İNTİKAM YEMEĞİ

“Şölen” adlı oyunun ekibi Kelebek’e konuştu ama sürprizlerle dolu öykü hakkında ser verip sır vermedi.

İNTİKAM YEMEĞİ

* Uzun bir aradan sonra yeniden tiyatro sahnesindesiniz... Özlemiş misiniz?           

- Zuhal Olcay: Evet, sahneyi çok özlemişim ama birkaç faktör var aslında. Bir kere tiyatro yapma vaktim gelmişti. İkincisi “Tiyatro Stüdyosu” benim kurucularından olduğum bir tiyatro. Kendi evim gibi olan bir yere yeniden “merhaba” demek istedim. Ahmet Levendoğlu benim hem hocam hem de ortağım gibi gördüğüm; tiyatroya bakışını, estetiğini bildiğim takdir ettiğim bir insan. Onun derleyip, yönettiği oyunda olmak ayrı bir keyif. Zaten bu yıl bir oyunda olmayı istiyordum tüm bu saydığım nedenler bir araya gelince her şey daha güzel oldu.
   
* “Şölen” adlı oyundan biraz bahseder misiniz?   
      
- Z. Olcay: Oyun bir yemek masasında geçiyor. Her ne kadar adı “Şölen” olsa da aslında o masa bir cehennem. Bir anlamda yüzleşmelerin, hesaplaşmaların yaşandığı bir yemek masası. Paige karakterini oynuyorum. Felsefe yazarı kocası olan çok varlıklı bir kadın. Kocasından intikam almak için özel bir yemek daveti düzenliyor. Davetlilerden mönüsüne kadar oldukça ilgi çekici bir yemek... “Şölen” tam bir kara komedi ve çok çarpıcı bir oyun. 1 saat 50 dakika aralıksız oynuyoruz, çok sürükleyici. Sürprizlerle dolu olduğu için öykü hakkında fazla bir bilgi veremiyorum ama günümüz dünyasına göndermeler yapıldığını belirteyim.

* Tek tek sormama gerek yok herhalde. Kadronun tamamının canlandırdığı rolleri öğrenebilir miyiz?

- Ayça Bingöl: Seks bombası diye lanse edilen Sian adında bir haber sunucusunu oynuyorum. Görüntü itibarı ile seksi görünse de; “Şölen”e gelen davetliler arasında en akıllı, en bilgili ve her şeyin farkında olan bir karakter. Farkında olduğu için de kabullenmiş ve diğerlerine bunu göstermeye çalışan bir kadın.

- Gökçer Genç: Mike karakterini canlandırıyorum. Bir kamyon şoförü. Yemek masasına kazayla katılan, sosyal statü olarak masadaki insanlara göre oldukça alt sınıftan olan birisi. Oyunda evin beyi Lars “Para kazanmak hapşırmak kadar kolay” diyor ama Mike için bu durum hiç de öyle değil. Mike, oyunu yazanların bilinçli olarak masaya dahil ettikleri bir karakter. Bu karakter bana teklif edildiğinde inanılmaz mutlu oldum. Üstelik Ahmet Levendoğlu bu rolü bana önerdiğinde babalar günüydü ve ben daha bir aylık bir babaydım. Mutluluğum katlanarak çoğaldı diyebilirim.

- Güçlü Yalçıner: Ben garsonu oynuyorum. Oyunun sürprizi benim ve bu yüzden bir şey konuşamıyorum (gülüyor).

- Funda İlhan: Wynne adından, ressam, hippi eskisi bir karakteri oynuyorum. Wynne aynı zamanda ev sahibi adamın eski sevgilisi, yemek masasında ise Lars ile bir yakınlaşma yaşıyor. Kısacası Wynne entrika yaratacak karakterlerden biri. Masadaki bütün karakterler tam bir kaybeden olmasına rağmen benim oynadığım karakter tüm bunlara olumlu açıdan bakmaya çalışan, oldukça tutarsız bir karakter. Üstelik vejeteryan ve bu da çok önemli.

- Özgür Yalım: Hal adında bir bilim adamını oynuyorum, aynı zamanda devletin gizli bir işinde çalışıyorum. Oyun boyunca kimse bilmeyecek ne iş yaptığımı. Hal, Sian ile evli. Tam bir hıyar, genel kültürü zayıf ve kimsenin gülmediği espriler yapan bir adam. Hal’ı burjuva yaşantısının içerisinde duyarsızlaşmış bir hıyar olarak görmek daha doğru olur.

TANIMADIĞIM İNSANLARLA ÇALIŞMAYI SEVİYORUM

* Zuhal Hanım, tiyatro sahnesinde ilk defa birlikte rol aldığınız isimler var kadroda...


- Z. Olcay: Hemen hemen herkesle ilk defa sahneye çıkıyorum. Değişik enerjilerle çalışmayı seviyorum. Onun başka bir tadı var ama ben tanımadığım, bilmediğim insanlarla çalışmayı seviyorum. Onlardan aldığım enerjiyle kendimde başka enerjileri keşfediyorum.

- F. İlhan: Bu oyunda rol alma teklifi geldiğinde uçtum. Ekip çok iyiydi ve okul yıllarımdan beri Zuhal Olcay’a aşıktım, ciddi bir hayranıydım. Yılar sonra onunla aynı sahnede olmak beni çok heyecanlandırdı.

- A. Bingöl: Zuhal Olcay ile aynı sahnede olmak çok keyifli. Hayal ettiğim ve tahmin ettiğimden daha güzelmiş. Beni çok mutlu etti onunla aynı sahnede olmak. Ahmet Levendoğlu başta olmak üzere oyuna katkısı olan tüm ekip çok iyi.

- G. Genç: Tiyatro starlarının çoğunlukta olduğu bir kadro ile birlikte çalışmak benim gibi genç bir oyuncu için oldukça büyük bir şans.

- G. Yalçıner: Ben ekibe bir sabah 9’da uyurken gelen telefonla dahil oldum. Uzun zamandan beri sahneye çıkmıyordum. Ahmet Levendoğlu’nun öğrencilerinden biri olarak sahneyi çok özlemiştim. Bu oyunda olmak çok keyifli.

- Ö. Yalım: Ben de uzun bir süredir sahneye çıkmadım. Yönetmenlik yapıyordum, sahneye çıkmıyordum Ahmet hocanın ricasıyla sahneye çıkıyorum. Çok iyi bir ekibimiz var. Daha önce Payidar Tüfekçioğlu ve Ayça Bingöl ile birlikte çalışmıştım. Onlarla aynı sahnede olmak çok keyifli.

İstakozun son faslı

* Mönüde çok ilginç yemek adları var...

- Z. Olcay:  Evet, “İlk çağ çorbası” “Istakozun son faslı” ve “Dondurulmuş Atık”... Çok fazla açıklamak istemiyorum bu yemekleri ama oyunu izleyince herkes çok beğenecek. Hatta biz oyunu izlemeye gelenlere bile çıkarlarken “Lütfen bu finali kimseye anlatmayın” demek istiyoruz.

- A. Bingöl: Bu yemeklerin her biri bir metafor, oyunun içerisinde hepsi anlatılacak.

* Peki, “Şölen” nerede sahnelenecek?

- Z. Olcay:  Muammer Karaca Tiyatrosu’nda açılışı yapacağız. Ana sahnemiz orası olacak ama birçok yeri gezeceğiz.

Kelebek