uzandığımda yaşıyorum çünkü, öğleden sonraları.. Gazetenin kokusu, hışırtısı.. Vücudunu nasıl istersen öyle konumlandırıp okumana imkan vermesi..

Gençler internetçi.. Ama parayı verip alma durumunda olan orta yaşlılar ve yaşlılar her devirde var. Olacaklar da.. O zaman gazete de hep olacak.. Olmayacağına dair kehanet yürütenlere bakıyorum. Tutsa bile, benim son kullanma tarihim geçer o zamana dek. Gazetesiz dünyayı görmem..

***
Geçen hafta sonu hafta içinde birikmişler de dahil yığınla gazete okudum.. Bahçem de harika olunca baharda, canım dışarı çıkmak istemedi.. Ne güzel yazılar çıktı karşıma..

***
Ayşe Aral, babası Tekin’i kaybettiği günü yazmış, ölüm yıldönümünde (19 Nisan, Hürriyet). Kısa ama nasıl duygulu.. Tekin’le yıllarca birlikte çalıştık Ankara’da.. Gazetenin iki hamalı vardı zaten, biri o, biri ben.. Karikatür çizerdi, ressamlık yapar, yazıları vinyetler, başlık klişelerini hazırlar, yetmez, tembel ağabeyi Oğuz’un (O da ne harika adamdı) kara kalem çizip gönderdiği çizgi romanları çinileyip, basılacak hale getirirdi.

Türkiye’nin ilk büyük şike olayını yaşamıştık. Karşıyaka, kümede kalmak için, Kasımpaşa’yla anlaşmış ve yenmişti. Yer yerinden oynarken, Tekin elinde karikatürle geldi..
Bir resim sergisi.. Duvarda çeşitli Osmanlı büyüklerinin portreleri var, afili çerçeveler içinde.. Hepsinin altında isim plaketleri.. Birinin plaketinde "Kasım Paşa" yazıyor.. Yanına kırmızı noktalı işaret konmuş. "Satılmıştır!.."

Sayfanın manşetine 8 sütun koydum. Türk Basın Tarihinde manşetten sayfa boyu yayınlanan ilk karikatürdür. Nasıl boynuma sarılmıştı Tekin, sayfayı görünce..

"Şef" demişti.. "Sen emeğin değerini biliyorsun.."
Hayatta aldığım en büyük ödüllerdendir.
Ne mutlu sana Ayşe, Tekin’in kızısın.

Hıncal ULUÇ