HINCAL'IN YATAĞINDAN SEZEN AKSU ÇIKMIŞTI!
70'li yıllarda gazetecilik yapan Ali Kocatepe o döneme ait en eğlenceli anılarını Yeni Aktüel dergisine anlattı: Hıncal çapkınlık yapmazdı. Sonra öyle bir açıldı ki, hiçbirimiz ona yetişemedik!..
Müzisyen, spiker ve gazeteci Ali Kocatepe, usta gazeteci Hıncal Uluç ve Sezen Aksu ile yaşanan 'çok özel' anılarını Yeni Aktüel'le paylaştı. Gazeteciliğe 1970 yılında Hıncal Uluç'un, "Bugünden itibaren Erkekçe dergisinin yazı işleri müdürüsün, hemen İstanbul'a gel" sözleriyle başladığını hatırlatan Kocatepe; bilinmeyen pek çok olayı Arda Uskan'a anlattı.
* Daha önce gazetecilik deneyiminiz var mıydı?
O güne kadar sadece amatörce yazılar yazmışım. Hiçbir şekilde
profesyonel gazetecilik yapmamışım. Hıncal, Ercan Arıklı'ya "Bu
bizim yazı işleri müdürümüz olacak" dediği zaman onun tepkisini çok
merak ediyordum. Ama Hıncal nasıl anlattıysa, Ercan Bey beni çok
sıcak karşıladı. Zaten öteden beri Playboy türü dergilere
meraklıydım. Hıncal bana A'dan Z'ye her şeyi öğretti ve dönemin 100
bin satan efsane erkek dergisi Erkekçe'yi çıkarttık.
ÇAPKINLIK YAPMAZDI
* O dönem Hıncal Uluç ve Mehmet Yılmaz ile aynı evde oturuyordunuz.
Üç bekarın o evdeki maceraları hâlâ çok anlatılır...
Erkekçe'ye ilk başladığımda Mehmet askerdeydi. Hıncal da hiçbir şey
söylememişti. Bir gün kapı açıldı, içeriye elinde bavuluyla kara
kuru, incecik bir delikanlı girdi. Hıncal 'Bu Mehmet. Benim
yardımcım' dedi. O akşam benim arabaya doluştuk, bize gittik.
Mehmet de bizde kalmaya başladı. O sıralar Hıncal da eşi Holly ile
boşanmak üzereydi. Üç bekar ne yaparsa biz de onları yaptık
işte...
* Sezen Aksu'yu Hıncal'ın yatağına sokmuşsunuz...
Hıncal hiç çapkınlık yapmıyor. Biz Mehmet'le çıkar gezerdik. O
eğlenmeyi sevmez, evde kalırdı. Sonra bir açıldı ki, hiçbirimiz ona
yetişemedik... Eve gidip gelen çok sanatçı arkadaşlarımız oluyordu.
Bir gece Hıncal, haberleri dinledikten sonra tavuk gibi saat
dokuzda gidip yatmıştı. Onno (Tunç) ve Sezen her gün bize
gelirlerdi. Sezen, muziplik olsun diye Hıncal'ın kapısını açıp
odaya girdi, hepimiz de kapının dışındayız. Sezen yatağın içine
doğru süzüldü. Hıncal dehşetle kalktı, bir de baktı yanında Sezen
Aksu yatıyor! Çok güzel günlerimiz, çok güzel arkadaşlıklarımız
oldu.
* Sizin bir de mavi tur maceranız vardır...
Hıncal ile Holly'nin arası bozuk. Ercan Bey, belki barışırlar diye
bizi teknesiyle mavi yolculuğa çıkardı. İlk gün acayip bir fırtına
koptu. Zaten denizden nefret eden Hıncal'ın gözünde ne romantizm
kaldı, ne Holly...
'OPERA'YA KAPTIRDIK
* Ama o yolculuk sırasında bir Eurovision şarkısı çıktı...
Evet... 'Heyamola'yı besteledim. O gecelerde elimde gitar şarkı
söylüyorduk.
* 'Heyamola'nın akıbeti ne oldu?
Sezen Aksu'ya dinlettim, bayıldı. Şarkıyı Sezen Aksu, Coşkun Demir
ve ben birlikte okuduk. Eurovision elemelerine yolladık ve finale
kaldık. 'Heyamola' favori olarak gösteriliyordu ama birinciliği
rahmetli Çetin Alp'in 'Opera'sına kaptırdık.
Müzikaller dahil 300'ün üzerinde bestem var. Son yıllarda üretimim çok azaldı. Bestecilik yerine başka işlerin peşine düşmek zorunda kaldım. Müzik sektörünün dışında işleri de takip etmek mecburiyetindeyim. Son sekiz aydır, bu sektör dibe vurdu.
Arayış içindeyim
* Telifle gazete yazıları yazarak para kazanma yolunu da deniyorum.
Müzik eskisi gibi karın doyurmuyor. Televizyon projelerim var ama
orada da sıkıntı yaşanıyor.
* Bu arada Aysun ile (Kocatepe) salı geceleri TRT FM'de iki saat
canlı yayındayız. Bu bizi moral olarak da olsa tatmin ediyor.
Aysun'un albümünü yıllardan beri hazırladığımız için
çıkarabileceğiz. Önümüzde bazı güzel konserler de var.
* İzmir'de senfoni orkestrası eşliğinde benim bestelerimi Aysun ile
birlikte seslendireceğiz. Ama bunlar devede kulak. Onun için şimdi
açıklamayacağım çok farklı sektörlerde araştırmalar yapıyorum ve
çıkış noktası arıyorum.
Sabah