Kabızlık deyip geçmeyin!..

Kısaca tam olarak boşaltım hissi yaşayamamak olan kabızlık, dışkılama sayısının azalması ve dışkılama esnasında aşırı ıkınma, zorluk çekilmesi ve beraberinde ağrı olması olarak isimlendirilir.

Kabızlık deyip geçmeyin!..
Akşam'dan Yrd. Doç. Dr. Mehmet Emin Güneş'in yazısı...

Sevgili okurlarım, sindirim sistemi rahatsızlıkları yaşam konforumuzu en fazla etkileyen rahatsızlıklardır. Öyle ki, her beş kişiden birinde kabızlık görülmektedir. Şu bir gerçek ki, siz rahatsanız bağırsağınız da rahat, siz mutluysanız bağırsaklarınız da mutludur. Kısaca tam olarak boşaltım hissi yaşayamamak olan kabızlık, dışkılama sayısının azalması ve dışkılama esnasında aşırı ıkınma, zorluk çekilmesi ve beraberinde ağrı olması olarak isimlendirilir. Tuvalet ihtiyacı bir kâbus halini almışsa, beraberinde acı ve ağrı hissediyorsanız ve bu nedenle dışkılamaya seyrek başvuruyor ve dışkılama için, lavman ve dışkı yumuşatıcılar kullanıyorsanız ve bunu sık sık uyguluyorsanız, bilin ki kabızlığa adaysınız. 

Kabızlığın sebepleri nelerdir?

- En önemli sebebi hareketsizliktir.

- Diyette yeterince lif ve posa tüketmemek, kısıtlı fiziksel aktivite ve beraberinde az sıvı tüketimi,

- Kronik sinir sistemi hastalıkları,

- Merkezi sinir sistemine yönelik kullanılan ilaçlar ve ağrı kesici ilaçlar,

- Hemoroit, makatta çatlak, apse gibi anal bölge rahatsızlıkları,

- Bağırsak tıkanmaları,

- Bağırsaklarda iltihabi durum olması ya da kanser,

- Gebelik, yaşlanma, seyahat, psikolojik ve çevresel faktörler,

- Yüksek miktarda rafine şeker tüketilmesi, lifli gıdaların az tüketilmesi, az su içilmesi, tek yönlü beslenme, fast food tipi beslenme.


Bunun dışında,

- Dışkılama ihtiyacını ertelemek,

- Az hareket etmek,

- Uzun süre oturmak,

- Uzun seyahatler de diğer nedenler arasında.


Uzun süren kabızlıklarda kolonoskopi gerekli mi?

Uzun süren kabızlık altta yatan bir kalın bağırsak kanserinin habercisi olabilir. Bu nedenle özellikle 40 yaş sonrası geçmeyen kabızlığı bulunan hastalar mutlaka kolonoskopi yaptırmalıdırlar.

BUNLARA DİKKAT!

- Dışkılama alışkanlığında ani bir değişiklik olduysa,

- Dışkılama sırasında makattan kan geldiyse,

- Kabızlığınız uzun süreli ise,

- Açıklanamayan kilo kaybınız varsa,

- Şiddetli karın ağrılarınız ve açıklanamayan kansızlığınız varsa,

- Ailenizde kalın bağırsak kanseri varsa mutlaka bir genel cerrahi ya da gastroenteroloji uzmanına görünmeniz gerekir.


KABIZLIĞI ÖNLEMEK ELİNİZDE

- Gün içinde bol su için. Özellikle sabahları bir bardak ılık su tüm sindirim sitemini harekete geçirecektir.

- Sabah kahvaltısını kesinlikle atlamayın, çünkü bağırsağınızın karşılaştığı, günün ilk yiyecekleri önemlidir.

- Tıka basa 2-3 öğün yemek yerine meyve, sebze gibi lifli yiyeceklerden oluşan küçük porsiyonlar tüketin.

- Sabahları yarım su bardağı yulaf ezmesi sizin günlük lif ihtiyacınız karşılayacaktır.

- Beyaz pirinç yerine kepekli pirinci, beyaz ekmek yerine tam buğday ekmeğini tercih edin.

- Bağırsakları çalıştıran posalı yiyecekleri tüketmeye özen gösterin. Sebze (özellikle baklagiller, taze fasulye, salatalık, kabak, havuç, lahana gibi), meyve (kayısı, elma, armut, incir gibi), bakliyat (mercimek, fasulye, nohut gibi) gibi
yiyeceklere öğünlerinizde yer verin.

- Rafine şekerli yiyeceklerden kaçının.

- Probiyotik yoğurt tüketin. İçine keten tohumu ekleyin.

- Sabahları kuru kayısı, incir, kuru üzüm, siyah üzüm tüketin.

- Kızartmalardan uzak durun.

- Salatalarınızda sızma zeytinyağı kullanın.

- Hareket edin. Özellikle oturarak çalışanlar mutlaka gün içerisinde yürüyüş yapmalılar. Haftada en az üç gün de olsa gün içinde 20 dakika da olsa tempolu yürüyüş yapın.

- Tuvalet ihtiyacınızı ertelemeyin. Özellikle sabahları tuvalet alışkanlığı edinin.

- Piyasada satılan bitkisel çaylarını dikkatli tüketin.

- Gerekirse bir hekim tarafından tavsiye edilen, yumuşatıcı laksatif kullanın.


Ve unutmayın ki, hayatta karşınıza çıkan zorluklar, tecrübeleriniz olacaktır. Sıkıntısız rahatlık mümkün değildir. Hangimizin hayatında gelgitler yok ki? Yeter ki, “git”lerin olduğu dönemde hayata küsmeyelim. “Git”ler, “gel”lerin habercisidir. Sonuçlar, mücadeleden doğar. Sizi en çok mutlu kılan da zorun sonunda ulaştığınız hedeflerinizdir. Zorluklara karşı yenilmek istemiyorsanız, ona kızmak yerine karşı koyun. Bilin ki, fırtınanın arkası sessizliktir. Sağlıkla kalın...

Yrd. Doç. Dr. Mehmet Emin Güneş / Akşam