Kadın öğretmenden okul müdürüne şeytanca tuzak!..

Diyarbakır’da geçen yıl Ağustos ayında kendisine tacizde bulunduğunu iddia ettiği okul müdürü Arafat Kılıç’ı otomobille çarparak öldürmekten ömür boyu hapis cezası istemiyle tutuklu yargılanan öğretmen Naciye Ataş, "Benim amacım kendisini utandırmak, kızmak ve yüzüne tükürmekti" dedi.

Kadın öğretmenden okul müdürüne şeytanca tuzak!..
DHA'nın haberine göre Diyarbakır’da 2013 yılının Ağustos ayında Kocaköy İlçesi  Atatürk İlköğretim Okulu Müdürü 55 yaşındaki Arafat Kılıç’ı öldürmekle suçlanan öğretmen 33 yaşındaki Naciye Ataş’ın yargılanmasına 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı. Davanın ilk duruşmasına ’tasarlayarak öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle tutuklu yargılanan Naciye Ataş ve tarafların avukatları katıldı.

’TANINMAMAK İÇİN PERUK VE YEŞİL LENS TAKIP MAKYAJ YAPTIM’

Duruşmada savunma yapan Naciye Ataş, Arafat Kılıç’ın müdürlük yaptığı Kocaköy Atatürk İlköğretim Okulu’na atandığı zaman çok sıkıntı çektiğini belirterek, şunları söyledi:

"Okuldan ayrılmama kısa süre kala hayatını yaşayamadığını ve heyecan aradığını söyledi. Bu sözlerden rahatsızlık duydum. Sonra ben oradan ayrılarak başka bir okula geçtim. Bir arkadaş grubuyla otururken müdürün sapıklıklarından söz ettiler. Söylenenleri araştırmak için açık bir telefon hattı aldım. Arafat’ı yanlışlıkla aramış gibi yapıp konuştum. Sürekli buluşmak, bana heyecan yaşatmak istiyordu. Benim amacım kendisini utandırmak, kızmak ve yüzüne tükürmekti. Olaydan önceki gün buluşmaya karar verdik. Onu beklerken sarı peruk takıp makyaj yaptım. Daha sonra peruğu çıkarıp şal taktım. Ağır bir makyaj yapmış, tanınmayacak hale gelmiştim. Telefonda sarışın olduğumu, rahatsız edildiğimi söyleyerek, bir an önce gelmesini istedim. Şoförlüğü iyi olmadığı için arabayı benim kullanmamı istedi. Yolda durup konuşmak istiyordu ve bu sırada sürekli elimi tutmaya çalışıyordu. Sonra arabayı ıssız bir yola sürdüm. Şalımı çıkardığımda beni tanıdı ve çok şaşırdı. Gözüme yeşil lens takmıştım."

'BİR HATA YAPTIM BEKLEDİĞİM BU DEĞİLDİ'

Daha sonra tartışmaya başladıklarını belirten Naciye Ataş, şöyle devam etti:
"Şalımı çıkardıktan sonra, ’Beni tanıdın mı? Benimle heyecan yaşamak istiyordun’ dedim. Kuru sıkı tabancayı çıkardım ve arabadan inmesini istedim. Sonra ben de indim. Bu sırada kafama bir taş geldi. Kızdıgım için rastgele ateş ettim. Ben kızıp, ’Pislik herif kaç kişiyi daha taciz ettin? Hiç çocukları da taciz ettin mi?’ diye bağırarak kovalamaya başladım. Kuru sıkı silahın gerçek olduğunu sanıyordu. Yorulduğum için arabaya binerek oradan uzaklaşmak istedim. Arabaya binince koşarak gelip binmek istedi. Benden silahı almaya çalıştığı için elini ısırdım. Yüzüne tükürüp, ’Pislik herif zaten gerçek silah değildi’ dedim. Silahı alıp arabadan inince ben kapıları kilitledim. Araba çalışınca hızlıca gaza bastım. Bu sırada ön ve arka lastiklerin Arafat’ın üstünden geçtiğini gördüm. Kazadan sonra yanına gittim ve benden özür diledi. Bu sırada bir araç durarak, bize yardım etti.

Bir yanlış yaptım. Beklediğim bu değildi. Ben kendisine kızıp, küfretmek istemiştim. Arafat ile telefonda konuştuğumda sesimi tanımaması için pamuklu kumaş kullanıyordum."


Avukat savunmalarının ardından mahkeme heyeti, sanık Naciye Ataş’ın tutukluluk halinin devamına hükmederek, sanık ve maktül arasındaki iletişimin tespit edilmesi için Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’na yazı yazılmasına karar vererek, duruşmayı erteledi.