İsmail Ege Şaşmaz: "Benim için ilişki ikinci planda"

‘Aşk Yalanı Sever’in Serdar’ı İsmail Ege Şaşmaz, “Sevgilim yok. İşime odaklanmak istiyorum. Benim için ilişki ikinci planda kalıyor” dedi.

İsmail Ege Şaşmaz: "Benim için ilişki ikinci planda"
Milliyet'ten Senem Aydın'ın röportajı...

- ‘Aşk Yalanı Sever’ nasıl bir dizi, izlemeyenler için anlatabilir misiniz biraz?


Herkesin kendinden bir şeyler bulacağı, içten bir hikaye. fakir aile ve zengin aile diye bir sınıflandırma var. Zengin kısım biraz daha bohem takılıyor, güzel giyiniyorlar. Diğer tarafta ise kısa yoldan parayı bulmaya çalışan insanlar var.

Dedemiz rahatsız, ölüm döşeğinde ve yıllar önce sahip çıkmadığı torunu Ece’yi bulmak istiyor. İlk bölümü yayınladık, çok güzel geçtiğini düşünüyorum. Bu projede olmaktan çok mutluyum. Bizim hikayemizin herkesi bağlayacak bir yanı var, her kesime hitap ediyor. 

- Sizin canlandırdığınız Serdar bu hikayenin neresinde?

Ben zengin ailenin bir ferdiyim. Serdar ailenin üvey evladı. Biraz rahat ve çapkın bir karakter. Annesi işlerin başında olsun istiyor ama o pek fazla sorumluluk almak istemiyor. Fakat üstüne düşen bir şey varsa onu da yapıyor.

- Sizce aşk yalanı sever mi?

Benim görüşüm; genelde insanlar tanıştıklarında kendilerini en iyi şekilde lanse ederler. En iyi yanlarını gösterirler. Zamanla gerçek yüzünü tanırsın. ‘Aşk yalanı sever mi?’, bence hem sever, hem sevmez. Başta pembe yalanlar olur ama ilişki başladığında gerçekler ortaya çıkar. Hangi yönünü seviyorsan, ona bağlanıp devam edersin.

- Canlandırdığınız karakter gibi çapkın mısınız?

Ben çapkın bir adam olduğuma inanmıyorum. Evcimenim, dışarıya çıkmayı pek sevmem. Evde film izleyeyim, Kitap okuyayım, derslerime gideyim, sporumu yapayım, işim olduğunda sete gideyim... Böyle bir hayatım var. Rahatlık ve insanlarla iletişim konusunda Serdar’la benziyoruz.

- Kalbiniz dolu mu?

Kalbim boş. Sevgilim yok, görüştüğüm biri dahi yok. İşime odaklanmak, biraz hayatımı düzene sokmak istiyorum. Derslerime yoğunlaştım, benim için ilişki ikinci planda kalıyor. Oyunculukta kendini geliştirmek daha önemli. Hayatımı bununla kazanıyorum, bunun için de işimi en iyi şekilde yapmam gerekiyor. Role Merve Taşkan’la hazırlandım. Bir yıldır çalışıyoruz. Sette bulduğum her boşlukta ona koşuyorum.

‘Kasları bir şey kanıtlamak için yapmadım’

- O kasları nasıl yaptınız? Ne yiyip ne içtiniz?

Zaten spor yapıyordum. Son 1.5  - 2 aydır hocamla bire bir çalışıyoruz. Bölgesel çalışıp, beslenmeye dikkat ediyorum. Kahvaltıda 7 - 8 yumurta ya da yulaf yiyorum. Antrenman yapacaksam protein ağırlıklı besleniyorum. Yapmayacaksam hafif şeyler yiyorum. Ekmek, şekerli ya da tuzlu hiçbir şey tüketmiyorum. Sporu sevdiğim için yapıyorum, bir şey kanıtlama amacım yok.

‘Berber çıraklığından garsonluğa birçok işte çalıştım’

- Hikayeniz Manisa’dan İstanbul’a uzanıyor...

Evet. İstanbul’da hiç tanıdığım yoktu. Bir sene kadar bocaladım açıkçası. Bu arada birçok işte çalıştım. Manisa’da çalışma hayatı olarak bir geçmişim vardı zaten. Berber çırağı oldum, telefoncuda, saniyede, pazarda çalıştım, beş yıl kadar garsonluk yaptım. Ee bir de meslek okulu çıkışlıyım... Elimden her iş gelir. Geldikten üç aydan sonra menajerlik ajansımla çalışmaya başladım. Sonra ‘Güneşi Beklerken’de oynadım, büyük şanstı benim için. İyi bir başlangıç oldu. Daha sonra iki - üç projede daha rol aldım. Hepsi ayrı bir deneyim oldu.

-Sizi İrfan Şahin keşfetmiş. Onunla nasıl tanıştınız?

Ajansın davetinde asansörde karşılaştık. Küçük bir konuşmamız oldu, sonrasında iletişim bilgilerimi verdim. ‘Güneşi Beklerken’ için audition’a girmiştim. Yönetmen görüşmesinden önce İrfan Bey’le tanıştım, o da şansım oldu. Deneme çekimde Kerem’le (Bursin) sahneyi oynadık, elektriğimizin tutmasının da işe yaradığını düşünüyorum.

‘Sette gülmemiz hiç eksik olmuyor’

- Sette nasıl bir ortam var?

Dizinin kadrosu çok güzel, oyuncular çok iyi. Çok sıcak bir ilişkimiz var. Arif abinin (Erkin) yeri çok ayrı benim için. 80 yaşında olduğuna kimseyi inandıramazsınız. Ruhu genç, sette birlikte şarkılar söylüyoruz. Çok güzel vakit geçiriyoruz, sıkılmıyoruz. Sette şakalaşmalarımız, gülmemiz hiç eksik olmuyor.

- Kadrodaki oyuncularla daha önce birlikte çalıştınız mı?

Hayır, tanışmıyorduk ama daha ilk okuma provasında o sıcaklığı hissettik. Arkadaş olabildik. 
Konular Röportaj