İsmail YK'dan aşka dair sözler..

İsmail YK'nın Akşam'da yayınlanan röportajı...

İki buçuk yıllık bir arada neler yaptınız?
2004‘ten 2012 yılına kadar çıkardığım albümdeki en sevilen şarkılarımla Türkiye ve yurtdışı konserleri verdim. Bu süre zarfında aileme bol bol zaman ayırmaya çalıştım. Uzun zaman görmediğim arkadaşlarımla özlem giderdim, yeni besteler yaptım. 2014 yılın başından bu yana ise yeni albümüm için stüdyoya kapandım. Çok sıkı bir çalışma gerektirdiği için de televizyonlardan biraz uzak kaldım.

Uzun zaman sonra çıkardığınız ‘Kıyamet’ albümünde hayranlarınızı neler bekliyor?
Albümün adı ‘Kıyamet’ ve 14 Şubat Sevgililer Günü’nde çıktı. 12 şarkımız var. Albüm farklı motif ve ayrı tarzlardan oluşuyor. Örneğin Dubstep, House, Flamenko, Alaturka, Fantezi tarzlarını albümde farklı şarkılarda duyabilirsiniz. İçinde 12 yaşımda, yani ilk yazdığım ‘Çıkmam Seneye’ adlı bir de bestem yer alıyor. Şarkıların birçoğu aşk ve sevgiyi anlatıyor. Tabii eğlenceli şarkılarım da var.

HİSSETTİKLERİMİ YORUMLAYABİLMEK GÜZEL BİR DUYGU

Kendi şarkılarınızı yazmak bir solist olarak şans mı? Maddi ve manevi olarak?
Maddi tarafını hiç düşünmedim fakat manevi olarak elbette… Çünkü hissettiklerimi yorumlayabilmek güzel bir duygu. Dinleyici de haliyle benim şarkılarımı dinlediğinde samimiyetimi ve doğallığımı hissedebiliyor ve dinleyiciyle aynı frekansta ve aynı duygu yoğunluğunda buluşabiliyoruz. Bu açıdan baktığınız da ise bir şans olarak değerlendirebiliriz bu durumu.

Kıyamet ve aşk, aralarında benzerlik var mı?
Bence var. Aşk benim için aşırı sevgi ve bağlılık duygusudur. Bu duyguyu yaşayan insan sevdiği kişinin gözlerine bakamazsa, ellerini tutamazsa, nefesini alamazsa onun için kıyamet kopar (gülüyor).

Şarkı sözlerinde nelerden etkileniyorsunuz?
Genelde gündemi ve hayatı, yani yaşananları takip ediyorum. Sözleri yazmadan önce yaşadıklarım ve etrafımda yaşananlarla ilgili kaba bir senaryo yazıyorum. Karakterleri belirliyorum. Birbirlerine olan diyaloglarını zihnimde canlandırıyorum. Zihnimde kurgusunu yaptığım ve canlandırdığım diyaloglar zaten gerçek hayatta karşımıza çıkan ve gerçekliği olan olaylardır.  Bunun üzerine sözleri yazıyorum.

Yıllardır adınız polemiklerle anılmadı; aşk, kavga, tartışma? Nasıl koruyorsunuz kendinizi? Bu gündemleri okuyunca ne hissediyorsunuz?
Aşkla ilgili gündeme gelecek derecede bir birlikteliğim olmadı. Polemik ve kavgalarla da gündeme gelebilirdim, bununla ilgili birçok defa gereksiz konuların içine de çekilmeye çalıştım fakat prensibim gereği benimle uğraşanlarla uğraşacağıma daha güzel ve yararlı şeylere vakit ayırmayı, müzikal kimliğimi geliştirmeyi tercih ediyorum. Özel hayatımı mütevazı yaşamak bana daha çok huzur veriyor. İşimle ilgili her şeyin daha güzel olması için gerektiği kadar mütevazı ve prensipli yaşamaya gayret ediyorum.

Niye sizi magazinde sevgilinizle görmüyoruz? Görüntülenmemek için özel metotlarınız mı var?
Hayır yok. Uzun zaman yurtdışında kaldığım için görünmüyorum aslında. Yoksa kimseler beni görmesin ya da magazinlere yakalanmayayım diye bir korkum hiç olmadı. Sonuçta bekârım ve kız arkadaşımla görünmemin bir sakıncası olduğunu düşünmüyorum.

MANTIĞIMIN GÖZYAŞINA ASLA BAKMAM

Aşkta şanslı mısınız? Yüreğinizin sesini mi dinlersiniz, mantığınızı mı?
Sadece aşk konusunda değil hayatın her alanında mantığıyla hareket etmeyi seven bir insanım. Aşkın gözü kördür dedikleri durumuna tabii ki inanıyorum fakat karşılıklı aşk sevgi saygı olduğu müddetçe mantığımın gözyaşına da asla bakmam.

-İsmail YK evlenip aile olmak istemiyor mu?
Evlenmeyi hâlâ düşünmüyorum. Belki günün birinde gerçekten evlenmeyi isteyebileceğim bir insanla karşılaşırsam neden olmasın, o zaman isteyebilirim.

İsmail YK’nın nasıl bir hayatı var? Neler yapar müzik dışında?
Ben çok evcimenim. Ev ortamı beni hiç sıkmıyor. Arkadaşlarımla dışarıda gezmektense evde eğlenmeyi daha çok seviyorum. Örneğin son albümümden önce çıkardığım son klibim Ah Leylim’deki gibi (gülüyor). Ayrıca masa tenisi oynamayı ve resim yapmayı çok seviyorum. Bunları yaparken huzur buluyorum.

HER İNSANIN DÜNYAYA BİR GELİŞ AMACI VAR!

Hayatta misyonlara inanır mısınız?
Tabii ki misyonlara inanırım. Her insanın dünyaya bir geliş amacı olduğunu düşünüyorum, en azından Allah bizi yaratırken mutlaka bir sebeple yaratmıştır. Ben mesela şarkılarımla insanlara duygulu, hüzünlü ya da eğlenceli anlar yaşatıyorum, bu anlarda onların mutluluğuna ya da hüznüne eşlik ediyorum. Dünya müziklerini şarkılarımda kullanarak dinleyicilerimi yeni müziklerden haberdar edebiliyorum. Bu bağlamda müzisyen ve sanatçı olarak misyonumun sınırlarını ise sürekli genişlettiğimi ve müzikal anlamda beni dinleyenlere faydalı olduğumu düşünüyorum.

Emeklerinizin karşılığını aldığınızı düşünüyor musunuz?
Kesinlikle evet. Öncelikle yıllar içinde milyonlarca sevenim oldu ve şarkılarımı çok büyük kitlelere ulaştırdım. Türkiye’de, Avrupa’da ve hatta Çin, Avustralya gibi dünyanın birçok ülkesinde konserler verme ve şarkılarımı sevenlerimle birlikte söyleme imkânım oldu ve hâlâ da olmaya devam ediyor. Bu hiçbir şekilde maddi karşılığı biçilemeyen bir duygu benim için.